CHP Genel Başkanı basın mensuplarıyla bayramlaşmasında şunları ifade etti:“Bütün yurttaşlarımızın yaşlısı, genci, çocuğu, kadını, erkeği bütün vatandaşlarımın bayramını kutluyorum.
Umarım huzur içinde bir bayram geçirirler. Terörün olmadığı, gerginliğin olmadığı, kutuplaşmanın olmadığı, sevginin, saygının egemen olduğu bir bayram geçiririz.
Sabah öğrendim, Adalet ve Kalkınma Partisinin Sayın Genel Başkanı bir rahatsızlık geçirmiş, bu vesileyle kendisine geçmiş olsun dileklerimi de iletmek isterim.
Bayramların bizim değerlerimiz içinde önemli bir yeri var.
Gerçekten de bayram sabahı hep birlikte önce ailece bayramlaşırız, sonra komşularımızla, yakınlarımızla bayramlaşırız.
Dolayısıyla sevgiyi ve hoşgörüyü aile içinde de komşularımızla da mahallemizde de Türkiye’de de yaşamak isteriz. Böyle bir güzelliği var bayramların.
Biz adalet yürüyüşünü bu bayram süresince de sürdüreceğiz. Adaletin ne kadar önemli olduğunu aslında bayramlarda gösteriyor. Çünkü adaletin özünde birlikte yaşama var, sevgi var, saygı var, hoşgörü var, adaletli davranma var. Aile içinde de adaletli davranırız. Çocuklarımıza karşı da adaletli davranırız. Topluma karşı da adaletli davranmak zorundayız. Bu bayram umarım adaletin de Türkiye’de egemen olduğu bir süreci başlatmış olur. Çok sayıda mağdur insanımız var. Haksız yere hapishanede kalan pek çok kişi var, insan var. Bunlar da bayramlarını hapishanelerde geçiriyorlar.
Yaşanan atmosfer nedeniyle düşüncesini açıklayamayan belki binlerce kişi var. Bunlar da düşüncelerini açıklayamıyorlar. Dolayısıyla onların da adalete ihtiyacı var.
Biz yürüyüşümüzü kararlıkla, sevgiyle, hoşgörüyle bayramın da amacına uygun olarak sürdüreceğiz.
İranlı bir düşünür Sadi dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez diyor. Gerçekten de öyledir. Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susamışlığını gidermeye yetmez.
Umarım devleti yönetenler adalet karşısında en azından Sadi’nin sözlerini duymuş olurlar.”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Her santimini Ankara İstanbul yolunun her santimini yürüyerek götüreceğim her santimini. Arabaya binmek yok.Ankara İstanbul yolunun her santimini yürüyerek bitireceğim her santimini” dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "adalet yürüyüşü"nün 11. Gününde. Kılıçdaroğlu yürüyüşe başlamadan önce basın mensuplarıyla bayramlaştı.
CHP Genel Başkanı, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
“Yürüyüş sırasında duygulandığınız anlar oldu mu?” sorusuna CHP lideri şu yanıtı verdi:
“Gerede çıkışında yaşlı bir kadın gelmek istiyor, korumalar engel oldular, ben hemen gelsin dedim. ’Ben 5 saattir onu bekliyorum’ diyor. Gerçekten duygulandım. Yaşlı bir kadının adalet için yürüyen bir Genel Başkanı 5 saattir beklemesi ve kucaklaması benim için çok ama çok önemliydi. Duygulanmamak mümkün değil. Çocuklar var, çocuklarla zaman zaman birlikte yürüyoruz, gençler var, gençlerle zaman zaman birlikte yürüyoruz. Toplumun değişik kesimleri var. Emin olun insanlar farklı şeyler düşünebilirler, farklı siyasi görüşlere mensup olabilirler, farklı kimliklere sahip olabilirler, farklı inançlara sahip olabilirler ama sonuçta bizim bu ülkede huzura ihtiyacımız var. Terör olmasın diyoruz. Hepimiz olmasın diyoruz terör. Pek çok şey ortaya koydular. ‘Şöyle yapacağız şöyle yapacağız’ diye. Biz de her seferinde destek verdik ama devam ediyor, o zaman sorgulamamız lazım, nerede bir eksiklik var, sorgulamamız lazım.
İnsanlar adaleti arıyorlar. Devletin bir organıyla muhatap olan kişi sonuçta haksızlığa uğradığını düşünüyorsa yargıya başvurup adaleti ister. Adaletin gerçekleşmesini ister. Eğer siz bunun önüne setler koyarsanız, yargının objektif olarak hukukun üstünlüğüne ve hakimin kendi vicdanına göre karar vermesini engellerseniz o zaman ortaya farklı bir tablo çıkıyor. Bu da pek çok çevrede rahatsızlık yaratıyor.
Bu yürüyüşümüzün temel amacı o yani bir haksızlık olmasın, yargılanacaksa insanlar adaletle yargılansınlar, karar verilecekse hukukun üstünlüğüne göre karar verilsin.”
"Kaç adım attınız?” sorusuna da Kılıçdaroğlu, şöyle cevap verdi:
“Kaç adım attığımı bilmiyorum. Kilometre üç aşağı beş yukarı tahmin ediyoruz. Üçte birini geldik, biraz aştık üçte birini, üçte ikisi daha henüz var ve yolumuza devam edeceğiz. Şöyle bir düşünce var, ‘yaa gerçekten Kılıçdaroğlu yürüyor mu, yoksa arada bir otobüse binip yola devam edip sonra tekrar mı yürüyor’. Her santimini Ankara İstanbul yolunun her santimini yürüyerek götüreceğim her santimini. Arabaya binmek yok. Çünkü her santimini yürüdüğünüz zaman aslında hedeflediğiniz ya da düşündüğünüz adaletin gerçekleşebileceğine inanıyorsunuz. Çünkü siz gösteriş için bunu yapmıyorsunuz. Bireysel çıkarınız için de bunu yapmıyorsunuz. Bu bir partinin de meselesi değil. Ama ülkenin buna ihtiyacı var. İster sağcı olsun ister solcu olsun ister ortacı olsun kim olursa olsun ülkenin buna ihtiyacı var. Biz bu ihtiyacı dile getiriyoruz. Aslında gönül isterdiki farklı partilerden hatta iktidar partisinden olanlar da bize eşlik etsinler. Onların içinden de mağdur olanlar var. Ortada bir gerçek var. Ankara İstanbul yolunun her santimini yürüyerek bitireceğim her santimini.”
“Bu yürüyüşte kilo kaybettiniz mi?” sorusuna da CHP Genel Başkanı, “Terazi olmadığı için kilo aldım mı kilo kaybettim mi onu bilmiyorum. Ama şöyle bir gerçek var. Büyük bir ihtimalle kilo vermişimdir ama öğle çok bariz bir kilo değil, onu hissetmiyorum. Belki vücutta biraz toparlandı yani yürüyüş güzel bir şey. Zaman zaman kaslarda hafif aksamalar oluyor. Sağ olsun hocalarımız ona hemen müdahale ediyorlar ve gereğini yapıyorlar. Beslenme konusunda da hekim arkadaşlarımın önerilerini dikkate alıyorum. Dolayısıyla şimdilik öyle söyleyeyim ve inşallah bundan sonra da herhangi bir sorun çıkmaz ve biz Ankara İstanbul yolunu sorunsuz bitirmiş oluruz” şeklinde yanıt verdi.