Türkmen,açıklamasında ,"Zengin bayram sofraları geleneğimizin bir parçasıdır.Bayramlarda bir araya gelmenin mutluluğu ve tadı bu renkli ve zengin sofralarda çıkarılır. Özenle hazırlanan tatlı ya da tuzlu tüm lezzetler hem göze hem de mideye hitap eder. Fakat uzun bir süre oruç tutulduktan sonra bayramda eski beslenme alışkanlıklarına dönmek bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. İkram edilen tatlıları ve hamur işi gıdaları kontrolsüzce ?tüketmek; halsizlik, yorgunluk, kilo artışı ve özellikle kabızlık gibi mide-bağırsak problemlerine neden olabilir. Bu nedenle tüm lezzetleri, küçük porsiyonlarda almakta fayda vardır." dedi.

Sindirim sistemini ağr yiyeceklerle yormamak gerektiğini vurgulayan?Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Nur Sinem Türkmen, "Oruç tutulan süre boyunca dinlenmeye geçmiş sindirim sistemi bayram sabahı; kızartmalar, hamur işleri, salam, sucuk, sosis gibi şarküteri ürünler, fazla tuz ve şeker içeren kahvaltılıklar ile yorulmamalıdır.?Kahvaltı öğününde yumurta, peynir, zeytin, avokado, bol yeşillik, domates, salatalık ve tam tahıllı ekmek içeren lif oranı yüksek protein açısından zengin besinler tüketmelidir.?Ana yemeklerde; orta boy bir tabağın yarısının salata veya sebze yemeğinden oluştuğundan emin olmalı, diğer yarısı ise et, tavuk, balık, baklagiller ve pilav gibi karbonhidrat kaynağı gıdalara ayrılmalıdır. Ayrıca, yemekler en az 30 dakika sürecek şekilde tüketilmeli, hızlı yemekten kaçınarak iyice çiğnenerek sindirim sistemine destek olunmalıdır. " şeklinde konuştu.

Nur Sinem Türkmen, şekersiz çay ya?da maden suyu tercih edilmesini gerektiğini söyledi.?Türkmen, "Fazla şeker tüketimini engellemek için, ikram edilen tatlı ya da tuzlu hamur işlerini meyve suyu, şekerli gazoz, komposto, limonata ile tüketmek yerine bitki çayları, ayran veya sade maden suyu tercih tüketilmelidir. Tatlı olarak sütlü tatlılar ve dondurma tercih edilmelidir. Şerbetli tatlı tüketimi bayram boyunca maksimum 1-2 defa ile sınırlandırılmalıdır. Eğer tatlı tüketimi olacaksa; ana yemeklerin yanında tüketilen makarna, pilav, ekmek tarzı gıdaların porsiyonunu azaltmak, diyetin dengelenmesinde yardımcı olacaktır." ifadesini kullandı.

Bol?su için,?ikramlık tüketimini sınırlayın

Gün boyu toplam en az 2,5?lt su içiminin ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen?Memorial Şişli Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Nur Sinem Türkmen, şöyle devam etti:

"Tüketilen toplam çay ve kahvenin ise 4 fincandan fazla olmamasına özen gösterilmelidir. Aksi takdirde, Ramazan bayramı boyunca uyku problemleri oluşabilir, dolayısıyla bayram sonrasında?günlük rutine dönmekte güçlük çekilebilir.Eğer akşam yemeğinden sonra tekrar açlık hissedilirse; kalan tatlılar veya hamur işlerini tüketmek yerine, 1 porsiyon taze meyve ile 1 avuç kadar çiğ badem, fındık gibi kuru yemiş içeren bir ara öğün tüketilebilir."

"Bayram tatilinin?tadını sadece yemekle çıkarmayın" diyen?Türkmen, "Eğer bayramda bir tatil merkezinde konaklanacaksa, olabildiğince evdeki beslenme tarzı devam ettirilmeye çalışılmalıdır. Açık büfe tarzı tüketim yapılan bir yerde kalınacaksa, sabah küçük porsiyonlarda toplam 7 seçenekten oluşan (yumurta, peynir, zeytin, söğüş sebzeler, bal/pekmez/reçel, tam tahıllı ekmek veya tam buğday unlu mamüller, çay/kahve) bir kahvaltı tabağı hazırlanmalıdır. Öğle yemeği; et/tavuk/balık gibi hayvansal kaynaklı gıdalar ile yapılacaksa, mutlaka akşam yemeği öğünü sebze ağırlıklı yapılmalıdır. Tatilin tadı sadece yemekle çıkarılmamalı, olabildiğince hareketli olarak ve düzenli yürüyüşler yaparak geçirilmelidir." ifadelerine yer verdi.

Diyabet ve kalp hastaları?bayramı?‘kaçamak‘ olarak görmemeli

Bayram boyunca oluşabilecek kabızlık gibi sindirim problemlerinin önüne geçebilmek için mutlaka ana yemeklerin yanında yeşillik içeren zeytinyağlı bir salata olmaası gerektiğini ifade eden Türkmen, "Kefir veya keten tohumu katılmış yoğurt ile bir ara öğün de yapılabilir.?Diyabet, kalp, yüksek tansiyon hastaları ve diğer kronik hastalığı olan kişiler diyetlerine olabildiğince dikkat etmeli ve?bayramı ‘kaçamak’ olarak düşünerek aşırı gıda tüketimi yapmamalı ve sağlık problemleri oluşturacak şekilde beslenmemelidir." dedi.

Misafirlerin?küçük porsiyon?isteğini?normal karşılamak gerektiğini söyleyen?Memorial Şişli Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Nur Sinem Türkmen, şunları kaydetti:

"Kişi kendi beslenmesine dikkat ettiği kadar, evinde ağırladığı misafirlerin de sağlığına bir o kadar dikkat etmelidir. Misafirperver bir kültüre sahip olmamız bazen misafirlere ikram edilen tüm yiyeceklerin bitirilmesinin istenmesine neden olabilmektedir. Misafirlerin doydukları zaman ikramları tüketmeyi bırakmaları veya sağlık problemlerini düşünerek bazı ikramları tüketmek istememeleri normal karşılanmalıdır. Bireyler, tabaklarındaki her şeyi bitirmemenin ayıp olacağını düşünerek, istemeyerek de olsa fazla gıda tüketebilir. Hem bu durumun hem de israfın önüne geçilebilmesi için, misafirlere küçük porsiyonlarda ikramlar yapılmalıdır."

Hibya Haber Ajansı