İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, ülkede enerji krizi yaşandığını savunarak bunun siyasi bir bedelinin olması gerektiğini belirtti. Usta, “Enerji Bakanı ahlaklı bir siyasetçi olarak istifa etmek durumundadır.” dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında konuştu.
Türkiye’nin tarihindeki en büyük enerji kriziyle karşı karşıya olduğunu savunan Usta, bu konuda araştırma komisyonu kurulması yönünde grup önerisi verdiklerini söyledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in elektrik ve doğalgazda sıkıntı yaşanmayacağına yönelik açıklamalarını hatırlatan Usta, “Enerji Bakanı geçtiğimiz günlerde Sanayi Bakanı ile birlikte sanayicilerle bir toplantı yaptı. O toplantıda bir takım mazeretler ileri sürdüler. Enerji Bakanı'nın o toplantıda söyleyemediği bazı gerçekler var.” dedi.
“KRİZİ İRAN’A YASLAMAK YANLIŞ”
Türkiye’de 12 tane gaz giriş noktası olduğuna dikkat çeken Usta, “Bunların toplam kapasitesi 390 milyon metreküp. Ancak teknik yetersizlikler, ithalat anlaşmalarının yapılamaması gibi nedenlerle bunun sadece 270 milyon metreküplük kısmı kullanılıyor. Yani 3'te 2'si. Bunun içerisinde İran'ın payı sadece yüzde 10. Böyle büyük bir krizi sadece İran'a yaslamak yanlış olur.” ifadelerini kullandı.
“DAHA YAPISAL SORUNLAR VAR”
Sadece yüzde 10’luk bir paydaki kısıntıdan dolayı Türkiye sanayisine yönelik 1 haftalık kesintinin skandal olduğunu belirten Usta, daha yapısal sorunlar yaşandığına işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
“Süresi sona eren anlaşmaların yenilenmesinde, uzatılmasında son derece geç kalındı. Birinci temel sebep budur. Bu anlaşmalar 20-25 yıl önce yapılıyor, dolayısıyla ne zaman biteceği belli. 2021 yılında Rusya ile 8 milyar metreküp, Azerbaycan ile 6.6 milyar metreküp, Nijerya ile de 1.3 milyar metreküp anlaşmamız sona erdi. Toplam 15.9 milyar metreküplük anlaşmamız 2021 içerisinde sona erdi. Bunlardan sonra gecikmeli olarak kısmen telefi yapıldı. Rusya ile 8 milyar metreküp yerine 5.75 milyar metreküp, Azerbaycan ile de 6.6 milyar metreküp yerine 3.6 milyar metreküplük bir anlaşma yenilendi. Nijerya ile hiç yenilenmedi. Dolayısıyla 15.9 milyar metreküp anlaşma sona ermesine rağmen bunun sadece 9.4 milyar metreküplük kısmı yenilendi. Bir defa buradan bir açık verdik. “
“BUGÜNKÜ SIKINTININ DAHA FAZLASINI KONUŞACAĞIZ”
Şu anda uzun vadeli kontrata bağlanmış yıllık 48 milyar metreküplük anlaşma olduğunun kaydeden Usta, “2021 yılında tükettiğimiz 61 milyar metreküp oldu. Yani 61 milyar metreküp karşısında sizin toplam uzun vadeli anlaşmanız 48 milyar metreküp. Kalan yüzde 21'lik kısmın nasıl karşılanacağı belirsizdi. ‘Bunun ne kadarını spottan alabilirsiniz?’, ‘İstediğiniz zaman alabilir misiniz?’, ‘Sanayiye verebilir misiniz?’ gibi belirsizlikler var. Dolayısıyla gelecek yıl açısından buradan ikaz ediyoruz. Şu anda kontrata bağlanmış doğalgazımız 2022 yılı için Ekim ayına kadar yetecektir. Gelecek yıl ilave kontratlar yapılmaması durumunda bugün konuştuğumuz sıkıntının çok daha fazlasını gelecek yıl Ekim ayında konuşacağız. Çünkü Ekim ayında doğalgazımız bitecek.” açıklamasında bulundu.
“KENDİ YALANLARINA İNANDILAR”
Yaşananların göz göre göre geldiğini ifade eden Usta, “Şöyle bir yanılgıya düştüler. 2019 yılında ekonomi kötüydü. 2020 yılında pandemi vardı. Bu yüzden doğalgaz tüketimimizin bir miktar az olmuş olması Enerji Bakanlığı yetkililerinde bundan sonra böyle devam edecek şeklinde bir rehavet oluşturdu. Aslında 2021 yılındaki 61 milyar metreküplük doğalgaz tüketimi sürpriz değildi. Geçmiş 2 yıllık trende bakmış olsanız zaten 61 milyar metreküpe gelecekti. Ancak öngörüsüzlük, liyakatsizlik, ehliyetsizlik böyle bir şey. Karadeniz'de orada burada doğalgaz keşifleri yapıldı denildi. Kendi yalanlarına kendileri de inandılar. Rehavet oradan gelen özgüvenle birleşince Türkiye bugün doğalgazsız kaldı. Buna hazırlık yapılmadı.“ şeklinde konuştu.
“VERİLER BAKAN’I YALANLIYOR”
Bakan Dönmez’in 22 Ekim 2021 tarihindeki "Yeraltı doğalgaz depolarımızın 4'te 3'ünü doldurduk. İnşallah önümüzdeki haftalarda tamamını dolduracağız." şeklindeki açıklamasını hatırlatan Usta, “Peki gerçek öyle mi? Bizim elimizde Silivri ve Tuz Gölü var. Silivri'nin kapasitesi 3.1 milyar metreküp, Tuz Gölü'nin 0.9 milyar metreküp. Enerji borsası EPİAŞ'ın şeffaflık platformu verilerine göre, Sayın Bakan'ın bu açıklamayı yaptığı 22 Ekim'de iki depoda toplam 1.8 milyar metreküplük gaz stoğumuz var. Yani kışa girerken depolarımızın doluluk oranı 4'te 3 değil yüzde 45. Veriler Bakan'ın söylediğini yalanlıyor. İran'ın doğalgaz kesintisini duyurduğu tarihe bakalım, 20 Ocak 2022 tarihinde depolarımızda toplam 1.5 milyar metreküplük gaz bulunuyordu. Kapasiteleri zaten yetersiz olan depolarımızın sadece 1 bölü 3'ü doluydu.” dedi.
“PROVALAR AĞUSTOS VE ARALIK’TA BAŞLADI”
Kesintilerin provalarının Ağustos ve Aralık aylarında yaşandığını dile getiren Usta, “6 ay içerisinde önce elektrikte sonra doğalgazda kesintiler yapıldı. Klimaların da fazla kullanılması ile 4 Ağustos'ta 1 milyar 148 milyon kilowatt saat ile Türkiye tarihinin en yüksek elektrik tüketimi oldu. Bu rekorla birlikte kesintiler başladı. Ağustos ayının ilk yarısında ülke genelinde kesintiler dolaştırılmaya başlandı. O zaman bir sıkıntı olduğunu gördük. Bugünü o zamanlardan görmeleri gerekirdi. Aralık ayının ikinci yarısında havaların soğuması ile birlikte hem doğalgazda hem de elektrikteki talebi karşılamada yetersiz kalındı. Doğalgaz talebini düşürmek için doğalgazın yoğun olarak kullanıldığı belli sektörlerde kesintiler yapıldı. Çimento, gübre ve demir-çelikte. TEİAŞ, 5 gün boyunca 22-26 Aralık tarihlerinde buralarda elektrikleri keserek doğalgaz talebini azaltmaya çalıştı. O haftalarda Marmara ılık geçmemiş olsaydı bugün yaşadığımız krizin aynısını yaşayacaktık.” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE ELEKTRİK VE DOĞALGAZ KESİNTİLERİ YAŞACAYACAK”
“Özetle bugünlerde yaşadığımız enerji kesintilerinin temel nedeni İran'dan doğalgaz akışının kesilmesi değildir.” diyen Usta, “Bu sadece gerçekleşmesi beklenen enerji krizinin tetikleyici unsuru olmuştur. Enerji piyasamızın temel sorunu hem elektrikte hem doğalgazda emre amade arz kapasitemiz ile en yüksek talebimizin başa baş seviyede olmasıdır. Ülkemiz hem elektrik hem doğalgaz talebimizi karşılayacak yeterli arz kapasitesine sahip değildir. Bugünlerde yaşadığımız enerji krizini sayın Bakan'ın ifadesi ile "Bir kaç günlük arızi durum" olarak yaklaşmak vahim bir hatadır. Enerji Bakanı'nın günlerce kapısında beklettiği sanayicilere itiraf edemediği en önemli gerçek, Türkiye'nin önümüzdeki her yaz elektrik kesintileri her kış da eş zamanlı elektrik ve doğalgaz kesintileri yaşayacağıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“EKONOMİK MALİYET 10 MİLYAR DOLAR CİVARINDA”
"Geçmişte elektrik kesintileri vardı" diyerek 20 yıl boyunca geçmişi kınayan bir siyaset dili kullanan AK Parti’nin bu başarısızla gideceğini ekleyen Usta, sözlerinin devamında yaşanan sürecin ekonomiye maliyetine değindi.
“Şu anda ayda 20 milyar dolar bir ihracatımız var. 1 haftalık bir kesinti kabaca baktığınızda 5 milyar dolarlık ihracat kaybıdır.” diyen Usta, Yurt içinde çalışan firmalarımızı da düşündüğümüzde kesintilerden kaynaklanan ekonomik maliyetin 10 milyar dolar civarında olacağını hesap ediyoruz. Firmalarımızın yurt dışına taahhütleri var. Bunları yerine getiremeyecekler. Esas yanlış olan şey, krize engel olamadılar da krizi ayrıca yönetemediler. Bu krizin geleceği belliydi. İyi bir iletişimle sanayicinin hazırlık yapması, taahhütlerini ona göre vermesi, hatta yedek enerji tedarikinde bulunması sağlanabilirdi. Bu iletişim de yapılmadı. Enerji Bakanı buna rağmen "Hiç bir sıkıntı olmayacak" şeklinde beyanatler verdi. Fakat bugün büyük sıkıntılar yaşıyoruz. “ açıklamasını yaptı.
Elektriğin keşfinden bugüne dünyanın hiçbir yerinde böyle zam görülmediğini belirten Usta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Avrupa'da enerji fiyatlarının 5 kat arttığı bir dönemde biz her türlü fedakarlığı yapıyoruz. Fiyatları en az seviyede tuttuk, tutmayı da sürdüreceğiz" şeklindeki açıklamasını hatırlattı.
Gerçeğin böyle olmadığının altını çizen Usta, “Doğalgaza geçen yıl içerisinde 11 defa 1 ay hariç zam yapılmış. Vatandaşın faturasına baktığımızda yüzde 47'lik bir artış var. Sanayicinin faturası tam 5 buçuk katına çıkmış, yüzde 450 zamlanmış. Elektrik santrallerinin doğalgaz maliyetleri ise 4 katına çıkmış. Sonra gelip "Biz fedakarlık yapıyoruz" diyeceksin. Neyin fedakarlığını yapıyorsun. Fedakarlık yapan vatandaş. Vatandaş bu faturalara katlanıyor. Sanayicinin faturasına da vatandaş katlanıyor. Hatta vatandaş bunların dışında da bir şeye katlanıyor. Gözden kaçan bir şey var. Kurdaki artış, kötü yönetme, öngörüsüzlük bugün yaşadığımız sıkıntılar. Diğeri de BOTAŞ'ın faaliyetlerinden kaynaklanan sıkıntılar. BOTAŞ'ı ve TPAO'yu arpalık gibi gören bir iktidar var. BOTAŞ'a 2021 yılı içerisinde 59 milyar dolarlık kaynak aktardık. Hazine 59 milyar dolarlık kaynak aktardı. 84 milyondan topladığımız vergiyi BOTAŞ'a verdik. Bu yetmedi geçen çıkan torba kanun ile 32 milyarlık vergi borcunu sildik. Toplam 91 milyar liralık açık kapatıldı. Ben bu kanun tasarısı geldiğinde Plan ve Bütçe Komisyonu'nda şu soruyu sormuştum, BOTAŞ'ın toplam hasılatı 110 milyar lira dediler, bu hasılat içerisinde 91 milyar liralık açık doğurmayı nasıl başardınız dedik. Burada operasyonel problemler var.” dedi.
İYİ PARTİ’NİN 8 MADDELİK ÇÖZÜM ÖNERİSİ
“Bizim İYİ Parti olarak bunun çözümüne ilişkin 8 maddelik önerimiz olacak.” diyen Usta, “Birincisi, yeni boru gazı ve sıvılaştırılmış doğalgaz kaynakları için anlaşmalar imzalamamız gerekiyor. Ülkemizin emre amade doğalgaz giriş kapasitesini, en yüksek seviyesini 2 katına çıkarmak durumdayız. Bunu rakamsallaştıracak olursak şu an için en yüksek talebin 300 milyon metreküp olduğunu kabul edersek demek ki giriş kapasitesinin 600 milyon metreküpe çıkarılması gerekiyor. İkinci yapılması gereken şey, yapımı yılan hikayesine dönen Tuz Golü yer altı doğalgaz depolama tesisi bir an önce bitirilmelidir. Ayrıca Silivri ve Tuz Gölü’nde kapasite genişletme ihaleleri mutlak suretle yapılmalıdır. Gaz depoları 12 milyar metreküpe çıkarılmalı. 3 katına çıkarılmalı ki teknik bir sıkıntı olduğunda enerji arz güvenliği açısından sıkıntı olmaması sağlanacaktır. Dördüncü madde olarak, güçlü ve dirençli bir enerji altyapısı için elektrik üretiminde TEİAŞ, doğalgaz iletiminde de BOTAŞ uzun vadeli arz-talep projeksiyonları ve acil durum eylem planı hazırlamalıdır. Sanayiciler başta olmak üzere ilgili tüm paydaşların bilgisine sunmak durumdadır. Diğer bir önerimiz, yer altı doğalgaz depolama, LNG terminalleri şeffaf fiyatlarla üçüncü taraf erişimine açılmalı, böylelikle doğalgaz arz güvenliğinde esneklik artırılmalıdır. Diğer bir önerimiz, yeni doğalgaz ithalat anlaşmaları yabancı ticaret merkezlerindeki referans fiyatlara veya petrol fiyatlarına göre olmamalı, enerji borsamız EPİAŞ'ın altında oluşan gaz referans fiyatına endeksli fiyat formulleri üzerinden de anlaşmalar yapılması sağlanmalı. Diğer önerimizi, çok stratejik iki kitimiz olan TPAO ve BOTAŞ uluslararası kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak yeniden yapılandırılmalıdır. Bu şirketler iktidarın arpalığı Hazine'nin milyarlarca dolarlık batık kredi şirketi olmaktan çıkarmamız gerekir. Ayrıca bu şirketlerimiz yurt içinde ve yurt dışında da stratejik ortaklık yapmalıdır. Son öneri olarak da elektrikteki arz-talep dengesizliğini gidermek için tüketimin yoğun olduğu özellikle Marmara bölgesinde kesintisiz üretim yapmayı sağlayacak yeni termik santrallerin hayata geçirilmesi için de özel sektörün önü açılmalıdır.” şeklinde konuştu.
BAKAN DÖNMEZ’E İSTİFA ÇAĞRISI
Usta şöyle devam etti: Türkiye'nin en büyük enerji krizi yaşandıysa bunun siyasi bir bedeli olmalıdır. Bu bedeli Cumhurbaşkanı'nın üstlenmeyeceğini biliyoruz ama bu Enerji Bakanı tarafından üstlenilmeli. Enerji Bakanı da ahlaklı bir siyasetçi olarak istifa etmek durumundadır. Bu kusur Enerji Bakanlığı'nın kusurudur. Bunda Cumhurbaşkanlığı'nın da sorumluluğu vardır. Bunlar İran'la izah edilecek kusurlar değildir.
Hibya Haber Ajansı