“Mevcut sistem devam ettiği sürece, sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğu sürece bu ülkenin ekonomisinin düzelmesi asla mümkün olmaz." diyen Babacan,  "Sayın Erdoğan’ın yönetim tarzı özellikle şu son 5 yıldır hep laf dinleyen kadrolarla çalışmak. Yani ben ne istersem o olsun. Kimse benim istediğimden farklı bir şey yapmasın. Laf dinlemiyor diye kaç merkez bankası başkanı kaç bakan değişti. Dolayısı ile mevcut sistem devam ettiği sürece, sayın Erdoğan cumhurbaşkanı olduğu sürece bu ülkenin ekonomisinin düzelmesi asla mümkün olmaz.” dedi.

Ali Babacan, ekonominin sadece ekonomi yönetiminden ibaret olmadığının altını çizerek, “Merkez bankasının bağımsız olmadığı, laf dinleyen başkanlar tarafından yönetildiği bir ülkede, yüzde yüzü aşan enflasyonlara ulaşmış bir ülkede Sayın Erdoğan iş başında olduktan sonra ekonominin düzelmesi mümkün değil. Bu yönetim zihniyeti ile bu ülkenin ekonomisinin asla ama asla düzelmeyeceğini herkesin görmesi lazım. Ekonomi sadece ekonomi yönetiminde ibaret değildir. Hukukun önemsenmediği, anayasa mahkemesinin önemsenmediği zaman ekonominin düzelmesi sadece bir hayaldir. "Siz her gün hukuku çiğneyin sonra da 'Ekonomiyi düzelteceğim' deyin. Rüyalarında bile göremezler." ifadesini kullandı.

Hukuka ve demokrasiye ve inanmak gerektiğine vurgu yapan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, şunları kaydetti:

“Önce hukuka, demokrasiye inanmak lazım, önce eğitimi önemsemek lazım”

"2018 seçimlerinden beri ekonomide bir düzelme gördünüz mü? Kimin gelip kimin gittiğinin bir önemi yok. İş başında Erdoğan olduğu sürece ve onun zihniyeti yönetimde hâkim olduğu sürece adeta düzgün insanları öğütme makinesi haline gelen bu yönetimin bundan sonra ekonomide sonuç üretmesi mümkün değil.

Sayın Erdoğan iş başında olduktan sonra ekonominin düzelmesi mümkün değil. Erdoğan yönetiminin özellikle son 5 yılın hasar maliyeti, ekonomi tarihimize geçti. Kötü yönetim, iş bilmezlik, ehliyet ve liyakati tanımayan, akıl dışı, bilim dışı uygulamalar yapan bir hükümetin ülkenin ekonomisine nasıl büyük zarar verebileceğini gösterdiler. Bu da tarihe geçecek, bir başarısızlık dönemi olarak tarihte kalacak. Biz geldikten sonra bunların hepsini düzenleyeceğiz ve bağımsız Merkez Bankası ile paranın değerini koruyacağız. Türk lirasına güveni tekrar sağlamamız gerekiyor. Her şeyin başı zaten güven olunca işler kolaylaşıyor, güven oluşturmazsanız asla hiçbir şey düzelmiyor.”

Hibya Haber Ajansı