Haftanın en önemli konu başlığı olan ABD TÜFE rakamı yıllık bazda %6,0’dan %5,0 seviyesine geriledi. Çekirdek TÜFE ise %5,5’ten %5,6’ya yükseldi. Enflasyon rakamları Fed’in Mayıs ayında 25 baz puanlık artırım yaptıktan sonra faiz artırımlarına son verip bir süre beklemeye geçeceğine yönelik tezi güçlendirir nitelikte. Her ne kadar verilerin hemen ardından Mayıs ayında faiz artırımına gidilme olasılığında düşüş yaşansa da gerek manşet rakamı 2 yıl sonra geride bırakan çekirdek enflasyonun göreceli yüksek seyri gerekse istihdamın güçlü görünümü 25 baz puanlık artırım ihtimalini canlı tutuyor. Mevcut durumda politika faizi ve enflasyon ise %5 seviyesinde eşitlenmiş durumda.

Önceki gün Fed içindeki en önemli isimlerden biri olan New York Fed Başkanı Williams da son bir faiz artırımının uygun olacağına vurgu yapmıştı. Fed’in Mayıs ayında piyasa beklentisine paralel bir adım atması halinde politika faizi enflasyonu uzun bir aranın ardından geride bırakmış olacak. Bu durum faiz artırımlarının son bulacağına dair sinyallerin güçlenmesini sağladığı için Mart ayında enflasyonda yaşanan geri çekilmeyi piyasa dinamikleri açısından son derece önemli buluyoruz.?

Diğer taraftan manşet rakamı geride bırakan çekirdek enflasyonun ortaya koyduğu gibi enflasyonun dirençli olduğu da bir gerçek. Dolayısıyla enflasyonun seyri bir süre daha yakından takip edilecektir. Bu noktada petrol fiyatlarındaki değişimlerin önümüzdeki dönemlerde risk iştahına etkisinin daha fazla olabileceğini tahmin ediyoruz. TÜFE rakamının ardından bugün ise ABD’de ÜFE verisi açıklanacak. Ancak aynı ölçekte bir etki görmeyi beklemiyoruz.?

Fed ise 22 Mart’ta gerçekleştirdiği toplantının tutanaklarını dün akşam açıkladı. Merkez Bankası’nın 25 baz puanlık artırım yaptığı toplantının tutanaklarında verilen mesajların sınırlı da olsa resesyon riskine vurgu yapması enflasyon rakamı sonrasında oluşan pozitif havanın ortadan kalkmasına ve ABD endekslerinin eksi kapanışlar yapmasına neden oldu.

TL:?ABD enflasyon rakamının piyasa beklentisinin altında kalmasının ardından faiz artırımlarının sonuna yaklaşıldığı algısı dolar üzerinde küresel ölçekte baskı oluştursa da TL buna anlamlı bir tepki vermedi. Dolayısıyla kur yukarı yönlü eğilimle başladığı günü 19.31 seviyesinin üzerinde tamamladı. Yeni günde TL’nin görünümünü etkileyebilecek bir konu başlığı bulunmuyor. TCMB ise her Perşembe olduğu gibi yurtdışı yerleşiklerin menkul kıymet istatistiklerini, yurtiçi yerleşiklerin döviz tevdiat hesaplarındaki değişimi ve Merkez Bankası’nın brüt rezerv verilerini duyuracak.

Borsa İstanbul:?ABD TÜFE verisinin ardından BIST-100 endeksi 5200 seviyesine yönelse de bu noktayı aşacak momentumu yakalayamadı. Teknik açıdan baktığımızda ise görünümün genel hatlarıyla iyimser olduğunu düşünüyor ve 5200 puan seviyesini ilk direnç olarak takip ediyoruz. ABD’de enflasyonun politika faizinin altına inme potansiyelinin artmış olması ile bundan sonraki dönemde faiz indirimi beklentilerinin küresel piyasalara yön vermesi olası görünüyor. Her ne kadar Fed’den verilen mesajlar bu yıl bir faiz indiriminin olmayacağına işaret etse de piyasa beklentisi ilk faiz indiriminin Temmuz ayında geleceği yönünde. Bu ihtimalin ağırlık kazanması küresel ölçekte daha iyimser bir piyasa görmemizi sağlayabilir.

BIST-30 EN YAKIN VADELİ VİOP KONTRATI

Günü 5766.5 puanda kapatan BIST-30 kontratlarında 5727, 5681, 5640 ve 5594 destek olarak izlenebilir. 5807, 5853, 5894 ve 5940 ise direnç noktalarını oluşturuyor.

USD/TL EN YAKIN VADELİ VİOP KONTRATI

Günü 19.5513 seviyesinde kapatan USD/TL vadeli işlem kontratlarında 19.5315, 19.4925, 19.4535 ve 19.3755 destek olarak izlenebilir. 19.571, 19.61, 19.649 ve 19.7275 ise direnç noktalarını oluşturuyor.

Kaynak:?Ünlü & CO
Hibya Haber Ajansı