Yapılan çalışmalara göre özellikle kavrama, konsantrasyon ve dikkat dağınıklığı gibi başarıya etki eden faktörleri iyileştirmede beslenme ve çevre koşullarının etkili olduğunun bilindiğini söyleyen Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Sağlıklı Yaşam Şefi ve Diyetisyen Sibel Mumcu, “Ancak hiçbir besin tek başına mucizevi etkiler yaratmaz. Bu nedenle sağlık profesyonelleri herhangi bir besin için bu besini tüketmek bireyi daha zeki yapar diyemez. Farklı derecelerde beslenme yetersizliği olan çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar göstermektedir ki, düzenli ve dengeli bir beslenme alışkanlığını çocuk yaşlarda kazanmak, daha sonraki yıllarda akademik performans üzerinde oldukça etkili. Bu araştırmalarda karşımıza çıkan sonuçlardan biri de okul performansını etkileyen en önemli beslenme aktivitesinin sabah kahvaltısı olduğu” açıklamasında bulundu.
Yeterli ve dengeli beslenme önemli
Araştırmalarda sağlıklı beslenen çocukların daha enerjik ve dinamik olduklarının aynı zamanda liderlik özelliklerini daha fazla geliştirebildiklerinin gözlendiğini hatırlatan Sibel Mumcu, “Ancak çocukların daha zeki veya başarılı olmasını sağlayacak özel bir besin veya besin öğesi de yok. Arzu edilen başarı düzeyine ulaşabilmek besin öğesi eksikliklerini de önlemeyen yeterli ve dengeli beslenmekle mümkün olabilir. Bunu sağlamanın en kolay yolu da çeşitliliğin sağlandığı, düzenli öğünlerle tüketilen, sıvı ihtiyacının karşılandığı sağlıklı bir beslenme modelidir.” şeklinde konuştu.
Sibel Mumcu, okulda beslenmenin önemine ilişkin önemli bilgileri şöyle paylaştı:
''Çalışmalar kahvaltı yapmayan çocukların derslerde hem algı yeteneklerinin azaldığını hem de dikkat sürelerinin kısaldığını gösteriyor. Kahvaltı yapmayan çocuklar aynı zamanda halsizlik, baş dönmesi, bayılma hissi, terleme, baş ağrısı, bulantı, karın ağrısı gibi şikayetleri de sıklıkla dile getiriyorlar. Bu nedenle çocuklara düzenli kahvaltı yapma alışkanlığının kazandırılarak sevdirilmesi gerekiyor. Okul çocuklarında vitamin-mineraller gibi mikro besin öğeleri eksikliklerine de çok sık rastlanıyor. A vitamini, demir ve iyot eksiklikleri büyüme, sık hastalanma ve kavrama ile yakından ilişkili. Çocuklarda demir eksikliğinin olması, öğrenmeyi güçleştirerek okul performansını olumsuz etkiler. Çocuk yaşlarda görülen iyot eksikliği de zeka ve zihin işlevlerini olumsuz etkiler. Ülkemizde iyot eksikliği de sık karşılaşılan bir sorun. Bu nedenle tuzlar, iyotlu tuzlardan tercih edilmeli. Yağ ve şeker içeriği yüksek, protein, vitamin ve mineralden yetersiz beslenme alışkanlıkları da okulda konsantrasyon, enerji düşüklüğü ve odaklanma sorunlarına yol açar.
Çocuğun öğrenme kapasitesini olumsuz etkiler ve obeziteye neden olur. Bu nedenle şeker ve şekerli besinler, un ve yağın yüksek miktarda kullanıldığı yiyecekler, şekerli ve asitli sıvıların tüketimi sınırlandırılmalı. Omega-3 ve tekli doymamış yağların da beyin gelişimini ve zihinsel işlevleri olumlu etkilediği biliniyor. Bu yağlar ayrıca hormonların sentezi için de gerekli. Deniz ürünleri, zeytinyağı ve ceviz, fındık, fıstık, keten tohumu gibi besinler bu yağlardan zengin olduğu için beslenmeye dahil edilmeli. Bağışıklık sistemi ile beslenme arasında da yakın bir ilişki bulunuyor. Yetersiz beslenen çocuklarda enfeksiyon hastalıkları daha sık görülür. Her enfeksiyon dönemi de okula devamsızlıkla sonuçlanır. Eğitimine devam edemeyen çocuğun da okul başarısı düşer. Enfeksiyonlardan korunmak için de yeterli ve dengeli beslenme esaslarına uymak önemli. Çocuklarda fiziksel aktivite düzeyi, sosyal ilişki ve iletişim becerileri de yetersiz beslenmeden olumsuz etkilenir. İlgisizlik ve yetersiz kavrama ile kendini gösteren bu etkilenme yeterli ve dengeli beslenme ile önlenebilir.''