ÇIRADAN GÜNÜMÜZE, CEREYAN

Misbah Hicri

18-01-2017 10:07

Ben size elektriğin dününü bu gününü yazmayacağım. Benim yazmak istediğim burun deliklerimize isi dolan çıradan cereyana kadar geçen süreci paylaşmak istiyorum. “Cereyan, ceryan, ceyran” olarak öğrenmeye başladığımız, sonradan dilimizden düşmeyen sıkıntıları, üzerimize bıraktığı derin izlerle elektrik dil literatürümüze girmiş oldu.

Ceryanın enerji, cereyanın akım ve statik elektrik  olduğunu böylece öğrenmiş olduk. Bugün çektiğimiz sıkıntılar o günlerin karanlıklarına rahmet okutmakta…

            İdare, çıra, mum, fanus, lamba, lüks. Bunlara ayrı ayrı girip uzun uzadıya yazmayacağım. Sadece bunları tanımayan bilmeyenlere kısa bir bilgi olsun istedim. Temeli çıradır ve bu gün tüm ışıklara çıra ve sonra edindiğimiz lamba olarak hala telaffuz etmekteyiz. Bende bu nostaljiyi sizlerle paylaşarak anıların üzerimizde ki tatlı ve acı izlerini sunmaya çalışayım. Ben mahya ve şamdanları görmedim. Onun için onun yazımın dışında tutuyorum.

            İdare ve çıra farklı algılansa da ben yetiştiğimde tenekecilerde yapılır kulplu, dibi hafifçe geniş, kupa gibi kısmına gaz doldurulurdu. Onun içine bırakılan fitilin emdiği gazla yumaşamasından sonra çakılan ateşle isli ve ülgün bir alev ışığı ortaya yılırdı. Fanus bir eve misafirliğe gidildiğinde, rüzgarlı havalarda avluya, lavaboya çıkılacağı zaman kullanılırdı. 

            Lambanan hayatımızda çok özel bir yeri vardır. İki ve dört numara olarak adlandırılan bu lambalar evi aydınlatmak için akşam girmeden yemek uğraşı gibi evin kızları kadınlar bu lambanın “kanne” denilen cam kısmını  silerek prıl pırıl parlatırlardı.  Ev ortamında özellikle iki numara, misafir olduğunda dört numara yakılırdı. Dört numara lambanın hem fitili büyük hem fazla gaz yakardı. Evin kızı ya da gelini o lambalara özel örgüler örerek onun temiz kalması için desenli kılıflar işlenerek giydirilirdi.

            Lükse gelince o öyle her evde bulunmadığı gibi öyle gelişi güzel yakılmazdı. Özel günlerde, özel misafirler için yakılırdı. Bir mahallede çok az evde bulunurdu. Masraflı bir ışık saçan olduğu için ona lüks ismi verilmişti. Mahalledeki düğünlerde govendin orta yerinde bir uzun sırık çakılır, üzerine lüks asılırdı. O zaman şartlarda o yetiyor hatta fazla bile geliyordu. 

            Okul yılarımda ders çalışmalarım çıra-idare, mum ve iki nura lamba altında  geçti. Mum yakmaya pek müsaade etmezlerdi, çünkü mum çabuk tükenirdi. Lambaya da öyle çok fırsat vermezlerdi. Çıranın isinden rahatsız oldukları için lambaya razı olurlardı.

            1970 yıllarda daha liseye yeni başlamıştım. Elektrik evimize bir ruh gibi aktı. Yüzümüz güldü. Mahallede elektrikle aydınlanan ilk evlerden biriydi. Bu bizim ders çalışmamız için değil daha çok evden gelen talepler üzerine çekilmişti.

            El fenerini unuttum sanmayın. Babam ramazanda sahur cüzüne gitmem için bana bir el feneri almıştı. Mahalle camimizde cüz okunmuyordu. Daha uzak bir camiye gitmem gerekiyordu. Ancak sokaklar çok tenha ve ışıksızdı. Sokakların girift ve anlatılan efsunlu hikayelerle beni tedirgin ediyordu. Bir iki kez bazı arkadaşlarla gittikse de küçük bir el feneriydi. Oynaya oynaya pilini bitirdik. Pil bitince bende cüze gitmekten kurtuldum.

            Her ne kadar elektrik eve geldiysede öyle yalnız başına oturup altında ders çalışma olanağını bulamazdık. Kitap okumalarım daha çok mahallenin sokaklarında yarı aydınlık sokak lambaların altında sürdürürdüm. Ödevlerimiz, derslerimiz de ha keza arkadaşlarla bu baygın ışıklar altında paylaşılırdı.

            Urfa’nın karanlık zamında yaşanan olaylar bu gün birer efsane, hikaye olarak anlatılırken yakılan ağıtlar, türküler hala dilden dile dolaşmaktadır. İşte ceryan, ilk olarak Urfa Belediyesi’nin önderliğinde Urfa’nın tanınmış varsıl aileleri bir şirket kurarlar. Bu şirket bu gün Büyük Yol denilen yerde bulunan Selahattin Eyyubi camii adıyla bilinen kilisede faaliyete başlar. Getirilen kocaman jenetörler elektrik üretir ve şehri aydınlatmaya yarardı. Daha sonra bu jenetörlerin daha geliştirilmiş şekliyle Beykapısı olarak bilinen yerde devreye girdi ve Urfa bu sayede hayli zaman karanlıktan kurtuldu. 

            1970 li yıllar ve ben mahalli gazetelerde yazı yazıyorum. Dönemin belediye başkanı mahallemize gelmiş etrafını mahalleli sarmıştı. Elektrik direkleri dimdik duruyordu. Halk ne zaman elektriğin geleceğini soruyordu. Başkan “bu seçimde dirikler dikildi, gelecek seçimde de elektrikler gelir” diyerek bir aldatmayı espriye dönüştürüyordu. O yıl elektrikler geldi. Ancak halkın katkıları ile kısa bir süreçte tamamlandı. Nasıl kanalisazyon için belediyeye yardım yapıldıysa elektrik içinde aynı yardım yapıldı. 

DİĞER YAZILARI Halil Doğan'ın Yeni Şiir Kitabı 01-01-1970 03:00 Şahin Doğan'ın Kaleminden Korona Günlükleri 01-01-1970 03:00 Mezopotamya'dan Dünyaya Oyunlar 01-01-1970 03:00 ŞAHİN DOĞAN'IN KALEMİNDEN KORONA GÜNLÜKLERİ 01-01-1970 03:00 EŞİTLİK BİR MUAMMA 01-01-1970 03:00 ALANYA’YA MECBURİ TATİL 01-01-1970 03:00 DÜNDEN BUGÜNE 01-01-1970 03:00 İSA ÖNCEL “HEYFA PEYÊ ÇÊ” 01-01-1970 03:00 “ASMAYALIM DA BESLEYELİM Mİ?” 01-01-1970 03:00 Payiza Mezinan/ Abdurrahman Benek 01-01-1970 03:00 Adaleti Kim İstemez ki; Uygulansa 01-01-1970 03:00 ANILARLA ORTADOĞUNUN İNCİSİ BEYRUT 01-01-1970 03:00 ZIMANŞÛJIN, ABDURRAHMAN BENEK’İN YENİ KİTABI 01-01-1970 03:00 Kelimelerle Gerçeği Öğrenmek 01-01-1970 03:00 Urfalı Nazif’in Öyküsü Cemal Babaoğlu’nun Yeni Romanı 01-01-1970 03:00 ASKER UĞURLAMALARI 01-01-1970 03:00 Edep İçeren Söz Söyleme Sanatı 01-01-1970 03:00 IRKÇILIK SÖZLERİNDE BOĞULMAK 01-01-1970 03:00 Şehirlerin Yenilenmesi Yetmez 01-01-1970 03:00 Virüs Korkusu Mu Yoksa Allah Korkusu Mu? 01-01-1970 03:00 Oruç ve Hatırlatttıkları 01-01-1970 03:00 SENDİKAL MÜCADELE 01-01-1970 03:00 KİM SAĞLIĞIMIZI DÜŞÜNÜYOR 01-01-1970 03:00 HEMO YÊ BEKO YÊ İZOLİ 01-01-1970 03:00 HÜNERLİ KALEM ERBAPLARINA 01-01-1970 03:00 Avukatlar Günü’nün Ardından 01-01-1970 03:00 Gündem Değişti Konumuz Korono 01-01-1970 03:00 DOKTORLAR VE ALKIŞ 01-01-1970 03:00 GURBET VE DABBEL ARZ 01-01-1970 03:00 KOMPLO TEORİLERİ 01-01-1970 03:00 SELAHATTİN UTKU’NUN SU TÜRKÜSÜ 01-01-1970 03:00 SELAHATTİN UTKU’NUN SU TÜRKÜSÜ 01-01-1970 03:00 KARANLIKTAN AYDINLIĞA 01-01-1970 03:00 Mehmet Acıoğlu ve Islak Umutlar 01-01-1970 03:00 Sezai Akçalının İlk Romanı Göz Bakır 01-01-1970 03:00 Marşla Saldırı ve Sonrası 01-01-1970 03:00 Önce Vicdan Sonra Çevre Temizliği 01-01-1970 03:00 KİTAP KURDU BİR MİSBAH DAHA 01-01-1970 03:00 “EYVANAT BAHÇESİ” 01-01-1970 03:00 DOĞANIN BEREKETİ 01-01-1970 03:00 İnsan Pazarında 01-01-1970 03:00 Hayvan Sevgisi 01-01-1970 03:00 İDEALLERİNE İHANET EDENLER 01-01-1970 03:00 Türküleşen Yaşamlar 01-01-1970 03:00 Annemin Acı Gerçeği 01-01-1970 03:00 “AX URFAM SENİ KİMLERE ANLATSAM” 01-01-1970 03:00 GOLAN TEPELERİ’N DEN BU GÜNE 01-01-1970 03:00 Şahin Doğan “Hakikatın İzinde” 01-01-1970 03:00 Viranşehir’in ismi ne olsun? 01-01-1970 03:00 Başkasının Aklıyla Yaşamak 01-01-1970 03:00 "DİLDEKİ DÜGÜM" 01-01-1970 03:00 Dünya Kadınlar Günü 01-01-1970 03:00 Muhasebecilerin Feryadı "Çözüm İstiyoruz" 01-01-1970 03:00 Her İnsan Bir Hayvan Terbiyecisidir 01-01-1970 03:00 Şu Poşet Meselesi 01-01-1970 03:00 Dünün Çocukluğu Bu Günün Şehri 01-01-1970 03:00 NANKÖRLÜK SEVGİNİN MEZARIDIR” 01-01-1970 03:00 “Çiftçinin dünyası” 01-01-1970 03:00 “Yiğit Muhtaç Olmuş Kuru Soğana” 01-01-1970 03:00 “Hayat Yolunda”, Sayın Nihat Çiftçi 01-01-1970 03:00 Müslüm Akalın ve Şiir “Eski Günlerden Kalan” 01-01-1970 03:00 “KIVIRLIK KUŞLARI” 01-01-1970 03:00 Urfa Olarak Nihat Çiftçiye Sahip Çıkmalıyız 01-01-1970 03:00 Nihat Başkan’ın Başarısı 01-01-1970 03:00 Suriyeliler ve Bizler 01-01-1970 03:00 Mezopotamya’nın Kırgın Çiçekleri 01-01-1970 03:00 “ARSİMA” “Haziran Kokulu Düşler” 01-01-1970 03:00 Tarsus’ta İmza ve Yeni Dostlar 01-01-1970 03:00 Mersin’de İmza Günü 01-01-1970 03:00 Sözleri, Fıkraları Önemsemek 01-01-1970 03:00 Kelimelerle Hasbihal 01-01-1970 03:00 Gazeteciler ve Basın Bayramı 01-01-1970 03:00 “Gökyüzü melekleri-Suriye-" 01-01-1970 03:00 “KALBİME BİR SEN DÜŞTÜ” 01-01-1970 03:00 Göbekli Tepe UNASCO Dünya Kültürel Mirası Listesine Alındı 01-01-1970 03:00 GÜZEL VE ÖZLÜ SÖZLER 01-01-1970 03:00 SEDAT ŞANVER’IN “KELİMELER KİBİR VE TELAŞ” Toplu şiirleri 01-01-1970 03:00 Sessiz Ve Sade Bir Kalem Mehmet Akbaş 01-01-1970 03:00 HAYATMEKTEBİ 01-01-1970 03:00 Kelimelerden Tat Almak 01-01-1970 03:00 Emeksiz Yazılan Yazı, Keyifsiz Okunur* 01-01-1970 03:00 “YUSUF YUSUF” 01-01-1970 03:00 Hikâyeleri Unutulan Kahramanlar 01-01-1970 03:00 Yirmi Yıl Dile Kolay 01-01-1970 03:00 Minyatür Savaşlar 01-01-1970 03:00 Gazetecilik Mesleğine Değer Vermek 01-01-1970 03:00 YAZARIN GÖREVİ 01-01-1970 03:00 Mehmet Böke’nin Şiiri 01-01-1970 03:00 “Her bildiğini söyleme ama her söylediğini bil” 01-01-1970 03:00 Hayvanların Dili Olsaydı 01-01-1970 03:00 İNSAN HAKLARI BİLİNCİ EDİNMEK 01-01-1970 03:00 UĞUR VE UĞURSUZLUK 01-01-1970 03:00 GENÇLİGE SAHİP ÇIKMAK GEREK 01-01-1970 03:00 HALİL COŞKUN’UN KALEMİNDEN “AYRIKOTU” 01-01-1970 03:00 ÇEVREYİ SAHİPLENME 01-01-1970 03:00 TÜRKÜLERLE URFA VE YAŞAM 01-01-1970 03:00 HASAN RASTGELDİ’NİN RESİM SANATINDA GEÇEN ÖMÜRÜ 01-01-1970 03:00 HASAN RASTGELDİ’NİN RESİM SANATINDA GEÇEN ÖMÜRÜ 01-01-1970 03:00 URFA BASIN TARİHİ VE YEREL GAZETECİLİK 01-01-1970 03:00 İYİ PARTİ, YAŞANANLAR, BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 DÜĞÜN SEVİNCİN DIŞA VURUMUDUR 01-01-1970 03:00 MÜSLÜM ÜZÜLMEZ'İN YENİ KİTABI ST PETERSBURG İZLENİMLERİ 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİLER 01-01-1970 03:00 OSMAN ERKAN’IN YENİ ŞİİR KİTABI “EĞRİ OTURAN” 01-01-1970 03:00 SELAHATTİN UTKUN’UN “KURŞUN RENGİ GÜNLER” KİTABINA DAİR 01-01-1970 03:00 ÖĞRETMEN OLMAK BİR AYRICALIKTIR. 01-01-1970 03:00 DİL BAYRAMI 01-01-1970 03:00 URFA TATLISI 01-01-1970 03:00 SİVEREK VE KIRILAN HEYKEL 01-01-1970 03:00 HIRSIZLIĞA SAYĞINLIK KAZANDIRANLAR UTANSIN. 01-01-1970 03:00 DİLENENLER İÇİN BARINMA MERKEZİ 01-01-1970 03:00 BAKANLIK VE URFA 01-01-1970 03:00 ANADOLU AKTÜEL DERGİSİ 01-01-1970 03:00 ÇANAKALEYE İNİYORUZ 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE’YE YOLCULUK 01-01-1970 03:00 MARKALAŞMA VE GASTRONOMİ TURİZMİ 01-01-1970 03:00 NEFRET VE HAKARET 01-01-1970 03:00 “BARIŞ SONRASI BÜYÜK TÜRKİYE” 01-01-1970 03:00 ŞAHİN DOĞAN VE RUHUNUN MASALI, ŞEHR-İ URFA 01-01-1970 03:00 DÜGÜMLENEN SEVDALAR 01-01-1970 03:00 EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE HAMLE 01-01-1970 03:00 BİLİNMEYEN DİLLE EDEBİYAT 01-01-1970 03:00 SÖZ MİLLETİN 01-01-1970 03:00 DUALARI KENDİ DİLİMİZLE SÖYLEME 01-01-1970 03:00 TEKTEK DAĞLARINDAKİ KÜLTÜREL MİRAS KORUNMAYI BEKLİYOR. 01-01-1970 03:00 BARIŞI KURUMSALLAŞTIRAN ADAM 01-01-1970 03:00 KORKU VE SEVGİ 01-01-1970 03:00 BARIŞIN ÖNCÜSÜ 01-01-1970 03:00 AVNİ KAYSAL VE ŞİİRLERİ 01-01-1970 03:00 ŞİDDETİN MECLİSTEN HALKA YANSIMASI 01-01-1970 03:00 HAMİT İZOL'UN ROZASI 01-01-1970 03:00 DALKAVUKLUKTAN NEREYE 01-01-1970 03:00 KENDİN OLABİLİYORSAN NE MUTLU 01-01-1970 03:00 TEMMUZLAR VE YAŞANANLAR 01-01-1970 03:00 İDAMDAN KİMSE FAYDA UMMASIN 01-01-1970 03:00 GÖBKLİ TEPE'Yİ SORGULATMA 01-01-1970 03:00 MEHMET HULUSİ ÖCAL 01-01-1970 03:00 KALDIĞI YERDEN İLİŞKİLERE DEVAM 01-01-1970 03:00 SULH VE DARBE 01-01-1970 03:00 ÖLÜLERİN ARDINDAN KÖTÜ KONUŞMAK 01-01-1970 03:00 "YETER" DEMENİN ERDEMİ 01-01-1970 03:00 ÜLKENİN HALİ 01-01-1970 03:00 3 MAYIS DOSTLUK GÜNÜ 01-01-1970 03:00 YİRMİ ÜÇ NİSANI KUTLADIKÇA 01-01-1970 03:00 GÜNÜMÜZDE TAZİYE 01-01-1970 03:00 DARBE TARTIŞMALARI 01-01-1970 03:00 “ KUSUR ÖRTMEKTE GECE GİBİ OL” 01-01-1970 03:00 NEWROZ BARIŞIN MÜJDESİDİR 01-01-1970 03:00 NEVRUZ, NEVROZ VE NEWROZ 01-01-1970 03:00 NESİLLERİ TÜKENSE DE TOPLUM EŞEKSİZ OLMAZ 01-01-1970 03:00 ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜ BARIŞA SES VERMELİ 01-01-1970 03:00 "AKILSIZ BAŞIN KAHRINI AYAKLAR ÇEKER" 01-01-1970 03:00 "DUR! ÇIKMAZ YOL" 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNDÜREN SORU VE CEVAPLAR 01-01-1970 03:00 SAİDİ KURDİ’DEN BU GÜNE MEDRESETÜZZEHRA 01-01-1970 03:00 BARIŞA SAHİP ÇIKMA ÖNCELİĞİ 01-01-1970 03:00 "KARAÇI KIZ HATUN OLMAZ DİLENMESE KARNI DOYMAZ" 01-01-1970 03:00 TEZEK VE BİZLER 01-01-1970 03:00 BÜYÜK LOKMA 01-01-1970 03:00 SÖZDE BİLİNMEYEN DİL KÜRTÇE 01-01-1970 03:00 BARIŞ İÇİN SİVİL TOPLUM İNSİYATİFLERİ DEVREYE GİRMELİ 01-01-1970 03:00 YAZARLIK ÜLKE GERÇEĞİNE SAHİP ÇIKMAKTIR. 01-01-1970 03:00