AKP'nin dış politikada izlediği siyaset nedeniyle ithalat ve ihracat neredeyse durma noktasına geldi. Son olarak Türkiye'de yetiştirilen sebze ve meyvelerin büyük çoğunluğunun gönderildiği Rusya ile yaşanan uçak krizi nedeniyle hal esnafı ve üretici zor günler yaşıyor. Çiftçi ve esnaf, AKP'nin savaş politikalarından vazgeçip, hem içerde hem de dışarıda barış politikalarını devreye koymasını istedi. Çiftçinin ve esnafın son 7 aydır zor günler geçirdiğini aktaran hem çiftçi hem de esnaf olan Ahmet Alak, Türkiye'nin ya sebze ve meyvesi daha çok Rusya'ya ihracat ettiğini ve Rusya'nın ambargo koymasıyla çiftçi ve esnafın ürünün elinde kaldığını aktardı. İhracat edilemeyen malların iç piyasaya sürüldüğünü ifade eden Alak, ürün miktarının artması nedeniyle fiyatlarının düştüğünü ve zarar ettiklerini anlattı.

 

'Savaş olmasaydı bu kadar etkilenmezdik'

 

Türkiye'de ciddi bir ekonomik kriz yaşandığını ifade eden Alak, "Ülkenin bel kemiği çiftçi zarar ediyor. Çiftçi zarar etse; herkes etkilenir" dedi. Rusya krizinin yanı sıra Kürdistan'da yaşanan soykırım operasyonları nedeni ile de oralara ürün göndermekte zorluk yaşadıklarını söyleyen Alak, "Bugün elimizde bulunan tüm ürünleri iç piyasaya sürdük. Bu yüzden ürünler arttı ve fiyat düştü. O kadar ürün vardı. Eğer bölgede bu olaylar olmasaydı. Birkaç yıl önceki durum olsaydı; bizler bu kadar zorluk yaşamazdık. Bu ürünler orada eritilirdi. Ancak şuan birçok ürün çürüme aşamasında. Yani ne komisyoncu ne de üretici olan çiftçi kazanamıyor" şeklinde konuştu.

 

Ürünler tarlada kaldı

 

Adana'nın Kürdistan'a yaş meyve ve sebze gönderme merkezi olduğunu söyleyen Adana Meyve ve Sebze Toptancı Tüccarlar Derneği Başkanı Oktay Oğur ise, Rusya'nın ambargo kararı almasıyla hem çiftçi hem de esnafın zor günler yaşadığını aktardı. Alacaklarını alamayan çiftçi ve esnafın araçlarını satıp, borçlarını ödemeye çalıştığını anlatan Oğur, çok zor durumda olduklarını belirtti. Rusya'nın ambargosu ile patates, soğan ve diğer ürünlerin tarla çürümeye başladığını söyleyen Oğur, ihracatın durduğunu belirtti.

 

'Barış olmadan bu sorun çözülmez'

 

Adana Hali'nin Kürdistan'a yaş meyve ve sebze gönderme merkezi olduğunu belirten Oğur, Kürdistan'daki soykırım operasyonları nedeniyle ürün göndermekte zorluk yaşadıklarını söyledi. Oğur, "Geçen yıl bu zamanlarda günde bu halde bölgeye 300 kamyon gidiyordu. Şuan için ise en fazla 100 ila 120 kamyon zor gidiyor. Bizler barışın gelmesini istiyoruz. Orada insanların ölüyor. Ama biz burada sebze ve meyvenin peşine gidiyoruz. En başta barış olsun. Ondan sonra her şey olur" dedi.

 

Pazarcı da zarar ediyor

 

Pazarcılık yapan Şükrü Eksik de, üretilen ürünler dışarıya ihraç edilmediğinden kaynaklı sebze ve meyvelerin toplanıp içerde pazarlanmaya çalışıldığını aktardı. Eksik, "İç piyasaya sürülen ürünler çok fazla olduğundan kaynaklı ürünler ucuz oluyor. Bu da pazardaki esnafın tezgahında birikmesine neden oluyor. Tezgahta kalan ürünlerde satılmadığı için esnafa zarar veriyor" dedi.

 

İşler iyi değil

 

12 yıldır Adana halinde kamyonlara sebze ve meyve yüklendiğini ifade eden Mehmet Demirkaya ise, "Şu an için işimiz zor. Mal satıldığında işimiz oluyor. Şuan için kamyon yüklenmesi çok az ve ondan dolayı da işlerimizde bir düşüş var. İşlerin iyi olmasını bekliyoruz" dedi.

 

Hal çok durgun

 

Hal işinde çalışanların gece ve gündüzünün olmadığını söyleyen Hasan Akbudak adlı işçi ise, AKP'nin savaş politikaları nedeniyle hal esnafının işinin durma noktasına geldiğini ifade ederek, "Şu an halde iş yok biz oturuyoruz. Hal şu an çok durgun. Bu durgunluk bizi de mağdur etti. Bizler işlerin eskisi gibi olmasını istiyoruz" dedi.

 

Herkes perişan

 

Halde çalışan Ahmet Dal adlı işçi ise, "Ürünün gitmemesi nedeniyle bizimde işimizde düşük yaşandı. Eski buralarda bir sürü kamyon olurdu. Şu an ise durgun. Karpuz sezonu başladı ama eski kadar hali değil. Bu bizi etkiliyor. Esnaf kazanmazsa biz de kazanmıyoruz. Herkes perişan" diye konuştu.

 

(diha)