Hibya, 'Ekonomi Sohbetleri' kapsamında, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) eski başkan yardımcısı Abdullah Akyüzz'ü Hibya stüdyolarında ağırladı.
Sohbet havasında gerçekleşen yayında, Abdullah Akyüz'ün ‘Paranın İzinde’ projesi kapsamında İstanbul'un finans tarihi ele alındı.
Akyüz, bu yaz başlattığı ‘Paranın İzinde’ projesiyle gezerek İstanbul'un finans tarihini anlattığını belirtti.
"Yüzlerce tarihi mekanın önünden geçiyoruz"
İstanbul'un her santimetreside tarih olduğunu söyleyen Abdullah Akyüz açıklamasında, "5-6 sene önce yoğun bir şekilde covid-19 dönemi bunu yoğunlaştırdı. Ben böyle gezilere çok katılmaya başladım. Çok keyif aldım. Sonra bu bendeki finans geçmişi biraz tarihe merak, bunlar birleşti. Birazda çağın özelliğine uygun olarak farklı bir şey olsun istedim. İstanbul her santimetesinde tarih olan bir şehir. Yerin 7 kat altına inen bir tarih. Her gün hepimiz yüzlerce tarihi mekanın önünden geçiyoruz. Epeydir okuyordum. Bunlar yavaş yavaş birikti tabi." ifadesini kullandı.
Moderatör İlkay Arıkan her sokakta önemli bir olayın yaşandığına dikkati çekerek, "330’da Konstantin kurmuş 1453’te biz almışız. Roma tarihine Bizans tarihine baktığınızda her sokakta önemli bir olayın yaşandığı yerden geçebiliyoruz. " dedi.
"Borçlanma her şeyin anası"
Finans sisteminin oluşmasındaki en önemli olayın Osmanlı Devleti'nin borçlanmasıyla başladığını belirten Abdullah Akyüz, şunları dile getirdi:
"Birçok yazarın eserlerinden yararlandım. Finans sisteminin oluşması esas olarak Osmanlının borçlanmasıyla beraber gündeme geliyor. Borçlanma her şeyin anası. Birtakım piyasanın oluşmasının temelinde Osmanlı'nın 19. yüzyıldaki yoğun borçlanması var."
İlkay Arıkan Osmanlı'nın finansal ihtiyacınının kırım savaşıyla başladığını vurguladı.
İltizam Sistemi'ne değinen Abdullah Akyüz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Osmanlı'nın büyümesi 16. ve 17. yüzyıllarda artık teklemeye başlıyor. Sonra 18. ve 19. yüzyıllarda iyice zora düşüyor, küçülme başlıyor. Sarraflık müessesesi hep var. Osmanlı'da çok farklı paralar var. Bunların değişimini yapmak, insanların portföyünü yönetmek, insanların nakit ihtiycını karşılamak ve borç vermek için varolan bir finansal sistem var. O zaman bankalar yok sarraflar var. Sonra yavaş yavaş bu iltizam Xistemi devre giriyor. İltizam sistemi devletin gelirlerinin özelleştirilmesi anlamına geliyor."
"İlkay Arıkan ile Ekonomi Sohbetleri" yayınının tamamı ise şöyle: