Sistemler önce ikiye ayrılır. Bunlardan ilki “Adil düzen”dir. Diğerlerine “Batıl düzenler” denir. Dikkat edilecek olursa Adil sistemi tekil, batıl düzenleri ise çoğul kullandım.
Adil düzen hakka bağlı bir sistemdir. Batıl düzenler bünyelerinde hep yanlışları toplamış olup hem sayıları çok fazla hem de bugün doğru dediğini yarın yanlış ilan ettiklerinden bir istikrara sahip değildirler.
Matematikte (2 x 2 = 4) ikinin iki ile çarpımı ancak bir kere doğrudur ve bu dörttür. Bunun hak çözüm denir. 2 x 2 nin çarpımını 5 diyenler de, 3 diyenler de, 10 diyenler de yanlış çözümlere takılmışlardır. İşte Hak ile Batıl sistemler arasında da bu değişmez kaide hükmünü ekonomide, hukuk da, ilimde, ahlak da, siyasette… her sahada sürdürür.
Batıl düzenler bu günkü genel tasnif de Sosyalizm fikri yapısı ile Komünizm olarak, Liberalizm fikri yapısıyla Kapitalizm olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Her ikisi de materyalist’tir, maddecidir. İnsanın mutluluğunu sadece bu dünya için düşünürler. Ama kuralları ve yasaları hakka bağlı olmadığından insanlara mutluluk getiremezler. İkisinin lügatinde de “Öldükten sonra tekrar dirilme ve ahiret inanışı…” yoktur. Her ikisi de uygulamalarında insanlığa felaket getirmişlerdir.
Bu sistemlerin kurucular Yahudilerdir. Yahudi; “Ben Yehova’nın (tanrının) seçkin kuluyum. Diğer insanlar bana hizmet etmek üzere yaratılmışlardır. Ya bana köle olacak ve hizmet edecektir veya ölecektir” diye inanmaktadır. Adam Schmit, Keynels, Durkaym, Darvin hep birer Yahudi’dir. Yahudi, yattığı yerden insanlığı sömürebilmesi için önce faize dayalı bir sistem geliştirmiş ve adına Kapitalizm demiştir. Kendi ifadelerine göre, “Biz ekonomik sistemleriyiz” demektedirler.
Ekonomisi kapitalist sisteme bağlı ülkeler (ülkemiz de dâhil) faizle, vergilerle, açıktan para basmakla, kambiyo oyunuyla, soygun ve hortumlarla halkın sırtına binmişlerdir.
Biz Kapitalist sisteme; “Ahlaksız, sömürücü Kapitalist sistemi” diyoruz. Bu sistem de “para” her şeydir. Paran varsa itibarın var, yoksa hiçbir kıymetin yoktur. Bu sistemde Patron ve halk diye iki sosyal sınıf bulunur. Patron, Holdinglerin, Çok uluslu şirketlerin sahipleridir. Yine bu sistemde “kar da serbest, faiz de serbesttir” Ahlak diye bir şeye inanmazlar, onlar için “para kazan da nasıl kazanırsan kazan” esası geçerlidir. Bu sistemde kumardan kazanmak, hırsızlık yapmak, hortumlamak, rüşvet hep serbesttir.
Bazı Müslüman ülkelerin güya Müslüman idarecileri, ülkelerinde Kapitalist ekonomik düzeni uyguladıklarından, ahlak bozukluğuna dikkat etmemekte, ekonomiye de yansıyan yukarıda ki hastalıkları bir türlü ortadan kaldıramamaktadırlar.
İşçiler, emeklerinin, ırz ve namuslarının, mal ve canlarının bu Patronlar tarafından sömürüldüğünü görünce ayaklanmalar olmuştur. Bu ayaklanmaları da yine Yahudi kontrol altına almıştır. Karl Marks, Lenin, Troçki Yahudi veya Masondurlar. Bunlar bu sefer, güya işçiyi öne çıkartan bir sisten geliştirmişler. Bu sistem de “kar da yasak, faiz de yasak” tutulmuştur. Komünizm’de ise patron devlet, halk ise köledir. Sonra bu iki sistem birbirleri kavgaya tutuşturulmuş ama her defasında karlı çıkanlar hep Yahudiler olmuştur.
DÜZENLERİN KARŞILAŞTIRILMASI
Adil düzen de “serbest teşebbüs” vardır. Ama sınırsız değildir. Devlet serbest teşebbüsün (patronların) işçiyi ezmemesi için kurallar koyar ve denetler. Bu sistemde, “kar serbest, ama faiz yasaktır” Alın terinin karşılığını alan müteşebbisler, yeni yatımlara yönelerek “üretim ve imalatı” artırmakta, bu milli gelirin yükselmesine, ihracatın artmasına, iç ve dış borçların azalmasına, dış borç açığının düşmesine sebep olmaktadır.
Söylediklerimizi bir tabloda gösterecek olursak;
EKONOMİK DÜZENLER VE ÖZELLİKLERİ*
Adil Düzen ………………… Sosyalizm ……………….. Kapitalizm
Mülkiyet…….Özel ve kamu dengesi………Kamu mülkiyeti…………….Özel mülkiyet
Kar ve faiz ….Kar var, faiz yok …………. Kar yok, faiz yok ………… kar var, faiz var
Tekelleşme ... Tekelleşme yok …………… Devlet tekeli ……………… Sermaye tekeli
Kredi ……… Üretim ve emeğe …………. Devlet kurumlarına …….. Sermayeye kredi
Planlama … Makro planlama …………. Makro ve mikro planlama ... Plansızlık
Teşvikler …. Üretime tam teşvik ………. Üretim ve tüketime baskı … Tüketimi teşvik
Refah ortamı Herkese refah …………….. Teşvik yok, baskı var ……. Fakirden zengine
Ortaklıklar …Ortaklıkları teşvik ……….. Merkezi planlama ………… Sermaye teşebbüsü
Vergiler ….. Devlet katılımına ortak …… Fiyat yoluyla tüketiciden …. kar, mal üzerinden
*Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın “Adil düzen konferansından…”