Barış ve hakikatin peşindeyiz!

Türkiye'nin birçok kentinden barışa ses vermek için Diyarbakır'a gelen BİKG'li kadınlar, başlattıkları nöbet eylemi öncesi yaptıkları açıklamada, "Burada yaşama, yaşam alanlarına sahip çıkanlarla yan yana, omuz omuza savaşa tanığız, savaşa karşı nöbetteyiz. Barış ve hakikat hakkımızın peşini bırakmayacağız" dedi.

GÜNDEM - 06-02-2016 18:03

 

Barış İçin Kadın Girişimi'nin (BİKG), "Ölümden değil yaşamdan yanayız. Barış ve hakkımızı savunuyoruz" kampanyası kapsamında Türkiye'nin birçok kentinden kadınlar Diyarbakır'a geldi. Sümerpark Ortak Yaşam Alanı'nda toplanan kadınlar, İmralı Heyeti'nden Ceylan Bağrıyanık, HDP'li kadın milletvekilleri, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak, KJA üyeleri ve çok sayıda kadın tarafından karşılandı. Slogan ve zılgıtlarla karşılanan kadınlar "Ölümden yana değil, yaşamdan yanayız. Barış ve haklarımızı savunuyoruz" pankartı ve siyahın üzerine yazılmış "#Sur", "#Cizre", "#Barış, Hakikat, Müzakere", "Barış, hakikat, müzakere", "Azadi, aşiti", "Jın şer naxwazin aşiti dixwazin" ve "Sur Cizre direniyor" dövizlerini taşıyarak park alanında yürüyüş düzenledi. Yürüyüş boyunca kadınlar, "Cizre, Amed yalnız değildir", "Bê Serok jiyan nabê", "Jin jiyan azadi", "YPS'yi yaratan PKK'ye bin selam" sloganları attı.

 

'Savaşa karşı barış demek için bir aradayız'

 

Kadınların kendi güvenliğini aldığı alanda yapılan yürüyüşün ardından açıklama yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak, kadınların ölüme "dur" demek için geldiğini vurgulayarak, "Mücadelemizde yan yana olduğumuzu görmek barışa olan inancımızı güçlendiriyor. Aylardır kentlerimiz abluka altında, kadınlarımız başta olmak üzere siviller öldürülüyor. Barış umutlarımızı karartmak için uğraşıyorlar. Barış çabalarımıza tanklarla, savaşla cevap veriyorlar. Kadınların buraya gelmesi barış umutlarımızı güçlendirdi. Türkiyeli kadınların burada olması önemli. Savaşa karşı barış demek için bir aradayız" dedi.

 

'Barış için konuşmaya ihtiyacımız var'

 

Ardından BİKG'li 158 kurumun imzaladığı basın metinin Zelal Allak okudu. Kadınların adalete, hakikate ve barışa olan inançla Diyarbakır'a geldiğini söyleyen Allak, "Yalanlarla kuşatıldığımız şehirlerden, tanklarla, toplarla kuşatılmış şehirlere, mahallelere ses vermek için buradayız. Adalete, hakikate, yaşama ve barışa sırt olanlara adaleti güçten ibaret sananlara isyanımız olduğun için buradayız. Konuşmaya ihtiyacımız olduğu Cizre, Silopi, Sur'un hakikatlerini konuşmadan müzakere ve barışın olmayacağını bildiğimiz için buradayız" diye konuştu.

 

'Savaşa tanığız, savaşa karşı nöbetteyiz'

 

Birlikte yaşam inşa edebilmenin adil bir barış ve bunun için de karşılıklı bir güvenle mümkün olduğu vurgulayan Allak, Sur ve Cizre'de yaşanan vahşetleri hatırlatarak şöyle devam etti: "Yaşamlarımızı bu kadar vahşice değiştiren savaştır. Yaşama sahip çıkmak, yaşamın yok edilmesine ve aniden tepeden gelen emirlerle değiştirilmesine karşı çıkmaktır. Meclis ve hükümet sizin asli göreviniz bu savaşı durdurmak müzakere koşullarını oluşturmaktır. Göreviniz mahalleleri insansızlaştırmak, ölüm saçmak, ölmeyenleri vahşete, katliama tanık olmak, ,zorunda bırakmak değildir. Bizim bu suça rızamız yok. Biz hayatına sahip çıkmanın ne demek olduğunu iyi bilen kadınlar olarak bugün Diyarbakır'dayız. Burada yaşama, yaşam alanlarına sahip çıkanlarla yan yana, omuz omuza savaşa tanığız, savaşa karşı nöbetteyiz. Barış ve hakikat hakkımızın peşini bırakmayacağız."

 

'Kadınlar öncülüğünde barışı inşa edeceğiz'

 

Ortak açıklama arından konuşan HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, yanı başlarında bulunan Sur'da bir direniş olduğunu ve direnişi selamladıklarını ifade ederek, "Kadınlar yaşamın her alanında olduğu gibi direnişin en ön safhasında yer alıyor. Özgürlük ve demokrasiye öncülük eden ve aramızda olmayan kadınları saygıyla anıyoruz. Savaş kararı alanlar kaybedenler olacak. Yaşamı inşa etmek için bir aradayız. Kadın öncülüğünde barışı biz inşa edeceğiz" diye konuştu.

 

'Burada oluşunuz direnenlere selamdır'

 

KJA Koordinasyon üyesi Ayla Akat Ata ise kadim topraklarda tüm savaş kararına rağmen halkın barış dediğini ve bunun için çabaladığını söyledi. Ata, Türkiyeli kadınlara seslenerek, "Bugün burada oluşunuz, hakikat deyişiniz, bugün burada bir kez daha müzakere deyişiniz, direnenlere selamdır. Ama ülkeyi yönetenlere de gösterdiğiniz barışın yoludur. Hakikate ulaşmadan, müzakereye oturmadan bir çözüm mümkün değildir" ifadesinde bulundu. Ata, kadınların yıllardır ölüm değil yaşam dediklerini ifade ederek, "İşte tam da bu yaşam, barış, eşitlik, özgürlük iradesinden korktuğunuz için en başından beri önce kadınları öldürdünüz. Ama biz buradayız, burada özgürlüğü hep beraber örgütleyeceğiz" dedi.

 

Talepler hep bir ağızdan okundu

 

Yapılan konuşmaların ardından kadınlar, "Ölümden değil yaşamdan yanayız. Barış ve hakikat hakkımızı savunuyoruz. Bizim hakikatleri konuşmaya, adalete, gerçek bir barışa, müzakereye ihtiyacımız ve hakkımız var. Ölümlerin, ablukaların, sokağa çıkma yasakların son bulması, çocukların hedef olmaması için meclisi ve hükümeti barış içinde yaşama hakkımızı tesisi için göreve çağırıyoruz. Bu savaşın biran önce sonlandırılması, müzakerelerin yeniden başlatılmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının oluşturulmasını istiyoruz. Sur'da ablukaya son, Cizre'de ablukaya son. Barış, hakikat, müzakere" şeklindeki taleplerini hep bir ağızdan okudu.

 

Kadınların Sümerpark'taki nöbet eylemi devam ediyor.

 

(DİHA)

Günün Diğer Haberleri