Cumartesi Anneleri: Tolga Baykal Ceylan nerede?

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Lisesi önünde 596. oturma eylemini yaptı. Kayıp yakınları 12 yıldır kayıp olan Tolga Baykal Ceylan’ın akıbetini sordu.

YAŞAM - 27-08-2016 20:51

Cumartesi Anneleri/İnsanları, adalet arayışlarının 596. haftasında, Galatasaray Meydanı’nda 12 yıl önce gözaltında kaybedilen Tolga Baykal Ceylan’ın akıbetini sordu.

 

Eylemde, gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarını ve “Tolga’nın akıbetini açıklayın”, “Kayıplar belli failler nerede?” yazılı pankart açtı.

 

HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Urfa Milletvekili Dilek Öcalan ve HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ile CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun katıldığı eylemde gözaltında kaybedilen İrfan Bilgin’in kardeşi Kenan Bilgin söz aldı.

 

“İşkence ile katledilen yakınlarımızın mezarlarını istiyoruz”

 

Bilgin, “Mezarlarımızı istiyoruz, işkence ile katledilen yakınlarımızın mezarlarını” diyerek başladığı konuşmasında, demokrasinin olmadığı bir ülkede yaşandığını söyledi.

 

Bilgin, “Biz her şeye rağmen adalet talebimizi yükselteceğiz. Bizi bu duruma sokanlar bize hesap verecekler. İnsanlarımızı kaybedenlerin isimlerini tek tek biliyoruz. Onlar yargı önüne çıkana kadar bizler mücadele edeceğiz” dedi.

 

Dilek Öcalan: Bir arada yaşam adaletle olur

 

Bilgin’in ardından konuşan HDP Milletvekili Dilek Öcalan, kayıp yakınlarının haykırışını duymayanlara duyurmak için alanda olduklarını belirtti.

 

Kaybedilen ve katledilenlerin haklı mücadelesini devam ettireceklerini ve onların haklılığını duyurmaya devam edeceklerini dile getiren Öcalan, “Onlar yanlış yapmadı ancak onlara büyük yanlış yapıldı. Onlara yanlış yapanlar hatalarından geri dönsünler. Yanlışlarından geri dönsünler. Biz onların tüm savunduğu değerlerin devam ettiricisi olacağız” diye konuştu. Sadece Kürt halkı için değil tüm halkların eşit ve özgür bir şekilde yan yana yaşayabilmesi için mücadele ettiklerini ifade eden Dilek Öcalan, birlikte yaşamın da ancak gerçek bir adalet sağlanması ile mümkün olacağını vurguladı.

 

Ceylan: Oğlumun kaybedilmesi adli bir vaka değil

 

Milletvekili Öcalan’ın ardından 12 yıl önce Kırklareli’nin İğneada ilçesine tatile gittikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan üniversite öğrencisi Tolga Baykal Ceylan’ın annesi Kadriye Baykal Ceylan da, oğlunun kaybedilmesinin “adli bir vaka” olarak ele alınmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

 

Anne her yerde oğlunu aradı

 

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına basın açıklamasını okuyan Esra Koç şöyle konuştu:

 

“İktidar OHAL ilanını gazeteleri kapatmak, gazetecileri, akademisyenleri işten atmak tutuklamak fırsatına dönüştürmek istiyor. Kayıt dışı gözaltılar, gözaltıların spor salonlarında tutulması, aile ve avukatlarıyla görüştürülmemesi, işkence iddiaları bize darbe dönemini hatırlatıyor.”

 

Tolga Baykal Ceylan’a ne oldu?

 

24 yaşındaki İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi Tolga Baykal Ceylan, İstanbul’da annesi ile birlikte yaşıyordu. 07 Ağustos 2004 tarihinde tatil amacıyla Kırklareli’nin İğneada İlçesine gitti. Aynı gün telefonla annesini arayarak İğneada’ya ulaştığını söyledi. 10 Ağustos 2016 tarihinden sonra annesi ile haberleşmesi kesildi. Tolga’dan bir daha haber alınamadı.

 

Anne Kadriye Ceylan tüm mercilere başvurarak oğlunu aradı. Başvurduğu her yerde görevlilerin ilgisizliği ile karşılaştı.

 

2004 yılında Demirköy Savcılığı’nın başlattığı soruşturma dosyası 2006 yılında “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verilerek kapatıldı. 5 Şubat 2011 tarihinde dönemin Başbakan Erdoğan’ın Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği yetkilileriyle yaptığı görüşmeden sonra, 09 Şubat 2011 tarihinde Tolga Baykal Ceylan’ın akıbetini araştırmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde bir alt komisyon kuruldu.

 

Komisyon 4 aylık çalışması sonucunda yayımladığı raporda, “Komisyonumuz bu aşamada, elindeki verilerin değerlendirilmesi sonucunda, Tolga Baykal Ceylan’ın gözaltında kaybolmadığına, ancak bu güne kadar ailesi ve çevresinden hiçbir kişiyle temas kurmaması gerçekliği karşısında da normal asayiş olayı olarak değerlendirilmesi gereken bir kayıp olayı ile karşı karşıya olduğumuz sonucuna ulaşmıştır” denildi.

 

Raporda adli işlemlerin ifasında gösterilen dikkatsizlikler nedeniyle ailede haklı olarak bazı şüpheler oluştuğu kaydı düşüldü.

 

Kaynak:imc

Günün Diğer Haberleri