Doğru tedaviyle şizofreni hastaları toplum içinde üretici bir hayat yaşayabilir

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Emine Yağmur Zorbozan, şizofreniyle ilgili doğru bilinen yanlışları değerlendirdi.

GÜNDEM - 25-05-2023 17:00

?sk?dar ?niversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Emine Yağmur Zorbozan, şizofreniyle ilgili doğru bilinen yanlışları değerlendirdi.

Şizofreniye karşı olumsuz tutum ve davranışların değiştirilmesi i?in y?zyıllardır gelen damgalamayla ilgili yanlış inan?ları, ger?eklerle değiştirmek gerektiğini belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Damgalama sadece başkaları tarafından yapılmaz. Hastanın kendisi veya aile yakınları bile damgalayabilir. Toplum da hasta ve ailesini damgalayabilir.” dedi.

Şizofreni yaşam boyu s?ren kronik bir hastalıktır?

Şizofreninin, beyinin mezolimbik ve mezokortikal dopamin yolaklarında işlev bozukluğu olması sonucunda ortaya ?ıkan, genetik alt yapılı n?robiyolojik bir hastalık olduğunu s?yleyen Zorbozan, “Yaşam boyu s?ren kronik bir hastalıktır. Ancak g?n?m?zde uygun ila? tedavileri ile hastalık belirtileri b?y?k oranda iyileşebilir. Duygu, d?ş?nce ve davranışın etkilendiği; zaman zaman ger?eklik algısında kopmaların olduğu ?ok y?nl? bir rahatsızlıktır.” şeklinde a?ıkladı.

Duygu ve genel d?ş?ncelerde yaşanan değişikliklerle kendini g?stermeye başlar

Şizofreni hastalığının oluşmasında bir?ok etkenin rol oynayabileceğini kaydeden Uzm. Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Bunlardan biri genetik yatkınlık. Ancak bir kesinlikten s?z edilemeyebilir. Beyin kimyası, beyin anomalisi ve ?evresel etmenler şizofreni hastalığının oluşum nedenleri arasında yer alabilir. Aşırı stres, travmalar, viral enfeksiyonlar, iletişimsizlik ve asosyallik de ?evresel etmenlerden bazılarıdır.” dedi.

Şizofreni hastalığının kişinin duygu ve genel d?ş?ncelerinde yaşanan değişikliklerle kendini g?stermeye başladığına dikkat ?eken Zorbozan, s?zlerine ş?yle devam etti:

“Duygu ve d?ş?nce değişiklikleri davranışa d?n?şt?ğ? andan itibaren ise kişinin ?evresi tarafından da fark edilmeye başlar. Kişi mevcut yaşantısının ve olayların dışında olmayan durumları d?ş?n?r ve o durumlara inanır. Bu durum bir s?re sonra başa ?ıkılamaz hale gelebilir. Bu y?zden mutlaka tedavi edilmesi gereken psikiyatrik bir rahatsızlıktır.”

Hastalığın yanında madde bağımlılığı olanlar tehlikeli davranışlarda bulunabilir?

Şizofrenide muhakemenin bozulması sonucunda, ş?phecilik, alınganlık gibi d?ş?nceler oluşabildiğini aktaran Zorbozan, “Bu d?ş?nceler fiziki ve mantığa dayalı kanıtlarla ??r?t?lse dahi hasta bu d?ş?ncesinden vazge?mez. Zaman zaman sesler duyma, g?r?nt?ler g?rme de ger?ekleşebilir. Bu zamanların dışında da kişi i?e kapanık, sosyal izole ve hareketsiz kalabilir. ?oğunlukla ?evrelerinden uzaklaşmayı ve yalnız olmayı tercih ederler. Fakat hastalığın yanında madde veya alkol bağımlılığı olanlar tehlike ve şiddet i?eren davranışlarda bulunabilir. ?te yandan şizofreni hastaları kendilerine zarar verebilir. Şizofreni hastaları arasında gen? yaşta ?l?m?n birinci nedeni intihardır. Doğru tedaviyle şizofreni hastaları psikiyatri hastaneleri yerine, aileleriyle veya toplum i?inde ?retici bir hayat yaşayabilirler.” a?ıklamasında bulundu.

‘Şizofreni hastaları tehlikeli ve su?a meyillidir’ d?ş?ncesinin yanlış olduğunun altını ?izen Uzm. Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Tedaviye ulaştığı s?rece herhangi tehlikeli bir durumu olmayacaktır. Toplumda işlenen su?ların b?y?k bir oranı akıl sağlığı yerinde, organize şekilde su? işleyen insanlar tarafından ger?ekleştirilmektedir. Bilinen bir diğer yanlış da bu kişilerin hayatını tek başına idame ettiremeyeceği, işlevselliklerinin kaybolacağı ve sosyal hayattan izole olacağıdır. Tedaviye ulaşan bir birey tedavi diren?leri yoksa ve gecikmediyse sosyal hayatına adapte olabilir.” ifadelerini kullandı.?

?ocukmuş gibi davranmak da damgalamanın bir t?r??

Zorbozan, şizofreni hastalarına nasıl davranılması gerektiği konusunda ?neride bulunarak s?zlerini tamamladı:

“Şizofreni ve diğer ruh sağlığı hastalarına damgalamada bulunmamak i?in bu kişilere toplumdaki bireyler gibi davranmak gerekir. Bu bireylere fazla ilgi g?sterip ?ocukmuş gibi davranmak ve el ?st?nde tutmak da damgalamanın bir t?r?d?r.”

Hibya Haber Ajansı

Günün Diğer Haberleri