24.Haziran.2018 seçimleri yapıldı. Milletimize ve memleketimize hayırlar getirsin. Bu seçimlerde AKP TBMM’sinde 600 milletvekilinden 344 milletvekili çıkartırken hemen arkasından CHP’nin 146 milletvekili çıkardığını görüyoruz.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise 6 Cumhurbaşkanı adayı içinde Recep Tayyip Erdoğan % 52,6 lık oyula birinci, Muharrem İnce % 30,6 lık oyu ile ikinci sırada yer aldı. Çok büyük ümitler vadeden Saadet Partisi ile Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu halktan rey alamadı.
Rahmetlik Erbakan Hocamızın bir değerlendirmesini burada yapmalıyım. “Ülkemiz demokrasi ile yönetilmiyor. Adına Demokratur denilen bir sistem kullanılıyor.
Demokratur, Demokrasinin adı kullanılarak güçlü olanların idareye gelmesini sağlayan sistemdir” demişti. Açıklamasında ise; “Medyada, bütün gazete ve televizyonlarda sen konuşacaksın ama milletin ümitle beklediği bir partiyi ekrana bile çıkarmayacaksın. Devletten yardım olarak trilyonlar alacaksın ama siyasi bir parti olduğu halde meclise giremedi diye ona bir kuruş bile vermeyeceksin. Seçimlerde devletin bütün imkanlarını kullanacaksın ama bir başkasına bunu yasaklayacaksın. Kendi bayrak ve afişlerini her tarafa asacaksın ama istemediğin partinin afiş ve bayraklarını her yerden söktüreceksin. Böyle eşitlik olmaz, böyle demokrasi olmaz. Böyle seçimlere girilmez” demişti.
Burada iki önemli hususu da vurgulamamız gerekir. “Bir millet nasılsa öyle idare olunur.” İkincisi de “Millet kendini düzeltmedikçe, Allah onların durumunu düzeltmez”
SEÇİMDEN SONRA NEYİ BEKLERİZ
Seçimler bitti. 16 senedir tek başına iktidar olan AKP, yeniden tek başına iktidar oldu. Biz AKP iktidarının 16 senedir yaptıklarını bu seçimden sonra da yapacaklarının bir kanıtı olduğuna inanıyoruz.
İktidar partisi yaptıklarını açıklarken, yol yaptım, köprü yaptım, hastane yaptım, tünel yaptım demişti. Bu seçimden sonra da aynı yatırımlara devam edeceğini tahmin etmek güç olmasa gerek. Bu yatırımlar hayatı kolaylaştıran yatırımlardır. Ancak içinde üretim olmadığından ekonomimize milli gelirimize katkı sağlaması mümkün değildir. Bu yatırımlarla ihracatımızı artıramazsınız, ithalatımızı kısamazsınız. Enflasyonu önleyemezsiniz. Doların Türk lirası karşısında değerini düşüremezsiniz. % 25’i bulan gerçek işsizliğe çözüm sağlayamazsınız. Pahalılığı önleyemezsiniz.
Bu yatırımlarla evlatlarımızın ahlakını tahkim edemeyeceğinizden, rüşveti, soygunu, hortumlamayı ortadan kaldıramazsınız. Sizin yatırım dediğiniz şeyleri elin adamı 3’e mal ederken siz 5 – 6’ya mal edersiniz.
16 yıllık iktidarınızda evlenen insanlar kadar boşanma olduğu, boşanma istatistiklerinden açıkça görülmektedir. Bundan sonra da boşanmaların önüne geçemeyeceksiniz. Ülkemizde zina yasağı olmadığından zinanın önüne de geçemezsiniz. İçki, kumar serbest olduğundan bunlar da önlenmesi mümkün olmayan kötülükler arasında yer almaya devam edecektir.
16 senedir üretim ekonomisi yerine tüketim ekonomisi politikası uyguluyorsunuz. İthalat için kapılarımız sonuna kadar açık. Biz de 400.000 ton patates üreticinin elinde çürüyüp yok olurken, ithalatçı adam yurt dışından soğan, patates ithal ediyor. Ve tahıl ambarı Anadolu’muza saman ithalatı yapıyor.
Her gelen eğitim Bakanı yeni bir eğitim sistemi yapıyor. Böylece eğitim bir yaz – boz tahtasına dönüşüyor. Bunu bir sisteme de bağlamadığınız için gençlerimiz kaliteli birer insan olarak yetişmiyor.
AB Bakanlığımız harıl harıl çalışıyor. Ama bir türlü AB üyesi olamıyoruz, bizi aralarına almıyorlar. Bütün AB için yapılan çalışmalar boşa gidiyor, harcamalar boşa gidiyor.
Öbür taraftan İslam birliğinin çekirdeği olan D-8’ler ilgi beklediği halde bu kuruluşa ilgi gösterilmiyor. İslam âlemi de çıra gibi yanıp duruyor.
ABD, AB ve İsrail ile olan siyasi ve ticari ilişkilerimiz durmadan artırılıyor. Onlar bizim stratejik ortaklarımız oluyorlar ama bizi ellerinde oyuncak gibi kullanıyorlar. Süleymaniye’de askerimizi başına geçirilen çuval, Filistin’e yardım götüren Mavi Marmara olayı sahipsiz olarak unutulmaya terk ediliyor.
Konuşmaların yanı sıra yapılması gerektiği halde yapılmayan icraatlar, yapılmaması gerektiği halde yapılan icraatlar milletimizi gittikçe daha zor duruma sokuyor.
Şimdi 24.Haziran seçimlerinden sonra büyük oy oranıyla tekrar iktidara gelen AKP’nin bütün bu icraatlara yeni bir ses, yeni bir nefes getireceğine biz inanamıyoruz. Siz inanıyor musunuz?
İnanıyoruz diyenlere, iktidarınız hayırlı olsun diyoruz.