AŞKIN YÜZÜ, ELAZIĞ VE ADNAN YÜCEL

Ali Haydar Üzülmez

14-06-2024 13:34

Dolam dolam Maden yolları ile,Hazar Gölü ayırsa da,aynı dönem aynı okulda,yakın komşu iki kentte yaşadığımız halde; yanarım da yanarım, o güzel şairle, o güzel insanla,tanışmadığıma yanarım.
Oysa, aynı dönemde, kadim şehir, Amed'te bulunduk. Diyarbakır Eğitim Enstitüsü'de, aynı okulda okuduk.
Az mı koşuşturduk miting ve yürüyüşlerde? Az mı dinledik sevgili Nedim Dağdeviren'den Nazım'ın, Ahmet Arif'in şiirlerini? Az mı yarın devrim olacak diye umutla uyumaya çalışıp devrime yetişeyim, geç kalmayayayım, devrime ve arkadaşlarıma ihanet etmeyeyim diye güzelim sabah uykusunu almadan uyandık?
Az mı yüreğimiz tetikte hep yarınlarda kaldı?
Az mı “Yarınlar bizimdir yoldaşlar” diye diye kavgayı büyütüp devrimin yolunda koşturduk. Hayal etmek de, hac yolunda karınca misali, devrim yolunda inanarak yürümek de güzeldi!
Bu hengamede güzel insan, ne talihsizlik ki seninle tanışmadık. Tartışma, konuşma ve koşuşturmadan tanışmaya vaktimiz olmadı her halde.Ne büyük bir kayıp.Belki de,sen sabahçı,ben gececi;sen edebiyatı,ben matematiği tercih ettiğim için tanışamadık. Ama ben matematiği sevdiğim kadar,edebiyatı da seviyordum.
İnanıyorum o güzel şiirleri dile getiren, duygu yoğunluklu, hayat ve kavga dolu sen, matematiği de seviyordun.
Benim için tanışmamak büyük kayıp.Sen bana şiirlerini okuyup edebiyat yapsaydın, ben sana matematik öğretseydim ne güzel olurdu.

 Aynı okulda, aynı kentte, kapı komşu iki kentte yaşarken tanışmamak; hele de sanata, edebiyata bakir Elazığ'da, bozkırda bir ardıç ağacı,çölde vaha,mahpus damında gökyüzü,toprakta tohum, su,hastada derman,kırlarda çiçek misali var olan,
senin gibi yürekli bir şairle tanışmamak ne büyük bir kayıp. Şiirlerini okuyarak seni, sevgi ve saygı ile anıyorum.
Ölüm yıldönümünde, inancımdan değil seni sevdiğimden, mezarının başında seninle olup konuşmak, sohbet etmek içimdeki hasreti gidermek isterdim. Mutlu olurdum.
Ama sen çok iyi bilirsin, hayatta her şey istediğimiz gibi olmuyor. Mezarının başında olamıyorum.
Koca yürekli şair şunu bilmeni isterim:
Bedenin, mezarında toprakla, ruhun havayla, şiirlerin tüm erdemli, yürekli insanların, devrimcilerin zihinleri ile buluştu. Meydanlarda, salonlarda senin şiirlerinle coşuyor, mezarlıklarda, dostlarımızın cenaze töreninde, senin şiirlerinle hüzünlenip demokrasi için ant içiyor; bitmedi o kavga diyoruz. Varlığın kalbimizde, sözlerin dilimizde, kavgan yüreğimizde.
Bu kavga, “yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek" sürecek, rahat ol sevgili yoldaşım.

YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK!

Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve ilkbahar. sen misin seni sevdiğim o kavga,sen o kavganın güzelliği misin yoksa... Bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bin kez budadılar körpe dallarımızı bin kez kırdılar.yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz bin kez korkuya boğdular zamanı bin kez ölümlediler yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz. bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri suyun ayakları olmuştur ayaklarımız ellerimiz, taşın ve toprağın elleri. yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık törenlerle dikilirdik burçlarınıza. türküler söylerdik hep aynı telden aynı sesten, aynı yürekten dağlara biz verirdik morluğunu,
henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz... Ne gün batışı ölümlerin üzüncüne ne tan atışı doğumların sevincine  ey bir elinde mezarcılar yaratan, bir elinde ebeler koşturan doğa bu seslenişimiz yalnızca sana yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Saraylar saltanatlar çöker kan susar birgün zulüm biter.menekşelerde açılır üstümüzde leylaklarda güler. bugünlerden geriye,bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler...
Şiirler doğacak kıvamda yine duygular yeniden yağacak kıvamda. ve yürek, imgelerin en ulaşılmaz doruğunda.
ey her şey bitti diyenler korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler. ne kırlarda direnen çiçekler ne kentlerde devleşen öfkeler henüz elveda demediler.bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek  yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Adnan Yücel

Not: 27 Mart 1953’te Elazığ’ın Seli köyünde dünyaya gelen Adnan Yücel, Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’ne girdi. "Şiirimizde Garip Hareketi" üzerine yüksek lisans yaptı. 24 Temmuz 2002 tarihinde bedeni toprakla buluştu; ruhu da kozmosa karıştı. Şairin mezarı kendi köyü Elazığ merkezde, Hankendi beldesindeki Seli köyündedir.
Bu yazımı sevgili şairimiz Adnan Yücel’in ölüm yıl dönümü haftasında yayınlamayı düşünüyordum. Sonra deliler gibi kendi kendime konuşarak: “Neye yarayacak? Okunup geçilecek” dedim ve vazgeçtim. Sonra da demokrasi güçlerinin, CHP ve DEM Parti’nin Kürt demokratik hareketinin katılımı ile Elazığ ilimizde, şairimizin ölüm yıl dönümünde, “güçlü bir anma etkinliği yapılamaz mı?”diye düşündüm.
Elazığ, Malatya, Dersim, Bingöl, Sivas ve Amed il ve ilçelerindeki tüm demokrasi güçleri, Elazığ’da buluşup şaire yakışan bir anma ile demokrasi meydanına inseler ne güzel olur. Hem Elazığ yeniden erdemli, cesur “Ateşin ve güneşin çocukları” ile buluşur; ırkçı Türkçülük ve dincilik geriler, hem de hep birlikte topluca, “Ateşin ve güneşin çocukları” olarak şairin “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Kadar” şiirini okuruz diye düşündüm.
Güzel bir etkinlik olmaz mı? Bence olur.
Bu bir öneridir. Önerimi yaklaşık bir ay önceden sivil kuruluşlara ve siyasi yetkililere sunuyorum. Kararı verecek olan demokrasi güçleri ve siyasi yetkilerdir.

DİĞER YAZILARI TARİH YENİDEN KÜRTLERİN KAPISINI ÇALDI, KÜRTLER ÇOK DİKKATLİ OLMALI! 01-01-1970 03:00 KÜRTLER TARTIŞIYOR 01-01-1970 03:00 HAYBER KALESİ CENGİ VE BİTMEYEN DİN SAVAŞLARI 01-01-1970 03:00 KEDİ, SİNCAP, KUŞ VE MÜSLÜMAN KADINLAR 01-01-1970 03:00 DÜRÜST, GÜZEL NARİN! 01-01-1970 03:00 MUNDAR OLMAK 01-01-1970 03:00 Baskın Oran Hocama Açık Mektup 01-01-1970 03:00 EŞİTLİĞE DOĞRU 01-01-1970 03:00 İSLAMCILARIN KENDİ EKONOMİK MODELLERİ VAR MIDIR? 01-01-1970 03:00 DAYANAK NE? 01-01-1970 03:00 DİKTATÖR, SAVAŞ VE HAYAT 01-01-1970 03:00 BENİMDE BİR HAYALİM VAR 01-01-1970 03:00 ÇIKIŞ YOLU 01-01-1970 03:00 İKİ BÜYÜK YALAN 01-01-1970 03:00 GELEN İKİ TELEFON VE DÜŞÜNDÜKLERİ 01-01-1970 03:00 CARİYE VE HÜR KADININ ÇOCUKLARI 01-01-1970 03:00 DEM Parti ve Kürtler 01-01-1970 03:00 YÜREĞİMİN SESİ 01-01-1970 03:00 "Nietzsche: Kendisinden bir şeyler öğrendiğim tek psikolog Dostoyevski olmuştur 01-01-1970 03:00 MARKSİZM VE SOVYET PRATİĞİ 01-01-1970 03:00 GÜLÜMSEME ZAMANI 01-01-1970 03:00 AŞKI YAŞAYAMAYANLARIN HAZİN DURUMU 01-01-1970 03:00 ÜÇ KURAL VE ZAHİR DEĞİL ÖZ 01-01-1970 03:00 ANA AKTÖR KÜRT BİRLİĞİ OLABİLİR 01-01-1970 03:00 İDEAL OLAN 01-01-1970 03:00 ÜÇ GÜZEL VARLIK 01-01-1970 03:00 Değişim iyidir, güzeldir, hayattır! 01-01-1970 03:00 MERAK EDİLEN YAKIŞIKLI 01-01-1970 03:00 Yakışıklının devamı. 01-01-1970 03:00 YAKIŞIKLI VE DİCLE’NİN YİĞİT ÇOCUKLARI 01-01-1970 03:00 ÖNCE SÖZ DEĞİL SES VARDI 01-01-1970 03:00 Alevileri Ne Kadar Anlayabiliyoruz? 01-01-1970 03:00 Önyargıları Kırıp Alevileri Tanımak ve Sevmek 01-01-1970 03:00 EĞİTİM Mİ, KÜLTÜR MÜ? 01-01-1970 03:00 Gönüllere Dokunma 01-01-1970 03:00 8 Mart ve Erkekler 01-01-1970 03:00 YENİ BİR PARADİGMA VE STRATEJİK DEĞİŞİKLİK NEDEN GEREKLİDİR 01-01-1970 03:00 Hangi sosyalizmi istiyoruz? 01-01-1970 03:00 YENİ DURUM VE ÜÇ YAZIM-1 01-01-1970 03:00 GÜLHANE PARKI, POSTACI VE BEN 01-01-1970 03:00 SEVGİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Çaresi: Demokrasi-2 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Çaresi: Demokrasi-1 01-01-1970 03:00 ÜÇ ROMAN İKİ DÜŞÜNÜR 01-01-1970 03:00 HAYAT/ YAŞAM 01-01-1970 03:00 KÜRTLER, "İSLAM KARDEŞLİĞİ"SARMALINDAN ÇIKABİLECEK Mİ? 01-01-1970 03:00 AĞLAYIP SIZLAMA ÇARE DEĞİL 01-01-1970 03:00 DİCLE KURURKEN! 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİMİZİN l-İ PÜR MELALİ-2 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİMİZİN HAL-İ PÜR MELALİ-1 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİMİZİN HAL-İ PÜR MELALİ GİRİŞ 01-01-1970 03:00 "Keké 01-01-1970 03:00 Hayatının Sonbaharını Yaşayanlara Öneriler 01-01-1970 03:00 ŞEYHMUS KAPTANI VE AMEDSPOR 01-01-1970 03:00 DEVLET, ÇIKAR MI HİZMET Mİ ARACIDIR ? 01-01-1970 03:00 Bir Asırdır Demokrasiyi Kurumsallaştıramadık, Neden? 01-01-1970 03:00