Valilikçe onaylanan Federasyon tüzüğümüze göre 2 veya 3 yılda bir Kongre (Genel kurul) yapmamız gerekirken biz, federasyona bağlı derneklerin ve onları sevk ve idare edenlerin birbirleri ile yakın ilişkiler içine girmesini, dayanışma ve yardımlaşmasını temin etmek için kongremizi 1 sene sonra yapmaya karar verdik. Kongreyi Federasyon Genel merkezinin bulunduğu Konya da yapmamız gerekiyordu.
Kafamızda tasarladığımız kongre tarihini en az bir ay öncede Hocamız Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a da bildirdik ki çalışmalarımızdan haberdar olsun, kendisinin manevi desteğini sağlamış olalım.
Uygun bir ortamda konuyu Hocamıza açtım ve “Hocam, biz 1 ay sonra Konya’da kongreye gitmek istiyoruz. Ne emir buyurursunuz?” dedim.
Benim sözlerimi şöyle bir kafasında tartan Hocamız; “Nevzat kongrenizi 5.Eylül.1980 cumartesi günü yapın ve delegeler ve üyeler bir gece Konya’da misafir olsunlar, ertesi günü Konya’da yapacağımız “Büyük Kudüs’ü kurtarma mitingimize” de katılsınlar” dedi.
Onun üzerine biz, Federasyon kongremizin 5.Eylül.1980 de Konya’da yapılacağını resmen bildirdik. Federasyona bağlı derneklerimizi davet ettik ve halka da ilan ettik.
Kongre günü Genel merkezimizden yetkili arkadaşlarımız, ülkemizin her yerinden Federasyonumuza bağlı 130 Kur’an kursumuzun delegeleri, taşradan ve Konya’dan katılan misafirlerimizle Konya’nın en büyük salonlarının birinde toplandık ve kongremizi icra ettik. Federasyonun bir yıl boyunca yaptığı çalışmalar ve muhasebe raporumuz ittifakla ibra edildi.
Tek liste ile seçimlere girdik ve yine benim Genel Başkanlığımda çalışma arkadaşlarımız aynen seçilerek yeni Federasyon yönetimimiz teşkil edildi.
Bu arada Konya’da bizim bir uzvumuz mesabesinde olan merhum Orhan Sert’e ve arkadaşlarına teşekkür etmeyi borç sayıyorum. Zira Konya’da ki Federasyon Kongresine katılan bütün delege ve misafirlerimizi Konyalı kardeşlerim paylaşarak o gece evlerinde misafir ettiler.
KUDÜS’Ü KURTARMA MİTİNGİ
Ertesi gün 6.Eylül.1980 Pazar ve bütün Türkiye otobüslerle, özel arabalarla akın akın Konya’ya geliyorlar. Zira bu gün Konya da büyük ve muhteşem bir miting yapılacak.
Miting, adından da anlaşılacağı gibi Kudüs’ün İsrail tarafından işgal edilmesi ve oranın başkent ilan edilmesine İslam âlemi tarafından gösterilen bir tepkinin Türkiye deki bir tezahürüdür ve adı “Kudüs’ü kurtarma mitingi”dir.
Bu miting, MSP Milli Selamet Partisi tarafından yapılmıyor.
Mitinge katılımın artması diğer partilere gönül vermiş insanlarında bu mitinge katılmalarının temin edilmesi için 5 kişilik bir tertip komitesi tarafından yapılıyor. Resmi müracaatlar yapılıyor, izinler alınıyor. Mitinge bütün partilerin Genel Başkanları dâhil üst düzey yöneticileri, Hükümet yetkilileri, bürokratlar, Türkiye de Büyükelçiliği bulunan İslam ülkeleri yetkilileri davet ediliyor.
Alınan provokasyon bilgileri sebebiyle sloganlar tespit ediliyor ve kürsüden de zaman zaman anons edilerek “Sloganlarımız bunlardır. Başka slogan söylenmesin” ikazları yapılıyor. Taşınacak dövizler, bir liste halinde Konya Valiliğine bildiriliyor. Ancak miting tertip komitesinin polisi, askeri, jandarması olmadığından provokatörlerin miting içinden temizlenmesi mümkün olmuyor.
Miting bir yürüyüşle başlıyor. Yürüyüş kortejinin önünde MSP Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, MSP Genel İdare kurulu üyeleri, partinin il başkanları ve diğer üyeleri ile ülkemizin her yerinden gelen büyük bir gençlik kitlesi katılıyor. O gün Konya miting alanı tarihinde görülmemiş bir kalabalığı bağrında barındırıyor.
Miting, benim bizzat kürsüden komut ve ses vererek söylettiğim İstiklal marşı ile başladı ve marş büyük bir coşkuyla okundu ve konuşmalara geçildi.
Konuşmalar coşkuyla dinlendi ve zaman zaman atılan “Mücahit Erbakan” sloganlarıyla meydan adeta inliyordu.
Milyonlarca insanın bir araya gelerek yaptığı miting program sona erdikten sonra kalabalık sessizce dağılıyor. Mitinge gelirken ve giderken hiç bir iş yerinin ve esnafın dükkânı taşlanmıyor, camları kırılmıyor ve tahrip edilmiyor.
Yürüyüş sırasında çekilen fotoğraflarda, ilk sıralarda yürüyen Hocamızın ve arkadaşlarının hemen arkasında büyük bir kelime-i tevhit afişi görülüyor. Bu afişi taşıyanlar bir kaç kere ikaz edildikleri halde bu afişi ısrarla önde yürüyenlerin hemen arkasında taşımayı sürdürdüler.
Bir ikinci olay da mitingin arka tarafında 8 – 10 kadar gencin, İstiklal marşı okunurken ayakta durmayıp oturdukları, bunların başında da Nevzat Arabacı (merhum) adında bir arkadaşın bulunduğunu bize bildirdiler.
Bir gün sonra yayınlanan ve göbeğinden İsrail’e bağlı ülkemizdeki tüm gazetelerde, mitingin coşkusu ve o güzel konuşmalardan tek kelime yazmadıklarını, yürüyüş esnasında çekilen kelime-i tevhit afişi fotoğrafı ile istiklal marşı esnasında oturan gençlerin fotoğraflarını birinci sayfadan büyük boy basarak, “ihtilal provası yapıldı – Kelime-i tevhid bayrağıyla yüründü” şeklinde manşetleri attıklarını gördük.
Nevzat Laleli
Kur’an kursları Federasyonu