Bundan 20 yıl kadar önce Mustafa Koç, Fener Rum Patriği Bartholomeos’u özel yatına alarak bir Karadeniz turuna çıkar(2001). Medya, bu olayı Mustafa koç’un din adamlarına (tabii Hıristiyan) olan düşkünlüğü olarak verir.
Rusya’nın Karadeniz de ki liman şehirleri bir bir ziyaret edilir. Büyük bir ihtimalle Rusya’nın Ortodoks Patriği ile bu şehirlerin birinde, iki patrik (Fener Rum Patriği ile Rus Ortodoks patriği) görüşürler.
Zira Ortodoks mezhebine ait liderlik iddiasında buluna iki ülke vardır. Bunlar;
İstanbul’da ki Fener Rum Patriği ile Rusya’nın Ortodoks Patriğidir.
Sultan Fatih, İstanbul’u feth edince Doğu Roma imparatorluğunu yıkmış ancak İstanbul’da ki Rumların dini ihtiyaçları karşılamak üzere Fener Rum Patriğinin varlığına izin vermişti.
Bu varlık Lozan antlaşmasında da korunmuş, sadece Rum azınlığın dini ihtiyaçlarını karşılamak gibi bir misyon kendisine verilmiştir. Patriğin T.C resmi muhatabı ise Fatih Kaymakamıdır. Ve Patrik, patrikhanenin mevcut malları dışında mal edinemez, gayrimenkuller üzerinde izinsiz tadilat ve tamirat yapamazdı.
Mustafa Koç, bütün bu neticelerin kilit noktasında bulunmuş, Fener Patriğinin bütün Ortodoks’ların Ekumenik Papası olmasını sağlamıştır.
VAKIFLAR YASASI DEĞİŞİYOR
https://tr.wikipedia.org/wiki/Vak%C4%B1flar_Yasas%C4%B1
Vakıflar Yasası ya da Azınlık Vakıfları Yasası,
AKP hükümetinin çıkardığı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayladığı 5737 sayılı "Vakıflar Kanunu", 27 Şubat 2008 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak son hali ile yürürlüğe girdi. Yeni durumda, yabancılar Türkiye'de mütekabiliyet esasına göre yeni vakıf kurabilecekler ve Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne beyanda bulunmak şartıyla şube ve temsilcilik açabilecekler.
Her gayrimenkul mal edinme, devretme ve devralma yapabileceklerdir. Yurt içi ve yurt dışı çalışmalar yapabilecekler, para transferleri gerçekleştirebileceklerdir. Azınlıklara ait dini vakıfların Lozan ile el konulan bütün mal varlıkları kendilerine iade edilecektir. Azınlık vakıfları, içerde ve dışarıda şube açabilecek, üye kaydedecek, dışardan fon aktarabilecek ve sınırsız mal edinebileceklerdir. Beyanda bulunma koşuluyla ülkenin her yerinde şube açabilecek ve bağış toplayabilecek. Yasada siyasete engel bir madde olmadığı için, yurt genelinde açılacak şubelerde siyaset yapılabileceklerdir. Vakıflar, dernek statüsünde olmadığı için hiçbir zaman üye kaydedemezler. Vakıf senedi ile kurulur ve idare edilir. Bunun başka modeli yoktur. Ama yasa ile dernek ve benzeri vakıflar üye kaydedebileceklerdir. Fener patrikhanesi, bugüne kadar çok tartışılan “Ekümen” olma haklarını elde edecek yani bir bakıma kendi başına bir devlet olacaktır. Uzun zamandır müzakere edilen ve AB nin dayatmasıyla patrikhaneye verilen “Ruhban okulu” da artık Patrikhaneye devredilmiştir.ORTODOKS PAPAZLAR İSTANBUL’DA
2014 yılının ortalarında, Rusya Patriği de dâhil olmak üzere Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Güney Kıbrıs Patrikleri 10 – 15 kişilik bir Patrikler toplantısı İstanbul’da yapıldı. Anlaşılan o dur ki Rusya Patriği İstanbul’a gelerek Fener Rum patriğinin davetine icabet etmiş ve onu fiilen Ekumenik olarak kabul etmişlerdi.
Ekumeniklik, bütün Hıristiyan Ortadoksların tek Papazı olmak demektir.
Sıra, Katoliklerin Vatikan devletine benzer, “Ortodoks Fener Rum devletinin (yani Bizans’ı) kurulmasına ve ilan edilmesine gelmiştir.
Şu anda İstanbul/Haliç’den Zeytinburnu’na kadar arsa, arazi ve bina satın alınmaktadır.
Devletin ilanını, bizim bir savaş halimizde yapacaklar veya AB’nin her taviz isterken yaptığı gibi…
Sizi AB’ye alırız ama AB’ye girmeden gümrük yasalarını kabul ederseniz,(DYP Hükümetinde Başbakan Tansu Çiller imzaladı – Çin malları dahil bütün Batı malları gümrüksüz olarak ülkemize girdi. Ülkemizde sanayi çöktü, imalat ve üretim durdu. Buna mukabil bizim mallarımız gümrüklü olarak AB ülkelerine girmektedir)
Sizi AB’ye alırız ama kanunlarınızı değiştirir, Avrupa uyum yasalarını kabul ederseniz,(Zina edene ceza verilemez, ahlaksız diziler devam eder, Eş cinsellik serbest bırakılır, 2015 de İstanbul’da iki eş cinsel oğlan evlendiklerini ilan ederler. 28.Şubat dayatması karma eğitim bütün hızıyla devam eder, 28.Şubat öncesi var olan kız okullarımız 13 senedir açılmaz)
Sizi AB’ye alırız ama AB Anayasasını kabul ederseniz.(Başbakan Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk ve Müslüman düşmanı Papazın heykeli önünde bu şartı imzalayarak teyit ettiler)
Sizi AB’ye alırız ama Ruhban Okulunu Fener Rum Patrikhanesine iade ederseniz(Ruhban okulu Patrikhaneye verildi -2015)
Sizi AB’ye alırız ama Kıbrıs da askerinizi çeker, Rumlara topraklarınızı açar ve taviz verirseniz,6.Ocak.2016 da KKTC eski Türkiye Ankara Büyükelçisi Dr. Ahmet Zeki Bulunç’un ESAM Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar merkezinde verdiği konferans)
Sizi AB’ye alırız ama İstanbul’un göbeğinde Ortodoks Fener Rum devletini kabul ederseniz, diyerek bizden yeni tavizler isteyeceklerdir.Elimizi, kolumuzu bağlayan bütün şartları kabul edenlerin bu şartı da kabul edeceklerinden şüphemiz yoktur.
Fatih’in şehri İstanbul’da bir “Ortodoks Fener Rum Devletinin” kurulmasına artık ramak kalmıştır.