Etkinlik Çarşamba sabahı Abidepark karşısı Avşaroğlu petrolden saat 10.00'da başladı ve aynı gününü akşamı 18.30 'da şehir merkezinde sona erdi.Urfadosk Spor Kulübünden yapılan açıklamada etkinlik hakkında şu bilgiler verildi.Güneşli bir havada Harran ilçesine ulaşılmasıyla başlayan etkinlikte ilçeye girilmeden araçtan inilerek Harranda'ki surlar ve kapıları,restorasyon aşamasında olan kale ve üniversite kalıntıları çevresinden dolaşılarak gezildi.Harran'da dağınık halde bulunan kümbet evler yürünerek evlerin serinliğinde kısa molalar verildi.İlçede farklı gezi gruplarından dolayı bölge turizmi açısından bir hareketlilik olması sevindiriciydi.Harran'dan hareketle sırasıyla ilk önce Bazda mağaralarına gidildi.Eski bir taş ocağı olmasından dolayı içerisindeki kayaların oyularak,kesilerek alınmasıyla farklı şekilleriyle ortaya çıkan ve diğerine göre daha küçük olan ilk yapay mağaranın hayvan beslenen bir yer haline gelmesi üzüntü vericiydi.Büyük olan diğer mağara ise sahipsiz kendi yalnızlığıyla başbaşa olmasına karşın daha heybetli ve ilgi bekler gibiydi.Mağaraların çevresinde yaşayan aileler buraların daha bakımlı olması için mağaraların aydınlatılmasını,aşağıya doğru giden ve dağılan kayaların yerine basamak yapılmasını,çevresine lavabo ve tuvalet yapılması gibi isteklerini bizlerle paylaştılar.Bazda mağaralarından ayrılarak Göktaş köyündeki Han El-Ba'rur Kervansarayına gelmeden yine araçtan inerek toprak yoldan yürüyüşe geçtik. Kervansaraya vardığımızda restorasyon çalışmasıyla karşılaştık ve oradaki yetkililerden bilgi aldık.Kervansaray karşısındaki ağaçlık yeşil alana giderek kumanyalarımızı yedik.Daha sonra aynı güzergahtaki Özkent Köyündeki Şuayib Antik kentinin girişine kadar gelip yürüyerek aşırı yağan yağmurdan diz boyunu geçen otlar ve ısırgan otları arasından antik kent kalıntılarını gezerek orada ısırgan toplayan ailelerle sohbet ettik.Antik kentte tepelere doğru oyularak yapılmış inanılmaz güzellikte ve sayılamayacak kadar çok mağara yerleşim alanları çok etkileyiciydi.Şuayib peygamberin yaşadığı inanılan, çevresi taşlarla örülmüş bahçe içerisindeki mağarayı da gezen grup köydeki okulda görev yapan yetkililerle sohbetten sonra son durak olan Yağmurlu köyüne hareket etti.Hava sanki adını aldığı yağmurun varlığını gösterircesine kapanmaya başladı ve yürüyüşümüzü daha da zevkli hale getirdi. M.S. 2. yüzyıl civarına ait tarihlenen Abgar Krallığı döneminde ay tanrısı Sin'e tapınılan bir kült merkezi olan Soğmatar'aulaştık.Yürüyerekkutsaltepe ya da sunaktepe olarak adlandırılan kayalığın karşısındaki tümülüs şeklindeki tepelik alana çıkarak hafifçe esen rüzgarla etrafımızdaki güzel coğrafyayı izlemeye koyulduk.Dinlendikten sonra dik tepeden dikkatle inerek kayaların üzerine yapılmış üzerinde sunaklar,Süryanice yazıtlar ile Ay tanrısı Sin ve komutan Şamaş'ın kabartmalarının bulunduğu kutsaltepe/sunaktepeyigezdik.Bölgeye hakim tepeden çevreye baktığınızda dokuz adet anıtmezar kalıntısı,höyük,Musa Peygamber'e ait olduğu inanılan su kuyusu,adını arkeolog ve Asuroloji uzmanı" HenriPognon" dan alan Pognon mağarası ve tamamlanmamış aslan heykeli göze çarpmaktadır.Özellikle kuzeye doğru yöneldiğimizde evlerin arasında kalmış ve o zamanın valilerinin ve erk sahibi insanların heykellerinin bulunduğu Pognon mağarasının tahrip edilerek köylüler tarafından tandır olarak kullanıldığını görmek insanı derinden etkilemektedir.Üzerinde birçok biliminsanının çalışma yaptığı bu bölgenin sahipsizlikten istenmeyen kaderine terk edilmiş olması buraları gezenleri kahretmektedir.Terkedilen ve nüfusu azalan Yağmurlu köyü canlı örnek gösterilerek ,Medeniyetler kenti olarak tarihsel öneme sahip Şanlıurfa'da paha biçilmez tarihin gözgöre göre yokedilmesi geleceğe yönelik turizm yatırımlarını şimdiden engellemektedir.Saat 17.30 'da şehir merkezine hareket edilerek bir etkinlik daha tamamlanmıştır.
Siverek Belediyesi personel alımı sonuçlarını açıkladı
11:02 - SİVEREK (GİRESOR)