Hayat deneyimi fazla olan, görmüş geçirmiş yaşlı insanlar, yenisini almadan eski eşyasını çöpe atmaz; miadını doldurmuş eşyasını çöpe atmak için, onun yerine konulacak yeni eşyayı önce temin eder, sonra eskiyi çöpe atar. Bu tutum onların hayat tecrübesi ve bilgeliğinden kaynaklanır. Döngü böyle devam eder.
Halk için de bu böyledir. Siyaseten halk, sağduyusu gereği iktidarı almaya, yeni aday hazır olmadan, eski yönetimden vaz geçmez, onu elinin altında tutmaya devam eder. Bugün siyasi yaşamımızda bu durumu yaşıyoruz diyebilirim.
Peki, eski olan kim veya kimler, yeni olan kim veya kimler? Birlikte bakalım.
Eski olan AKP ve Cumhur İttifakı. Yeni olan da CHP ve genel olarak demokrasi isteyen güçler. AKP eskidi, miadını doldurdu. Gideceği, çöpe atılacağı kesin. 31 Mart yerel seçimleri ve son anketler, kamuoyu araştırmaları bize bunu gösteriyor. Peki, gidenin yerine gelecek olan CHP iktidara hazır mı? İşte burada problem var. Halkın ve değişim isteyen sağduyu sahibi insanların bu konuda kuşkuları var. Bana göre halk, “bunlar bu memleketi iyi, problemsiz yönetir; kadro/ekip ve program olarak bunlar iktidara hazırdır” diyemiyor. CHP’nin hazır olmasını, olgunlaşmasını bekliyor; eskiyen AKP ve Erdoğan’dan vaz geçemiyor, elinin altında tutuyor; bundan ötürü de AKP’de beklenen büyük kopmalar ve çözülme de olmuyor.
Konuyu biraz daha açalım. Son dönemlerde CHP yöneticileri ve lideri Özgür Bey amatörce işler yapıyor.
Örnek normalleşme, neyin normalleşmesi, 25 yıldır Erdoğan’ı tanımadınız mı? Hiç mi geçmişten ders almazsınız? 7 Haziran 2015 seçim yenilgisi sonrası Erdoğan sizi İstikşafi çalışma (Ön görüşme, tanımaya çalışma , araştırma) bilmecesi ile 35 saat, 45 gün oyalamadı mı? Zaman kazandıktan sonra devletin olanaklarını arkasına alarak seçmeni korkutup 1 Kasım 2015 seçimini tekrar almadı mı? Anlamıyor musunuz oyun aynı oyun. Erdoğan değişmedi ve değişmez. Erdoğan zamana oynuyor. Ekonomiyi biraz düzeltip, enflasyonu düşürerek; yeni hamle veya hamleler için iç ve dış koşulların uygun olmasını bekliyor.
Özgür Bey’in genel başkan olarak her yere koşuşturması doğru değildir; parti meclisinde ve merkez yönetiminde görev bölümü yapılmalı. Parti sahada, Özgür Bey merkezde koordineli bir şekilde, kurmayları ve uzman kişilerle, Türkiye’nin temel meselelerinin çözümü ile ilgili çalışıp hazırlık yapmalı. Bu çalışmalar kamuoyu ve halka paylaşılmalı. Özgür Bey’in gideceği yerler çok özel olmalı!
CHP 18 Temmuz’da eğitimin sorunlarına dikkat çekmek
için, Anıtpark’ta 24 saatlik “Eğitim Maratonu” eylemini başlattı eylem, sönük ve başarısız oldu. Çünkü zamanlama yanlıştı, Temmuz’un ortasında böyle bir eylem akla ziyan bir eylemdi. Ayrıca eylem aceleye getirilip yeterince hazırlıkta yapılmamıştı.
Işık açıp kapama eylemi de fevri, zamansız ve iyi hazırlık yapılmadan parti örgütleri, belediye başkanları ve halk hazırlanmadan; yeterince kamuoyu oluşturulmadan, Özgür Bey’in, kimi CHP yöneticilerin yaptığı plansız programsız amatörce bir çıkıştı.
Eken seçimi önce gündeme almama, sonrada hem isteme hem de istememe gibi bir durum sergileme kamuoyunda belirsizlik, kargaşa yaratıyor. Halkta,“Erdoğan yine bunları oyuna getirecek” kuşkusunu doğuyor. Bu durum arafta olma durumudur ki mücadelede, savaşta en kötü durumdur.
Bana göre bu eylemler amatörce, eksik, hatalıdır. CHP bu hatalı, eksik eylemlerle kendisine olan güveni azaltıyor.
Eylem için eylem yapılmaz!
Halk, Erdoğan’a 31 Mart’ta gereken cevabı; CHP’ye de gerekli mesajı verdi. Şimdi CHP’ye düşen görev kendini iktidara hazırlamak, halka güven vermektir. Önemle yapılacak şey budur. Peki, bu hazırlık nasıl olmalı? Onu açıklamaya çalışayım.
CHP, tüzük ve programını Türkiye ve dünyanın gelmiş olduğu yeni koşullara uygun yenilemeli. CHP, kendini kadro ve program olarak Avrupa’daki Sosyal Demokrat partiler gibi, çakma değil gerçek Sosyal Demokrat bir parti haline dönüştürmeli. Her kesimden emekçilere açılmalı. Şehirli, elitistlerin ideolojik partisi olmaktan çıkmalı. Bildik, para etmeyen ideolojik şeyleri tekrar etmemeli. Milyonlara kucak açmalı. İdeolojisini, kadrolarını ve tabanını yenilemeli, dönüştürmeli.
Stratejik hamleler yapmalı. İç ve dış konularda açık net olmalı. Ana hedefimiz AB’dir demeli. Bu Türkiye için çıkış yoludur. AB’ye tam üyelik için mış gibi, gönülsüzce değil; tamamen gerçekçi çalışmalar içinde olmalı. İşe şimdiden başlamalı, içerde ve dışarda buna yönelik çalışmalar yapmalı. AB’den ve bizden kaynaklanan sorunları çözeceğini kamuoyuna deklare etmeli.Her platformda AB’yi ve onun kriterlerini savunmalı. Batılı devletler ve kurumlarıyla uyum içinde çalışmalı. Özel olarak Avrupa kamuoyuna yönelik çalışmalar yapılmalı.
Dış politikadaki hatta yer yer iç politikada sorunları AB çerçevede çözmek için hazırlık yapmalı; partiyi, kamuoyunu, halkı arkasına alarak devletin organ ve kadrolarını buna hazırlamalı. İç politikada amasız fakatsız iktidara geldiklerinde sivil demokratik Kürtlerin, Alevilerin ve diğer tüm vatandaşların hakkını, hukukunu tanıyan bir anayasa ve demokratik devlet vaat etmeli. Yani bir önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiği gibi “cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmalı”. İçeride çıkış yolu yeni anayasadır. Yeniden parlamenter sistem mi olur, başkanlık sistemi mi olur? Bunlar yeni sivil demokratik anayasada belirlenir. Yasama, yürütme, yargı sorunu. Suriye, göçmen ve mülteci sorunu, Kürt meselesinin çözümü, ekonomik sorunlar; tarım, hayvancılık, ticaret, ağır sanayi, teknoloji; eğitim, sağlık, kültür hepsini dış politikada AB çerçevesinde, içeride de yeni anayasa ile ele almalı. Çok ciddi çalışmalar yaparak; ekip ve program olarak iktidara hazırlıklı olmalı. Plansız programsız deli danalar gibi sağa sola koşuşturmakla iktidar olunmaz. Kazara olunsa da sonuç alınmaz, hüsranla sonuçlanır. Yazık olur. Sakin olmak, derinden çalışıp hazırlık yapmak gerek, taş yerinde ağırdır misali CHP tarihi ağırlığı olan bir parti olarak, yeni bir tarihi sorumlulukla karşı karşıyadır. Bunun bilincinde olmak gerekir. CHP’nin yeni atılımı ( Ki başarabilirse) Türkiye halklarını, islam ülkeleri halklarını, Avrupa ve dünya siyasetini etkileyecektir. CHP yöneticileri bu tarihsel kavşakta bilinçli ve büyük bir sorumlulukla hareket etmeli.
Kamuoyunda, aydınlarda ve sonuçta halkta şöyle bir kanı oluşmalı: Özgür Özel’in başkanlığında CHP, Ekrem İmamoğlu ile ciddi bir şekilde iktidara hazırlanıyor. Bu ikili cumhuriyetin 2. yüzyılında bizi Avrupa Birliği’ne taşıyacak; sivil anayasa ile birlikte cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırarak var olan sorunları çözecek. CHP halkı buna inandırmalı. Çıkış yolu budur!
Bu konuda Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ikilisine ve arkadaşlarına büyük görev ve sorumluluk düşüyor.