HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu'ndan İslam İşbirliği Teşkilatı’na sert tepki : “Yazıklar olsun!”

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu İslam İşbirliği Teşkilatı’nın aldığı kararlara sert tepki gösterdi: “Yazıklar olsun!”

SİYASET - 12-11-2023 20:00

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu İslam İşbirliği Teşkilatı’nın aldığı kararlara sert tepki gösterdi: “Yazıklar olsun!”
Partisinin Batman’da düzenlediği “Aksa Tufanına Destek" mitinginde konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “İslam ülkelerinin idarecileri yani harekete geçirmeye çalıştığımız insanlar, hükümet ve kurumlar; kınadılar, talep ettiler, çağırdılar vurguladılar, teyit ettiler. FKÖ’YÜ yani Mahmud Abbas ve avanelerini Filistin halkının tek meşru temsilcisi ilan ettiler. Buradan yazıklar olsun diyoruz.” dedi.
HÜDA PAR Batman İl Başkanlığı’nın "Aksa Tufanına Destek" temasıyla düzenlediği mitinge çok sayıda vatandaş katıldı.
Mitingde bir konuşma gerçekleştiren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ancak 35 gün sonra biraraya gelmesini ve alınan kararları, konuşulan ifadeleri sert bir dille eleştirdi. Mahmud Abbas’ın Filistin’in tek meşru yönetimi olduğu ifadesine sert tepki gösteren Yapıcıoğlu, bu kararı alanlara “yazıklar olsun!” dedi.
İslam ülkelerinin yöneticilerine işgal rejimiyle ilişkilerini kesme çağrısında bulunan Yapıcıoğlu, halklara da idarecilerine somut adım attırabilmeleri için meydanları terk etmeme çağrısında bulundu.
Konuşmasına 37 gündür Gazze’de yaşanan katliamlara değinerek başlayan Yapıcıoğlu, Filistinlilerin şehid olduğunu ama dünyanın insanlığının öldüğünü belirttikten sonra şunları söyledi:
“7 Ekim sabahı bir tufan koptu. 7 Ekim sabahı Aksa Tufanı başladı. Şimdi birileri sanki bu 37 gündür yağan ölümün sebebi bu Aksa Tufanı adıyla başlatılan operasyonmuş gibi Siyonist vahşete akıllarınca avukatlık yapmaya onların cürümlerini hafifmiş gibi göstermeye çalışıyorlar. 106 yıl önce 1917'de İngilizler Filistin’i işgal ettiğinden bu yana oradaki kardeşlerimiz rahat yüzü görmedi. 1948'de siyonizm devleti ilan edildikten sonra o güne kadar küçük küçük terörist gruplar tarafından yapılan zulümler artık sözüm ona devlet eliyle dah organize ve şiddetli bir şekilde yapmaya başlandı. 75 yıldır Filistin işgal altında. 56 yıldır Kudüs işgal altında. Mescid-i Aksa esir ve bu süre zarfında 100 binlerce Filistinli kardeşimiz şehadet mertebesine erişti. Sadece sonra 15 yılda şehadet şerbeti içen Filistinli kardeşlerimizin sayısı 130 binin üzerindedir. Ama onların üzerini örterek sanki 7 Ekim sabahı Aksa Tufanı başlamasa siyonistler çok barışçıl insanlarmış karıncayı bile incitmezmiş şimdiye kadar hiç cami, hiç hastane, hiç ambulans bombalamadılar hiç bebek öldürmediler gibi ‘bu zülmü meşru gösterme çabasındalar. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Siyonist katildir, işgalcidir, gasıptır. Oradaki Filistinli direnişçi kardeşlerimiz azizdir. Kendi vatanlarını kendi hürmetlerini ve aslında ümmetin izzetini müdafaa eden mücahitlerdir. Onlar haklıdır, direniş meşrudur. Dünyanın her yerinde her hukuk sisteminde her inançta işgale karşı direnmek meşrudur.”
“Biz mazlumlarla dayanışma içerisindeyiz, zalimin zulmüne boyun eğmeyen o azizleri tebrik ediyoruz”
HAMAS’ın cuma, cumartesi ve pazar günleri için tüm Müslümanlara ve özgür insanlara meydanları doldurma çağrısı yaptığını hatırlatan Yapıcıoğlu, HÜDA PAR olarak 5 haftadır ayakta olduklarını belirterek ardından, “Evet biz kıyamdayız. Biz bu Tufan’ın arkasındayız. Biz bu tufanı meşru görüyoruz. Siyonisti gasıp görüyoruz. Biz mazlumlarla dayanışma içerisindeyiz, zalimin zulmüne boyun eğmeyen o azizleri tebrik ediyoruz ve İnşallah elimizden ne geliyorsa o kardeşlerimiz için yapmaya hazırız mesajı vermek için bugün bu meydanı doldurduk.” dedi.
Batılı ülke yöneticilerinin katliamlara tepki vermek bir yana Siyonist vahşete destek ve cesaretlendirmek için elinden geleni yaptıklarını ifade eden Yapıcıoğlu, “Evet onlar iki yüzlüdür ama emin olun sadece siz ayakta değilsiniz doğusundan batısına bütün İslam ülkelerinde kardeşleriniz bacılarınız kıyamdadır. Sadece İslam dünyası değil Batı ülkelerinin başkentlerinde Siyonist esarete razı olmamış özgür insanlarda kıyamdadır. Eninde sonunda bu düzen değişecek. Mazlumlar topyekûn ayağa kalkacak ve bir gün mutlaka zalimler diz çökecek. İnşallah o günler yakındır. Bu yapılan insanlığa karşı bir suçtur, soykırımdır ve bunlar eninde sonunda hak ettikleri cezayı alacaklardır. Onun çabuklaşması için bizim de çabalarımızı artırmamız lazım.
“Bu savaş hepimizindir. Bu kavga hepimizindir. Bu dava hepimizindir”

Siyonistlerin savaşacak kadar cesur olmadığını ve sürekli sivilleri de yedikleri darbelerden ötürü katlettiklerini söyleyen Yapıcıoğlu, Filistin’de yaşanan savaşın cepheyi küçültmek için HAMAS-israil savaşı olduğunu söylediklerini belirterek “Hayır, bu siyonizmin bütün insanlığa açmış olduğu bir savaştır. Bu siyonist katillerin bütün Müslümanların kutsallarına yaptığı saldırıdır. Bu savaş hepimizindir. Bu kavga hepimizindir. Bu dava hepimizindir. O yüzden binlerce on bin kilometre ötedeki, insanlar ayağa kalkıyor; Kudüs’e Gazze’ye, direnişe selam gönderiyor.” ifadelerini kullandı.
Siyonist işgal rejimi tarafından saldırı altında ki Gazze’de hastanelerde yaşanan elektrik kesintisinden dolayı çok sayıda bebeğin öldüğünü söyleyen Yapıcıoğlu, “ Daha dün basına düşen bir haber; elektrik yokluğundan dolayı hastanede yoğun bakımda olan 39 bebek öldü. Dün ilk defa denenen bir bomba herhangi bir patlayıcı taşımıyor. 1 metre uzunluğunda 6 tane bıçak ya da kılıç taşıyor. Atıldığında kalabalığın arasında döne döne insanları biçiyor. Atılan o bombalarla Filistinli kardeşlerimizin mübarek bedenleri paramparça oluyor.” şeklinde konuştu.
“Uluslararası kuruluşlar ve İslam ülkelerinden idarecileri tıpkı bir STK gibi sadece kınıyorlar, talep ediyorlar, çağrıda bulunuyorlar”
İslam ülkelerinin idarecilerinin STK gibi hareket etmelerine tepki gösteren Yapıcıoğlu, “Her türlü vahşeti işliyor ve bizler, sivil toplum, sivil insanlar, yüreği Gazze için yanan, yüreği orada katledilen bebekler için yanan, yüreği mazlumlar için yanan insanlar meydanlara toplanıyoruz. Çağrıda bulunuyoruz, tel’in ediyoruz. İslam Ülkelerin idarecilerine ve diğer özgür insanlara, uluslararası kuruluşlara çağrıda bulunuyoruz. Toplanın, bir şeyler yapın, siyonistin anladığı bir tek dil vardır o da güçtür. Güçlerinizi birleştirin diyoruz. Biz yöneticileri harekete geçirmek için meydanlardayız. Biz safımızı, belli etmek için meydandayız. Biz onları harekete geçirmek için bağırıyoruz, sesimizi yükseltiyoruz, talep ediyoruz, kınıyoruz. Fakat maalesef uluslararası kuruluşlar ve İslam ülkelerinden idarecileri de tıpkı bir STK gibi sadece kınıyorlar, sadece talep ediyorlar, sadece çağrıda bulunuyorlar.” diye konuştu.
“Harekete geçirmeye çalıştığımız insanlar; kınadılar, talep ettiler, Mahmud Abbas ve avanelerini, Filistin halkının tek meşru temsilcisi ilan ettiler. Yazıklar olsun!”
Siyonist işgalcilerinin Filistinlilere yönelik katliamlarının 35’inci gününde ancak topladığını ve bu toplantıdan çıkan karaları eleştiren Yapıcıoğlu, “Önceki gün İslam İşbirliği Teşkilatı liderler düzeyinde toplandı. Saldırıların başlamasının üzerinden 5 hafta yani 35 gün geçtikten sonra ancak toplanabildiler. Dedik ki acaba bu kadar ülkenin lideri bir araya geldi bakalım ne yapacaklar? En azından Siyonistlerin gözünü korkutacak ciddi bir adım atacaklar mı diye. Bir umut insanlar bekledi. Ama İslam İşbirliği Teşkilatı orada toplanan İslam ülkelerinin idarecileri yani harekete geçirmeye çalıştığımız insanlar, hükümet ve kurumlar; kınadılar, talep ettiler, çağırdılar vurguladılar, teyit ettiler. FKÖ’YÜ yani Mahmud Abbas ve avanelerini, Filistin halkının tek meşru temsilcisi ilan ettiler. Buradan yazıklar olsun diyoruz. Siyonizmden izin almadan bir cümle kuramayan, adım atamayan, esareti kabul etmiş, işgalin devam etmesine sadece seyirci kalanlar Filistin halkının olamaz. Orada toplananlar keşke dişe dokunur bir şey yapmış olasalardı.” dedi.
“Siyonizmi, siyonist düşünceyi yasaklayın ve siyonistleri terör örgütü olarak ilan edin ve hiç olmazsa vahşet ve soykırım duruncaya kadar ilişkilerinizi kesin”
İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından yerleşimcilerin terörist kabul edilmesi kararı ile ilgili de konuşan Yapıcıoğlu, siyonizmin ve Siyonistlerin terör örgütü olarak kabul edilmesi çağrısında bulunarak şu ifadeleri kullandı:
“Peki o yerleşimci dediğiniz işgalciler sadece birkaç kişi mi? Onların başı Netanyahu oraya gelen bir işgalci değil mi? Hatta bugün orada çöreklenen, Filistinli kardeşlerimizin topraklarına el koyan Yahudilerin %90'ından fazlası sonradan oraya taşınmadı mı? Öyleyse siz yerleşimci işgalci derken kimi kastediyorsunuz? Eğer yapabiliyorsanız buyurun; söylüyoruz söyledik söylemeye devam edeceğiz. Siyonizm dünyanın yaşadığı gördüğü en tehlikeli ırkçılıktır. Yapabiliyorsanız siyonizmi, siyonist düşünceyi yasaklayın ve siyonistleri terör örgütü olarak ilan edin. Onlara yardım edenlere de yaptırımlar getirin. Diyelim ki bunu yapamıyorsunuz. Dünyanın para kaynakları onların elinde. Birleşmiş Milletleri özellikle de güvenlik konseyini Amerika'nın eliyle İngiltere'nin Fransa'nın eliyle kilitlemişler. Peki, bunu yapamıyorsunuz. Çağrıda bulunuyorsunuz bu vahşeti durdurun diye. Kimi çağırıyorsunuz? Siyonizme her türlü açık desteği veren Batı’yı mı ya da kan içici vampir Netanyahu’yu merhamete mi çağırıyorsunuz? Buradan size hatırlatıyorum, eğer siz o canavara sevimli görünmeye çalışırsanız, onlardan merhamet dilenirseniz, bu onların merhametini celp etmez. Vallahi celbetmeyecek. Bu onların iştahını kabartacak. Onlar yine sizin kardeşlerinizi parçalayacak. Sonrada gelip diş ve tırnaklarının kirasını sizden isteyecekler. Uyanın, kendinize gelin. 2 milyarı aşkın nüfusunuzla onların topraklarının 200 katı topraklarınızla kimden merhamet dileniyorsunuz? Hiç bir şey yapamıyorsanız, Siyonist rejimi devlet olarak tanımaktan vazgeçemiyorsanız Allah aşkına şu vahşet ve soykırım duruncaya kadar ilişkilerinizi kesemez misiniz?
“Ey petrol ve gaz kaynaklarının üzerinde oturan idareciler! Deyin ki şu vahşet sona erinceye kadar petrol ve doğalgazı kesiyoruz”
Yapıcıoğlu konuşmasının devamında Arap ülkelerinin yöneticilerinin çoğunun Siyonist rejimle aralarının iyi olduğunu ve bunun sebebinin de o liderlerin koltuklarını kaybetme korkusu ve halklarına sırtını dayamadıkları için olduğunu söyledi.

Yapıcıoğlu, “Fakat halkların sizinle problemi var. Çünkü sizin vahşetinizi görüyorlar, sizin ne yaptığınızı ve ne yapmaya çalıştığınızı gayet iyi görüyorlar. Biz de burada her ne kadar gönül rızasıyla yapmayacaklarını biliyor olsak da belki ayağa kalkan belki kıyama kalkan hakların baskısıyla buna ikna olurlar diye diyoruz ki, ey petrol ve gaz kaynaklarının üzerinde oturan ülkelerin idarecileri! çıkın en azından şöyle bir çağrıda bulunun. Deyin ki şu vahşet sona erinceye kadar. Bir ateşkes sağlanıp oradaki kardeşlerimizin ihtiyacı olan her şeyin serbestçe Gazze'ye girişine kadar petrol ve doğalgazı kesiyoruz. Hiç kimseye hiçbir siyoniste ve hiçbir siyonist desteğine bir varil petrol, 1 metreküp doğalgaz satmayacağız diye bir açıklamada bulunun. Çok mu zor Allah aşkına? Ey İslam ümmetinin içi yanan kıymetli evlatları yöneticilerinizi buna zorlamak için meydanları boş bırakmayın. Bildiğiniz bütün yol ve yöntemlerle onlara baskı kurun ve onlar İnşallah bir gün bu meydanların sesine kulak vermek zorunda kalacaklardır.” ifadelerini kullandı.
“Allah'ın izniyle ümitsizlik yok. Zalimler mutlaka kaybedecektir”
Tüm vatandaşlara Siyonist işgal çetesinin ve destekçilerinin ürünlerini boykot etmek için yapılan çağrılara kulak vermesini isteyen Yapıcıoğlu, kendileri dışındakileri merkep olarak gören Siyonistlere karşı kendilerini merkep görmeyen herkesi bir araya gelip antisiyonist blok oluşturmaya çağırdı.
Kendilerinin antiemperyalist ve antisiyonist olduğunu vurgulayan Yapıcıoğlu, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Kardeşlerim, biz bu zulme seyirci kalmayacağız. Bir tarafta zulmün her çeşidini yapmayı kendisine hak olarak gören öbür tarafta kendi izzetini, kendi evladını, kendi mukaddesatını ve kendi vatanını korumaya çalışan azizler olduğunda tarafsız kalmak cinayettir. Biz tarafsız değiliz. Tarafsız kalmak zalime destektir. Gücünü dağınıklığımızdan, birliğimizin olmayışından alan bu siyonistler inşallah yaptıkları zulümle, vahşetle uyuyan insanların da uyanmasına ve birliğin pekişmesine farkında olmasalar da inşallah oraya giden bir yolda hizmet ediyorlar. Allah'ın izniyle ümitsizlik yok. Zalimler mutlaka kaybedecektir. Oradaki siyonist varlık bölge barışının önündeki engeldir. Oradaki siyonist varlık, dünya barışına da en büyük tehdittir. İnşallah o birlik ve beraberlik olduğu gün Allah'ın izniyle Siyonistlerde kuyruklarını kısıp ya edepleriyle oturacaklar ya da oradan defolup gideceklerdir. En son oradaki katil sürüsü, bebek katili Siyonistlere sesleniyoruz. Ey Siyonist teröristler, korkun, titreyin! Öyle bir öfke birikiyor ki Allah'ın izniyle bu öfke şarktan garba öyle bir birikecek ki dağ gibi olacak. Sonra üzerinize öyle bir yağacak ki hep birlikte yok olacaksınız biiznillah. Sabırla cihada devam eden kardeşlerimize biz de buradan dualarımızı gönderiyoruz. İnşallah zaferiniz pek yakındır diyoruz. Oradaki kardeşlerimizin yaptığı çağrıyı bizde buradan tekrarlıyoruz. Soykırımı ve açlığı durdurun. Filistin için özgürlük diyoruz. Zafer inanalarındır.”

Günün Diğer Haberleri