Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, Türkiye genelinde yaptırdıkları Aralık ayı anketine göre oy oranlarının yüzde 8 çıktığını belirterek, “Bu anket, baraj problemimizin olmadığını açık bir şekilde ortaya koyuyor. Tabii biz bunu yeterli görmüyoruz. Bu seçim döneminde gayretli çalışmayla oy oranını yüzde 10'un üzerine taşımak için çalışacağız. Seçimlerde Milli Görüş bir kez daha yanardağ gibi patlayacak.” ifadelerini kullandı.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, partisinin ‘Anadolu Buluşmaları’ kapsamında geldiği Antalya’da bir otelde basın mensupları ile kahvaltı programında bir araya geldi.
Son yaptırdığımız ankette oy oranımız yüzde 8
İster erken ister zamanında olsun sahada en fazla dolaşan parti olarak Yeniden Refah Partisi’nin hazır olduğunun altını çizen Erbakan, “Genel merkezimizin aralık ayının başında Türkiye genelinde 1600 denekle yaptırdığı ankette oylarımız yüzde 8 çıktı. Bu anket, baraj problemimizin olmadığını açık bir şekilde ortaya koyuyor. Ancak biz bunu yeterli görmüyoruz. Bu seçim döneminde gayretli çalışmayla oy oranını yüzde 10'un üzerine taşımak için çalışacağız. Seçimlerde milletimizin görüşü Milli Görüş bir kez daha yanardağ gibi patlayacak. Birinci ve ikinci büyük kongrelerimizde sürpriz yapmıştık. İnşallah en büyük sürprizi yapılacak ilk seçimde gerçekleştirmiş olacağız." dedi.
Vatandaş için artık bıçak kemiğe dayandı
Yeniden Refah Partisi’ne olan halkın yüksek teveccühünü iktidar partisinin uyguladığı ekonomi politikaları sonucu vatandaş nezdinde kan kaybetmesine bağlayan Erbakan, “İktidar ‘vatandaşımızı 20 yıl boyunca enflasyona ezdirmedik’ diyor. Ancak sahada en çok gezen parti olarak özellikle dün Konya’da da gördük artık bıçak kemiğe dayanmış. Esnafıyla, çifçisiyle, maaşla geçinen ücretli kesimiyle herkes sabrının son noktasına gelmiş.” diye konuştu.
İktidar milletin değil imtiyazlıların iktidarıdır
‘Her fırsatta söylüyoruz; bu iktidar işçinin, emekçinin iktidarı değil, imtiyazlıların, faiz lobisinin iktidarıdır’ diyen Erbakan, vatandaş açlık sınırında yaşamaya mahkumken dünyada en fazla kamu ihalesi alan 7 şirketten 5’inin Türkiye’de olduğunu ve 20 senede bu şirketlere verilen ihale bedelinin 200 milyar dolar civarında olduğunu hatırlattı:
“Bu yetmemiş bu imtiyazlılara 128 kez vergi muafiyeti çıkartılmış. Bunlardan bir tanesine 2020 yılı Eylül ayında bir holdingin bir kalemde 9,5 milyar lira vergi borcu siliniyor. Bu parayla 500 tane SMA hastasının tedavisini karşılamak mümkün. Vatandaşa esnafa köylüye gelince vergi borcunu affediyorlar mı? Bağırta bağırta köylünün traktörüne haciz yapıyorlar. Bir de imtiyazlılara verilen milyarlık ihaleler adrese teslim pazarlık usulüyle yapılıyor. İşte Kütahya Zafer Havalimanı örneği… 50 milyon avroya mal olan havalimanına 2044 yılına kadar vatandaşın cebinden çıkacak para 208 milyon avro. Yani 3 buçuk milyar liraya yakın fazladan parayı bu millet fazladan müteahhitlere ödeyecek.”
Faize verilen parayla 3 Ukrayna inşa edilebilirdi
Faiz ödemelerine 20 senede 520 milyar dolar ödendiğini söyleyen Erbakan, “Uzmanlar savaşta olan Ukrayna’nın yeniden imarı için gereken paranın 180 milyar dolar olduğunu söylüyorlar. Bizim 20 sene faize verdiğimiz parayla 3 tane Ukrayna’yı imar etmemiz mümkün. Bu yetmedi bir de 3 senede daha Orta Vadeli Programa göre 100 milyar dolar daha faize gidecek. Matematik gerçekler de gösteriyor ki bu iktidar imtiyazlıların faiz lobisinin iktidarıdır.” İfadelerini kullandı.
6’lı masanın önerisi yağmurdan kaçarken doluya tutulmak demek
6’lı masada son dönemde yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmede bulunan Erbakan, “Tek adam rejiminde şikayet edenler 6’lı eş cumhurbaşkanlığı sistemini getirmeye kalkıyorlar. Sayın Davutoğlu bir cumhurbaşkanı seçileceği zaman o cumhurbaşkanı alacağı her kararda 6 genel başkandan icazet alacak. Bazıları bunu ‘7 kocalı Hürmüz olarak ifade etmişler, biz o kadar ileri gitmesek de bu ‘7’li eş Cumhurbaşkanlığı’ Sistemi demek. Tamamen bir karmaşaya kaosa istikrarsızlığa yol açacak, işleyişi yavaşlatacak milletin seçtiği cumhurbaşkanı bu yetkisini kullanamayacak. 6 tane insandan imza almak zorunda kalacak. ‘Tek adam rejimi’ derken yağmurdan kaçıp doluya tutuluyorsunuz. Siz de 7 adamla nasıl yöneteceksin. Kaldı ki anayasada böyle bir yetki yok. Anayasada milletin seçtiği cumhurbaşkanı yetkilerini kimseye sormadan kullanır. 7 kişiye danışarak nasıl hareket edecek.”
Milletimiz 2 ittifaka mahkum değil: Çünkü artık Yeniden Refah var
Tüm gelişmelerin yeniden Yeniden Refah Partisi’nin haklı çıkardığını ve iki ittifakın da çözümsüzlük sunduğunu ve milletin bunu görüp Yeniden Refah Partisi’ne yöneldiğini kaydeden Erbakan, iktidara geldiklerinde yapacakları icraatleri şöyle sıraladı:
“Milli kaynak paketleri kitabı, 81 ile 681 refah projesi kitabı, biz Türkiye’yi biliyoruz kitabı, ilk 100 gün icraatları kitabı ile ne yapacağımız anlattık. Türkiye’de maddi ve manevi kalkınma hamleleri yapacağız. Faiz canavarına giden paraların kurtarılması, israfın önlenmesi, kamudaki israf, imtiyazlı holdinglere haksız olarak aktarılan kaynakların kesilmesi, borçsuz zamsız vergisiz kaynak üreteceğiz. Bu kaynak dar gelirlerin refah seviyesini arttırılmasında kullanılacak” diye konuştu.
Yeniden Refah Partisi seçime tek başına girecek
Bir gazetecinin ‘Seçimlerde herhangi bir ittifaka girmeyi düşünüyor musunuz?’ sorusuna yanıt veren Genel Başkan Erbakan, “Bizim prensiplerimiz ve kırmızı çizgilerimiz son derece hassas. Bunlar noktasında herhangi bir uzlaşma olmadığı takdirde herhangi bir ittifakta yer almamız mümkün değil. Yeniden Refah Partisi kendi başına seçimlerde herhangi bir ittifakta yer almadan girecektir” ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanlığı yarışında ikinci tura kalmamız sürpriz olmaz
Bir soru üzerine seçime tek başlarına girecekleri için Cumhurbaşkanı adayı olarak partisinin kendilerini göstereceğini belirten Erbakan, “ Seçimlerin ikinci tura kalması HDP’nin de kendi adayını göstermesi yüksek olasılık olarak değerlendirilebilir. HDP’nin kendi adayını göstermesi ve AK Parti’nin halk nezdinde hızlı erimesiyle, bizim aradan sıyrılıp ikinci tura kalmamız kuvvetli bir ihtimal olarak ortaya çıkıyor. İkinci kalmasak ne olacağını bilmek daha tüm adayların netleşmediği, konjonktörün belli olmadığı bir ortamda konuşmak için erken diyebiliriz.”