Konuşmasına, sağlık alanındaki tecrübesini ve bölgeye olan bağlılığını dile getirerek başlayan Karatutlu, “Erzurum, Malatya, Urfa ve Kahramanmaraş gibi şehirlerde 34 yıllık meslek hayatım boyunca sağlık ocağı, hastane, sağlık müdürlüğü yönetimi, başhekimlik ve Tabip Odası Başkanlığı görevlerini yürüttüm. Ancak bugün Sağlık Bakanlığı, Kahramanmaraş’ın sağlık sistemine dair en temel sorunları dahi ele almadığı gibi, muhalefet milletvekillerine karşı ayrımcı bir yaklaşım sergiliyor.” dedi.
Sağlık Bakanı’ndan uzun süredir randevu alamadığını dile getiren Karatutlu, süreci şu sözlerle aktardı:
“Bakanlık göreve geldikten sonra ortak akıl ve istişareye önem vereceğini belirtti. Ancak danışmanlarınız ve özel kaleminiz üzerinden yaptığım randevu talepleri sürekli yanıtsız kaldı. Şahsınıza gönderdiğim mesajlara dahi geç cevap verildi. Bu durum yalnızca şahsımı değil, temsil ettiğim Kahramanmaraş halkını da mağdur ediyor.”
Bakanlığı, “makam kibri” ve “muhalefet mensuplarından korkma” şeklindeki davranışlarla eleştiren Karatutlu, bu tutumun halkın sorunlarının çözümüne engel olduğunu belirtti.
Depremin sağlık sistemine etkilerinden bahseden Karatutlu, özellikle Kahramanmaraş’ın karşılaştığı zorluklara dikkat çekti:
“Deprem sonrası Hatay’da 60 günde 300 yataklı bir hastane inşa edilirken, Kahramanmaraş’ta 560 günde dahi hastane yapılmadı. 1 milyonun üzerinde nüfusa sahip şehrimizde halkımız, 100 yataklı bir hastaneye mahkûm edilmiş durumda. Kadın Doğum Hastanesi ve Yörük Selim Hastanesi’nin kapasiteleri artırılmak yerine, şehir halkının ihtiyacını karşılamaktan uzak yapısal projelerle kandırıldık.”
Sağlık sisteminde denetimsizlik ve kontrolsüzlük nedeniyle merdiven altı hizmetlerin arttığını belirten Karatutlu, şu eleştirilerde bulundu:
“Son yıllarda ruhsatsız danışmanlık merkezlerinin artmasıyla sağlık hizmetlerinde ciddi bir düzensizlik yaşanmaktadır. Bakanlık, bu denetimsiz yapıları kontrol altına almak yerine, fizyoterapistleri ve sağlık çalışanlarını mesleki olarak zor duruma düşürüyor. Tanı ve tedavi sürecinin bir bütün olduğunu anlamayan bu sistem, sağlık çalışanlarının haklarını ellerinden almaya yönelik bir düzenleme içerisindedir.”
Depremin yarattığı psikolojik travmalara karşı bakanlık tarafından yeterli adımların atılmadığını ifade eden Karatutlu, şu soruları yöneltti:
“Deprem sonrası Kahramanmaraş’ta hangi kurumsal psikolojik destek üniteleri açıldı? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile ortak projeler ne durumda? Halkımızın yalnızca fiziksel değil, psikolojik olarak da desteklenmeye ihtiyacı var.”
Hibya Haber Ajansı