Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Kayseri’deki Öksüt Altın Madeni’nde çalışan 71’in üzerinde işçinin çalıştığı süre boyunca cıva solumasına izin verilmesine tepki gösterdi.
İlgezgi, "Maden şirketine ait tesislerde çalışan işçilerin tümünün sağlıkları dolayısıyla da hayatları, iş müfettişlerinin tutanaklarına rağmen göz göre göre rant uğruna hiçe sayılmıştır. Buna göz yuman yetkililer ivedilikle tespit edilmeli ve haklarında işlem başlatılmalıdır. Bu ihmal, kasten yaralama ve öldürmeye teşebbüs değil de nedir?” dedi.
İşçiler hem çalıştı hem cıva soludu
Kayseri’nin Develi İlçesi’nde Kanadalı Centerra Gold şirketi tarafından işletilen Öksüt Altın Madeni'nin altın döküm odasının korunmasında görevli 8 taşeron işçinin kanında yüksek miktarda civa saptandığı iddiaları Meclis’e taşındı. CHP’nin Sağlıktan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, maden şirketinin işlettiği tesislerde çalışan işçilerin sadece 8’inin değil 71’den fazla işçinin, çalıştıkları süreler boyunca cıva soluduğu iddialarını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e sordu ve olaya ilişkin şunları söyledi:
Bunun hesabını kim verecek?
“Maden üretim tesisinde işçilerin sağlıklarının korunmasına ve ağır metallerden etkilenmemesine yönelik hiçbir önlemin alınmadığı gibi altın döküm odasında filtre sisteminin de bulunmadığı bilgileri, iş müfettişlerinin düzenlemiş olduğu tutanaklara yansıdığı ifade edilmiştir. Olumsuz sonuç bildiren tutanaklara rağmen maden üretiminin devam ettiği söylenmektedir. İnsan hayatı bu kadar mı ucuz ve değersiz? Çalıştıkları süreler boyunca bu işçiler cıva soluduysa akciğerlerinde kalıcı hasara yol açacak demektir. Üstelik tesisin toz toplama sisteminin sökülmesi iddiaları da göz önünde bulundurulduğunda bu işçilerin belki de nefes alabilmesi mucize. İlerleyen yaşlarda solunum hastalıklarıyla boğuşacaklar ve bunun hesabını kim verecek?”
Tahliller bekletilerek cıva oranı mı düşürüldü?
Olayın sağlıksal boyutunun korkunç bir tabloyu ortaya koyduğuna dikkat çeken Akkuş İlgezdi, “Cıva analizi için alınan kanların, özel ve kapalı kaplarda bekletilmesi gerekirken, normal idrar kaplarına konularak birkaç gün bekletilmesi bir hekim olarak beni endişelendirdi. Kan tahlillerinin gerektiği gibi değil alelade yapıldığı anlaşılmaktadır. İşçilerin kan örnekleri özel ve kapalı kaplarda bekletilmezse cıva oranın düşük çıkma ihtimali doğacaktır. Bu işlem hem işçilerin yaşam hakkına hem de iş sağlığı ve güvenliğine aykırıdır. Öte yandan tesislerdeki tozu dışarı atan sistemin, sökülerek işçilerin toz solumasına sebebiyet verilmiş ve silikozis hastalığına davetiye çıkarılmıştır. Bu tarihe geçecek bir sağlık skandalıdır. Göz yuman yetkililer hakkında ivedilikle soruşturma açılmalıdır.” ifadelerine yer verdi.
CHP’li Akkuş İlgezdi’nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e verdiği soru önergesi ise şöyle;
Öksüt Altın Madeni’nin altın döküm odasının korunmasında görevli 8 taşeron işçisinin kanında yüksek miktarda cıva saptandığı bilgisi doğru mudur? Doğruysa bakanlığınız, işçilerin mağduriyetini nasıl giderecektir? Tedavi süreçleri başlamış mıdır? İşçilerin tedavilerini bakanlık mı yoksa işçiler mi karşılamaktadır? Söz konusu işletme madeninin iş güvenliği toplantısında bir müdürün, ‘buna izin veremem’ diyerek, işçileri cıva zehirlenmesinden dolayı Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesine gönderdiği ve bu sebeple de görevine son verildiği iddiaları doğru mudur? Doğru ise bu durum, işçilerin kanında cıva saptanmasının saklanmaya çalışıldığı anlamına gelmiyor mu? Öksüt Altın Madeni’nin aktif bir şekilde maden üretimi yapan tüm tesisleri dahil olmak üzere kaç işçisi bulunmaktadır? Öksüt Altın Madeni’nin altın döküm odasının korunmasında görevli 8 taşeron işçisinin yanı sıra tüm tesislerde çalışan işçilerin cıva soluduğu iddiaları doğru mudur? Kaç işçinin cıvaya maruz kaldığı tahmin edilmektedir? İş müfettişlerinin düzenlemiş olduğu olumsuz sonuç bildiren tutanaklara rağmen maden üretimine devam edildiği iddiaları doğru mudur? Doğru ise olaya göz yuman yetkiler tespit edilmiş midir? Yetkililerin işçilerin sağlığını ve dolayısıyla da hayatını tehlikeye atması, kasten nitelikli yaralama ve öldürmeye teşebbüs değil midir.?"
Hibya Haber Ajansı