Düşük uyku verimliliği ciddi problemlere yol açıyor

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, uyku yapısını bozan 87 ayrı hastalığın olduğunu söyleyerek, uykunun önemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

GÜNDEM - 29-01-2022 17:30

Uyku yapısını bozan 87 ayrı hastalığın olduğunu ifade eden Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, “Uyku yapısını bozan unsurlar tespit edilmezse ne kadar uyursanız uyuyun, uykunun kalitesi bozuk olduğu için ciddi problemlere neden olur. Bu nedenle bizim için aslında en önemli şey gündüz uykunun gelip gelmediğidir. Bu durum uyku hastalıkları için önemli bir belirteçtir. Aynı zamanda sabah kalkıldığında yeterince uykunuzu alıp almadığınız ve aynı zamanda horlamanın olup olmadığı da önemli parametrelerdir” diye belirtti.

Uykunun tüm canlılar için vazgeçilmez olduğunu söyleyen Akkoyunlu, “İnsanın yaşına göre uyku evrelerinin ihtiyacı ve şekli kısmen değişir. Uyku, ön belleğe aldığımız bilgilerin uzun belleğe atılmasını sağlar. Bilginin işlenmesine yardımcı olur. Aynı zamanda beyin hücreleri arasında link kurarak, akıl dediğimiz beynin kullanılmasını sağlayan ana temel yapı taşlarını oluşturur. Ayrıca konsantrasyon ve refleks koordinasyonlarını sağlar. Bununla beraber kalbin ritmini, çalışma şeklini ve kardiyovasküler sistemi düzenler. Hormonları düzenleyerek büyümeyi sağlar. Özellikle büyüme hormonu sadece geceleri salgılanır. Bu nedenle anneler çocuklarına uyusun da büyüsün derler, yesin de büyüsün demezler. Yediği zaman insan kilo alır ama uyuduğu zaman büyür” diye ekledi.

Cilt sağlığnı da etkiliyor

Yetişkinlerde büyüme hormonunun, büyüme durmasına rağmen çok ciddi bir işleve sahip olduğunu aktaran Akkoyunlu, "Yetişkinlerde büyüme hormonu yaşlanmanın gecikmesini, cilt bütünlüğünün korunmasını, cilt güzelliğinin sağlanmasını, tüm organların korunmasını ve idamesini sağlar. Aynı zamanda şeker hastalığının oluşmasını, metabolik sendrom dediğimiz aşırı kilo alımıyla ilgili durumların ortaya çıkmasını engellemek için gerekli olan hormonları salgılamanın yolu da yine uykudur. Kısaca uyku gün içinde var olabilme ve yaşayabilmek için elzem olan en önemli parametrelerden bir tanesi" diye konuştu.

Uyku evreleri hormonal dengeye göre farklılık gösterebiliyor

Her yaşta uykuya yoğun düzeyde ihtiyaç duyulduğunu hatırlatan Akkoyunlu, "Çocukluk çağında, erken çocukluk döneminde uyku ihtiyacı maksimum düzeyde olur. Yeni doğan bebekler yaklaşık günde 20 saat civarında uyur. Sadece beslenme için 1 veya 2 saat civarında zaman harcarlar. Bu ihtiyaç yaş ilerledikçe giderek azalır. 12 ila13 yaşına gelindiğinde yaklaşık 8 ila 9 saat civarında bir uykuya ihtiyaç var. Ergenlik döneminde ise uyku evresinde bir değişim meydana gelir. Normalde akşam saat 22.00 ile sabah 08.00 arasında uyku süresi varken, ergenlikte hormonların aktivasyonlarına bağlı olarak uyku evresinde bir kayma meydana gelebilir. Örneğin, ergenler bunun için biraz daha geç saatlere kadar ayakta kalabilirler. Bu hormonal dengenin uyku zamanlaması üzerine etkisine bağlı olarak çıkan bir durum. Erişkin döneme baktığımızda da ortalama 7-8 saatlik bir uyku ihtiyacı söz konusu. Aynı şey 65 yaş üstü yani yaşlılık dediğimiz dönem için de geçerli" değerlendirmelerinde bulundu.

Uykunun kalitesini artırmak sağlığımız için önemli

Yaş ilerledikçe uykunun evrelerinde de değişim olduğunu dile getiren Akkoyunlu, “Yaşlandıkça sağlık durumlarıyla ilişkili olarak veya sık sık idrara çıkmaya bağlı olarak uyku daha sık bölünür. Bunların ötesinde derin uykuda ve REM uykusunda bir azalma meydana gelir. Fakat REM ve derin uykusunda azalma olmayan yaşlılarda yaşam süresinin çok daha uzun olduğu, kalp ve damar hastalıklarının daha az görüldüğü aynı zamanda yaşıtlarına göre çok daha genç göründükleri ortaya konmuştur. Sonuç olarak uykunun yaşa göre ve ek hastalıklara göre miktarı, süresi ve zamanı değişmekle birlikte tüm insanların düzenli, yeterli ve sağlıklı bir uykuya ihtiyacı vardır. Burada belki de en önemli şey uykunun yapısında bozukluğa neden olan 87 ayrı hastalığın varlığıdır. Bunlar eğer tespit edilemezse ne kadar uyursanız uyuyun, uykunun kalitesi bozuk olduğu için ciddi semptomlara ve problemlere neden olacaktır” uyarılarını yaptı.

Uyku apnesinin en büyük belirtisi horlama

En sık görülen hastalığın uyku apnesi sendromu olduğunu vurgulayan Akkoyunlu, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Bu hastalık grubu üst solunum yollarındaki daralmaya bağlı olarak ortaya çıkar. En büyük belirtisi horlamadır. Aynı zamanda gündüz aşırı uyku hali dediğimiz yani gündüz normalde uyanık kalması gereken saatte uykunun var olmasıyla giden bir durum. Bu nedenle,  gündüz uykunun gelip gelmediği, bizim için en önemli etmen. Bu durum uyku hastalıkları için önemli bir belirteç. Aynı zamanda sabah kalkıldığında yeterince uykunuzu alıp almadığınız ve horlamanın olup olmadığı da önemli bir gösterge. Eğer uykunuzda herhangi bir yapısında bir problem veya süresinde herhangi bir zayıflama değişme söz konusu değilse ama yine de gün içinde uykusuzluk çekiyorsanız, sabah yorgun uyanıyorsanız ve horlamadan bahsediliyorsa o zaman kesinlikle göğüs hastalıkları doktoruna başvurmalısınız"

Kaynak
Hibya Haber Ajansı

Günün Diğer Haberleri