Erbakan Hocamızla 50 yıl birlikte yaşadığımız hatıralarımı kaleme alırken, çağımızda yaşayan veya daha sonraki çağlarda yaşayacak gençlerimize iyi örnekler sunmak ve kötü olaylardan ibret alabilmelerini sağlayarak, onların kısa yoldan mutlu olmalarını
sağlamak maksadını gütmekteyim.
Bu kitabımla bu gün içinde bulunduğumuz ve her yönü ile kapkara bir çağda, aydınlığı yani hakkı kendine ölçü alan insanların olaylara nasıl baktıklarını ve nasıl davrandıklarının örneklerini vermek istedim.
Hocamız hayatının her döneminde ve her şart altında haktan ve doğruluktan ayrılmamış ise de 1969 seçimlerinde kendisinin Konya’dan, kendisine bağlı 20 kadar arkadaşının da diğer illerden “Bağımsız milletvekili adayları” olarak seçimlere katılmaları, insanlığa vermek istediği mesajın boyutlarını bir anda büyütmüş ve onları bütün insanlığın değerleri haline getirmiştir.
SAĞCILIK, SOLCULUK, MİLLİ GÖRÜŞ
1946 seçimleri baskıcı, insan haklarını ezen tek parti iktidarından çok partili hayata geçmemizi sağlamış, uydurma ancak sağcılık ve solculuk kavramları ile insanımız oyalanmış ve birbiri ile kavgalı hale getirilmişti.
1969 seçimleri başında insanımız, Prof. Dr. Necmettin Erbakan sayesinde ilk defa “Milli görüş” kavramı ile karşılaşmış böylece insanımız Kapitalizmin ve Komünizmin çekim alanından kurtularak kendi değerlerine dönmeye başlamıştır.
Ancak ülkemizi manen işgal etmiş bulunan Batıcılık ve bunun kurumları olan partiler, bankalar, medya (gazeteler, televizyon, radyolar, dergiler), ekonomik kuruluşlar, malayani ve boş işler, insanımızın yakasını bırakmamış, Milli görüşü insanımızdan silip yok etmek için
bütün güçleri ile çalışmışlar, insanımızı fikren ve fiilen iğfal etmeye çalışmışlardır.
HATIRALARIN AYDINLIĞINDA
50 yıllık bir hatıra serisinin 64 sayfalık bir kitapta toplanması elbette mümkün değildir. Ancak zamanımızda özellikle internetin insanımızı, gençlerimizi ve hatta çocuklarımızı meşgul ettiği, onların neredeyse bütün zamanlarını aldığını ve kitap okumanın değerini kaybettiği bir dönemde yaşadığımızı bilirsek, hacmi küçük kitaplar yayınlamanın daha akıllıca bir iş olacağı açıktır.
Her ne kadar kitabın içindeki yazıların her biri ayrı bir makale olarak yazılmışsa da bu makaleler bazen yaşandığı zamana uygun yazılırken, bazıları ise yaşanan zamanın dışında yazılmış ve geçmiş zamana atıf da bulundukları görülecektir.
Bir de değişik zamanlarda kaleme alınan bu hatıralarda geçen bir olay yeri gelince bir başka makalede yeniden ele alınmış olabilir. Okuyucunun bunu makul karşılayacağını umarım. Bu şekil sanki Kur’an-ı Kerimin usulüne de uygundur. Allah (c. c) insanı yaratırken Meleklerin hocası olan İblis ile aralarında geçen olayı birkaç ayrı surede bize bildirmiştir.
Hatıralarımı birkaç kitapta toplayacağım. Ama bunlar zaman içinde birbirlerinin devamı gibi olacaktır.