Sadece Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve varlığın düzeylerinde, hakikat göğünün katmanlarında değil, insanlığın Allah’a ulaşan yolunun duraklarında da gerçekleşmiş kutlu bir yolculuktur.

Hak Teâlâ şöyle buyurur:“Kulunu (Muhammed -aleyhissalâtü vesselâm-’ı) bir gece, Mescid-i Harâm’dan kendisine bâzı ayetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allâh, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir.” (el-İsrâ, 1) ayeti bizlere miracı anlatıyor.

Müslim’de rivâyet edilen bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur:“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e (Miraç’ta) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi…” (Müslim, Îman, 279) müjdesi verilmiştir.

Bizlerde bu gece bizlere müjde olarak verilen Bakara Süresinde zikredilen dua ile yüce Allah'tan af ve mağfiret diliyoruz.

"Ey Rabbimiz! Unutur veya yanılırsak bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme. Bizi affet, bizi bağışla ve bize acı. Sen bizim Mevla’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et." (Bakara, 2/286)

Bu vesile ile tüm İslam aleminin Miraç Kandilini en kalbi duygularımla tebrik ediyor, idrak etmekte olduğumuz Miraç Gecesi vesilesiyle, depremde vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve yakınlarına ise sabırlar diliyorum. Bu gecenin birlik ve beraberliğimize vesile olmasını ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini yüce Allah’tan diliyorum.