5 Nisan 2015 tarihinden sonra bir daha kendisiyle herhangi bir görüşmeye izin verilmeyen PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yaşamına dair kaygıların 15 Temmuz darbesi sonrası büyümesi üzerine kardeşi Mehmet Öcalan dün Adalet Bakanı'nın izniyle İmralı Adası'na giderek görüştü. Ada'dan döndükten sonra herhangi bir açıklama yapmayan Mehmet Öcalan, akşam saatlerinde PKK liderinin avukatlığını üstlenen Asrın Hukuk Bürosu avukatları ile bir İstanbul'da araya geldi. Bu buluşmanın ardından ise, Mehmet Öcalan avukatlardan Mazlum Dinç ile birlikte Amed'de gelerek, DBP İl Örgütü binasında 8 gündür açlık grevinde bulunan direnişçilerle görüştü.
Parti binasında yapılan toplantının akabinde, İmralı'da gerçekleştirilen görüşmenin ayrıntılarını kamuoyu ile paylaşmak üzere Mehmet Öcalan ve açlık grevi direnişçileri alkışlar eşliğinde grevin sürdüğü salona gelerek kameraların karşısına geçti.
Direnişlerin salona gelişi sırasında "Direne direne kazanacağız", "Bê Serok jiyan nabe (Önderliksiz yaşam olmaz)" sloganları yükseldi.
Kürtçe başladığını konuşmasına herkesi selamlayarak başlayan Mehmet Öcalan, 2 yıl sonra dün İmralı'ya giderek Kürt Halk Önderi Öcalan ile görüştüğünü belirterek, PKK ldierinin herkese selam ve saygılarını gönderdiğini iletti. Kürt Kalk Önderi ile yaklaşık bir saat görüşme gerçekleştirdiklerini dile getiren Mehmet Öcalan, sonrasında görüşmenin ayrıntılarını Türkçe olarak paylaştı.
Mehmet Öcalan, 2 yıldan bu yana yasal ve hukuki haklarını kullanamadıklarını belirterek, "Bu hakkımız devlet tarafından katledilmiştir. Bu devlet hukuk devletiyse bu yasal ve demokratik hakkımızı vermeliydiler. Devlet Serok Öcalan'ı İmralı adasına götürdü ve bize görüşme yaptırması gerekiyordu. 2 yıldır aile, 5 yıldan beri avukatlarıyla görüştürülmüyor. Yasal hakkını kullanamıyor. Avukatların hakkı devlet tarafından çiğnenmiştir. Öcalan'ın Kürtler için de Ortadoğu içinde çok önemli bir yeri vardır" dedi.
'Bu dili kabul etmiyoruz'
Öcalan için "terörist başı" gibi cümleleri kesinlikle kabul etmediklerini belirterek sert şekilde tepki veren Mehmet Öcalan, "23 seneden beri barış için bu kanın durması için mücadele ediyor. Ama basında 'terörist başı' deniyor. Biz bu dili kesinlikle kabul etmiyoruz" dedi.
'Çözümü biz bitirmedik'
Öcalan'ın İmralı'da 3 arkadaşıyla görüşebildiğini aktaran Mehmet Öcalan, Öcalan'ın söylediklerini ise şöyle aktardı: "Tecrit durumu devam ediyor. Durumumda bir sorun yoktur. Bizim projelerimiz vardır. Eğer devlet projelere hazırsa biz 6 ayda bitirebiliriz. Çözüm sürecini biz yok etmedik. Benim yanıma gelen heyete aktardım ve onlar 15 gün sonra yine geleceğiz dediler. Kürt sorunu 40 yıllık değil 100 yıllık 200 yıllık sorundur. Eğer devlet samimi olsaydı bu sorun çözülürdü, bu kadar insan ölmezdi, bu ölümler nedeniyle uyuyamıyorum. Bu ölümleri bu ülke hak etmemiştir. Eğer devlet hazırsa iki adamını buraya gönderir. Bu sorun ağır bir sorundur.
'Sorun tek taraflı çözülmez'
Bizim projelerimiz hazır bu kör bir savaştır. Kimsenin kimseyi yeneceği bir savaş değildir. 30-40 yıldır devam ediyor 80 yıl daha devam edecek belki. Artık bu kan, gözyaşı dursun. Bu çözüm tek taraflı olmaz en büyük taraf devlettir eğer çözüm işaret ederlerse bu sorun çözülür. Bayramdır ve bir ülkede günde 20-30 kişi ölüyorsa o bayram, bayram değildir. Bu bayramı kutlarım ama bu durumda ahlaki değildir. Aydınlara, demokratlara, siyasi partilere tüm insanların bir önce bu sorunun çözülmesi için hareket etmelidir."
'Darbeler çözüm değildir'
Açlık grevi direnişçileri adına da DTK Eşbaşkanı Leyla Güven konuştu.
Kritik bir süreçten geçildiğini belirten Güven, bugünün 12 Eylül darbesiyle aynı güne denk geldiğine ve darbelerin devam ettiğine dikkat çekerek, "Dün hepimizin gözleri önünde bir darbe yaşandı. Bu zihniyeti şiddetle kınıyoruz. Darbeler çözüm değildir. Bugün Kurban Bayramı. Bu bayramda daha çok dayanışma ve birlik esas alınır ama biz maalesef halk olarak bayramı mezar başında geçiriyoruz" dedi.
31 Ağustos'ta yaptıkları açıklamayı hatırlatan Güven şöyle devam etti:
"Sayın Öcalan'dan haber alamadığımızı çok kaygılı olduğumuzu, Sayın Öcalan ile acil görüşme yapılmasını talep etmiştik ve 50 Kürt siyasetçi, aydın, yazar, sanatçı açlık grevi başlattık. Açlık grevinin tek talebi Sayın Öcalan ile görüşme yapılmasıydı, sağlığından haberdar olmak için bir heyetin ziyaret etmesiydi. Dün Mehmet Öcalan görüşme yaptı. Şimdi bu direnişin ortaya koyduğu şey çok nettir. Biz direndik geçmişten buyana da direne direne de kazandık. Strazburg'da 20 gün, Amed'de 8 günde Öcalan'dan haber aldık. Direnişçilere selam olsun. Ancak biz şunu hep söyledik sadece ondan bir kere haber almak değil, bu tecridin bittiği anlamına gelmez, bizim için direniş bitmedi bu daha başlangıç. Evet bugün bir haber aldık, halk olarak derin bir nefes aldık. Bundan sonra da özgürlüğüne kavuşması, tecridin ortadan kalkması için mücadele devam edecek.
'Biz de bu dili kabul etmiyoruz'
Açlık grevine başlarken bu bir kampanya demiştik. Açlık grevi bitse dahi alanlarda meydanlarda olacağız. Darbelere karşı direniş meşrudur ve direneceğiz. Sayın Öcalan'ın öncelikle özgürlüğüne kavuşması gerekiyor. Halk olarak bunu en kısa zamanda gerçekleştireceğiz. Gerçekten bu ülkede kalıcı barış isteniyorsa önce bu dilden vazgeçilmesi gerekiyor. "Terörist başı" gibi cümleleri, yaklaşımı asla kabul etmiyoruz. Yetkililerin ve medyanın öncelikle bu dilden kurtulması gerekiyor.
'Açlık grevini sonlandırdık'
Açlık grevine başlarken bir gündemimiz var demiştik bugün itibariyle gerçekleşmiş oldu. Sayın Öcalan'dan haber aldık. Bugün burada açlık grevini sonlandırıyoruz. Bundan sonra mücadelemiz her alanda devam edeceğiz."
Kaynak:diha