DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bu sabahFox TV’de yayımlanan Çalar Saat programında İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu:Türkiye küçük bir ada devleti değildir!
Her alanda sorunlar büyüyor. Cumhurbaşkanı hangi konuyla ilgilenecek? Libya’yla mı ilgilenecek? Doğu Akdeniz’le mi, Suriye’yle mi ilgilenecek? Eğitimle mi ilgilenecek, yoksaCovid’le mi ilgilenecek? Mümkün değil. Bu sistem kökünden yanlış bir sistem. Zaten bu sistem öncesinde de tek adamlık eğilimleri vardı ve başkanlık sistemi bu sebeple çok isteniyordu. Sistem de bunun üzerine eklenince artık Türkiye yönetilemeyen bir ülke haline geldi.
Şu anda Türkiye’nin en önemli sorunu; en küçük meselelerin dahi tek bir karar merciine çıkması, Cumhurbaşkanı ‘olsun’ deyince olması, ‘olmasın’ deyince olmaması. Küçük bir ada devleti olsak, tamam. Ama bu kadar büyük bir ülke böyle yönetilemez. Yeni sistemde tek bir siyasi makam var, o da Cumhurbaşkanlığı makamı.
Kimse halkı cahil yerine koymasın
Şu anki yönetimin en önemli problemlerinden birisi de halktan kopması. Gittikçe bir saraya, bir külliyeye hapsoluyorlar. Zaten böyle olur: Eğer otoriter bir rejimse, propaganda makinasıyla uğraşırlar. Yeni bir düzenlemeyle bu propaganda makinasının yetkilerini çoğalttılar. Bunların hepsi beyhude çaba.
Türkiye enerji başta olmak üzere ithalat yapan bir ülke. Yaktığımız elektriği doğalgazla üretiyor. Doğalgazı Türkiye dolar ile alıyor, benzin dolarla, kâğıt dolarla... Şimdi kim kimi kandırıyor? Kur artışının enflasyona yansıdığını vatandaş görmüyor mu? Kimse vatandaşı cahil yerine koymasın.
Hükûmet elini Merkez Bankası’ndan çekmeli
Merkez Bankası yanlış ve inat uğruna bir noktada tutuluyor. ‘Bakın çok güzel yönetiyoruz, kur da artmıyor’ demek için kamu bankaları başta olmak üzere farklı metotlarla Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini sata sata erittiler. İlk defa son on iki ayda uluslararası yatırımcılar bizim hisse senedi ve bono piyasasından tam 14,5 milyar dolar paralarını aldılar götürdüler. Bir zamanlar bizim bono piyasasında uluslararası yatırımcıların payı yüzde 30’du. Şu anda yüzde 5’e düşmüş durumda. Satıp çıkıyorlar, daha kötüsünden korkuyorlar. Kuru 7’nin altında tutmak için 120 milyar doları kibriti çakıp yaktılar!
Para politikası yanlış, çünkü Merkez Bankası bağımsız değil. Dolar kurunu 7’nin altında tutmak için 120 milyar doları yok ettiler. Bunlar daha iyi günler. Merkez Bankası, hükümetin sözüyle hareket ettiği için durum bu hale geldi. Hükûmetin elini ayağını Merkez Bankası’ndan çekmesi lazım.
Diyorlar ki ‘dolar artmış sana ne?'. Dolar kuru artınca, kur da geliyor enflasyonu vuruyor. ‘Dolar artmış sana ne’ demek bu halkı cahil yerine koymaktır. Bu halkı cahil yerine koymamaları lazım. Çünkü halkımızın sağduyusu sağlamdır.
İnternet tüm öğrencilere ücretsiz sağlanmalı
Fırsat eşitliğini sağlayacak mekanizmalar ortadan kalktı. Çocuklarını özel kurslara yazdırabilenlerin, dershaneye para ödeyebilenlerin çocukları daha iyi üniversitelere gidiyor. Eskiden böyle değildi. Uzaktan eğitim için internet lazım, derslere bağlanabilmeleri için tablet lazım. İnternet tüm öğrencilere ücretsiz olarak sağlanmalıdır. Her öğrencinin şu anda ücretsiz internete bağlanması ve internete bağlanacak bir teknolojik cihaza sahip olması lazım. Biz hükümette olsaydık bunu sağlardık, bunu sağlayabilecek kaynağa sahip olurduk.
Mülakatı kaldıracağız
Koskoca devletin işe alımı ‘arkasında birisi var mı’ yorumlarıyla yapılıyor. Ondan sonra toplumumuzun bazı kesimleri devletten gittikçe uzaklaşıyor. ‘Bizim bu devlette iş bulmamız mümkün değil, bizim kesim komple dışlanıyor’ diyorlar. Öyle örnekler var ki, bazı kesimlerden insanların bazı bakanlıklara girmesi mümkün değil. KPSS’den 96, 97, 98 puan alıyor ama mülakatta toplumun belli bir kesiminden geldiği için eleniyor. Mülakatı kaldıracağız.
Çelik kasa satışları patlıyor
Bugün memleketteçelik kasa satışları patladı. Neden? İnsanlar sisteme, bankalara güvenmediği için ne var ne yoksa ellerindekini alıp çelik kasada tutmayı tercih ediyorlar. Felaket bir durum…
Esnafın enflasyonu yüzde 30-50
Cumhurbaşkanı ‘Ekonomimiz tepe noktada’ diyor. Bunu vatandaşınıza nasıl anlatacaksınız? Vatandaş şöyle düşünür: Ekonomi pik durumdaysa ben niye bu haldeyim? Esnaf dostlarıma enflasyonu soruyorum; yüzde 30, yüzde 40, yüzde 50 diyen var. Esnaf kendi alıp sattığı malın fiyatını bilir. TÜİK bu rakamı yüzde 11-12 açıklayınca, açıklanan bütün rakamlarla ilgili halkta şüphe oluşuyor. Yatırımcıda da “Bu devlet doğruyu söylemiyor, TÜİK doğru rakamı açıklamıyor, ben bu rakamlara güvenemiyorum” hissiyatı yerleşiyor. Bu hissiyat yerleştikten sonra o ülkede yatırım çok zor. Yatırım olmazsa işsizlere nasıl iş bulacaksınız?