Genel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimine sayılı günler kalırken, Şanlıurfa'da nasıl bir tablonun ortaya çıkacağı da merak konusu.

Şanlıurfa’da birçok aşiret var. Aşiretler bu bölgenin gerçeğidir. Bu seçimin net kararını aşiretler ve aşiretlerin desteklediği adaylar belirleyecek.

Millet İttifakı bileşenlerinin yer aldığı CHP aday listelerinin hazırlanmasında bölgenin aşiret gerçeğinin gözetilmeden yapıldığına dikkat çeken seçmenler,tepkisini şu sözlerle ifade etti. “Başta CHP listesini hazırlayanlar bilsin ki bu Ankara’ya söylemekle olmuyor. Bunu halk belirliyor. Halk kimi isterse o olur. Birilerinin masa başında yazıp çizmesiyle CHP Şanlıurfa'da kazanmıyor. Bu seçim önceki seçimler gibi olmayacak.

Bayram’ı geride bıraktık!.. Umarım önümüzdeki günlerde, sergilenen siyasi aktiviteler sadece; “STK, kahve, ev, esnaf” seçim bürosu açılışlarıyla alakalı, görsellerle kalınmaz…. Gelen görselleri zaten bizde geldiği gibi, ahali nezdinde kıymeti harbiyesi olmadığı için, geri dönüşüme terk ediyoruz.Artık vantadaşlar sosyal medyada yapılan paylaşımlara da itibar etmiyor.Vatandaş,halkın içinde ve basının gündeminde yer alan çalışmalara itibar ediyor.

***

Gün az kaldı.. Seçmenin, kime ne amaçla, neyi hedefleyerek oy vereceğine dair; “vaat istiyor?”.. İşte bu noktada, AK Parti de, CHP de, Yeşil Sol Parti ile İYİ Parti’nin, seçmenin oyuna yönelik; hücuma geçmesi lazım… Kent ahalisinin beklentisi bu yöndedir.? Benden söylemesi!…

Seçime kala kala, 14 gün kaldı.. Zaman ölçeğinde, son virajlara girildi.. Atak şart, seçmene kendini tanıtmak ise elzemdir…

Bir gazeteci olarak, dikkatimi çeken, CHP'nin Şanlıurfa'da SKM’si de, pek aktif değil.. Milletvekili adayları gibi onlar da yük almıyorlar.. Henüz hiçbir kuruluşla temas etmedikleri gibi, adaylarını “halkın ve basının karşısına ” çıkarıp, iki kelam ettirme performansını sergilemiş değiller.. Neden acaba, diye sorsam mı?!…

Halk deyimidir; “lafla peynir gemisi yürümez..!”

SAHADA KİM İDDİALI?!…

Denir ya seçime burda kaldı 14!..Peki, siyasi arenada hal-i hazırda hakim olan kim?!.. Ülke sathında, vaziyet malum.. Ama Şanlıurfa özelinde derseniz; hiçbir şey Millet ittifakı CHP'nin güllük gülistanlık gibi sosyal medyada gösterdiği gibi değil..

 

***

Gözler tamamen, Ak Parti'ye odaklanmış vaziyette!.. Ki kentteki siyasi alayı da, hareketlendirip, coşturan da, zaten Ak parti!..burada Seydi Amca'yı (eski vekil Seydi Eyyüpoğlu) da unutmamak gerekir.İlerlemiş yaşına rağmen hala köy köy mahalle mahalle çarşı-pazar, şehir, merkez, köy, kırsalda Ak Parti'nin kazanması için gece gündüz demeden çalışıyor..

***

AK Parti.. Yeşil Sol Parti.. CHP,MHP ve İyi Parti.. Mevcut beş  parti içerisinde seçimde, en çok çalışacak, efor sarf edecek, seçmenin gönlüne hitap edecek, “oyları sandığa taşıyacak” olan, hiç kuşkusuz ki listenin başındaki kişi olacak.. Yani vagonları taşıyan lokomotifin sahada ortaya koyacak gücü.. En önemli faktör bu!..

***

Beş listeden dördünün liste başındaki isimler “siyasetin ve seçime yönelik aksiyonel alana” yabancı değiller!.. Tecrübeliler.. Nitekim bu minvalde, semerelerini ortaya koyarsak, karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır..

***

AK Parti.. Listenin başındaki isim Adalet Bakanı Bekir Bozdağ.. Siyasette çekirdekten yetişen ve tecrübeli biri!.. Gerek teşkilatlanma olsun, gerekse seçimin kozmik odası olan SKM’ler olsun, gerekse de, seçmene yönelik açık ve kapalı aktivitelerde olsun, tecrübeli…

***

İYİ Parti'de ise listenin başında yer alan Emin Yetim şu anki tüm faaliyetlerin özünde kendisinin de “söz sahibi” olması,

Sahadan yansıdığı kadarıyla, “seçim kampanyası” kurumsal olan ve Mersavi aşireti üyeleri Emin Yetim ismi etrafında vücut buluyor.. Tabi diğer listedeki isimler de, çalışmıyor değiller.. Aktifler..

***

CHP.. Liste’nin başındaki isim Mahmut Tanal.. Bozdağ’la “yasama erkine mensup olma” noktasındaki siyasi hayatları, aynı dönemde start aldı.. O da dört kez seçilen, mecliste görev üstlenen isimlerden biri.. Her ne kadar, çatı listenin başında ise de, lokomotif o!…

Şanlıurfa'da görünen O ki, sol, seküler, laik, kemalizm tezinden taviz vermeyen CHP’ye, “oy taşıyacak” olan Saadet,Gelecek ve DEVA Parti ittifakı, seçmenin en çok, tartıştığı, zihnini yorduğu ama bir türlü; içinden çıkamadığı siyasi kulvar!.. Bir ayrıntı var, “anlaşmazlık ve uyumsuzluk?”… Çok hissedilmemek istenilse de bariz bir yansıma var..

***

Yeşil Sol Parti.. Çoklu parti bileşenlerini içeren, bir kimlikte.. Listenin başında, Mithat Sancar HDP Eş Genel Başkanı.. Mardinli.. HDP'nin eş Genel Başkanı görevinde bulunan önemli akademisyen ve bölgeyi iyi bilen biri.. Tabi, Yeşil Sol Parti (YSP) için; “listenin başı, ortası, sonu” pek önem arz edici değil…

***

Ya da, aday profili!.. Radikal, ideolojik, kimlik endeksli bir siyasi hareket olması münasebetiyle, seçmene kendini çok ama çok anlatmaya gerek yok!.. Ki seçmenin ekseriyetinin de, bu kulvarı sorguladığını da, söylemek gerçekçi olmaz.. Yeter ki, partinin üst yönetimi göstersin davada sorgulama yok; seçeriz?.

***

İYİ Parti.. Listenin başında Şanlıurfaspor eski Başkanı ve iş insanı Emin Yetim var.. Aile olarak siyasete yabancı değiller.. Kaldı ki, kardeşi Tayyar Yetim , Büyükşehir Meclis üyesi.. M.Doğan Yetim ise,Şanlıurfa Ticaret Odası Başkanı binlerce çalışanı var bu şehirde istihdama katkı sunan önemli bir isim.Ve bu seçimde o da, Şanlıurfa'dan aday…Harıl harıl çalışıyor.Kurumsal çalışıyor.Şanlıurfa'da teveccüh de görüyor.

***

Her ne kadar AK Parti’de ve diğer partilerde akrabaları var ise, seçimin en çok konuşulan yönü  de, aile fertlerinin siyaset kulvarında farklı partilerde yer almaları.. Şanlıurfa'nın özelinde; akrabaları Emin Yetim'e destekleri çığ gibi.. Spor camiası ve diğer partilerin tabanlarında oy kayması olacak gibi..

***

HALAY BAŞI VAATLERİ?!…

Evet, adaylar seçmenle temas noktasında artık, gün yaklaştıkça yoğunlukları arttı.. Denir ya 7/24 temasta.. Seçim büroları ve çarşı-pazar, hareketlenirken, ziyaretler de arttı…Adaylar kendilerini anlatıyorlar…

***

Lakin, dün de ifade ettim!.. Bila istisna tüm adaylar içindir; bu eksiklik ya da, samimiyet sorgulaması!?.. Önceki seçimlerde, adaylar ekseriyetiyle Parti Merkezlerinin dışında, ister iktidar ister muhalefette olsun; kendilerine özgü sinerji yaratma adına vaatlerde bulunurlardı?..

***

Kentin, sosyal, ekonomik, kültürel hatta siyasi yaşamına dair, “özel projeler” hazırlatıp, seçim kampanyasına dahil ederek, heyecan yaratır, gündem oluştururlardı.. Ki önceki yazımda, bazı örnekler vererek, mesela bunlara odaklanıp, rüzgar geliştirilebilir diye… Kazanım gerekli..

***

Seçmen olarak; mevcut hal bir fırsattır.. Her oyun “vebali” olduğu kadar “maddi ve manevi” yönde, toplumsal bir karşılığı da olmalıdır.. Naçizane tavsiyem.. Eğer ki sizi ziyarete gelen, ya da bulunduğunuz ortamda yüz yüze geldiğiniz aday size daha merhaba demeden, siz lafa girip, “Şanlıurfa için ne yapmayı düşünüyorsunuz” deyin!…

***

Onu sorgulayın!.. Ve şu hissiyatın gelişmesine siz vesile olun.. Parti gözetmeksizin; “kent milliyetçiliğini” tüm siyasi hesapların üzerine çıkarmaya çalışın.. Ve adaya, “adaylığınız bu kent için mi, yoksa kendiniz için mi, veya ideolojiniz için mi” diye, zihin anketini geliştirmeye yönelin ki, sizi anlayabilsin!..

***

Çünkü, gün seçmenin konuşma günü!.. Adaydan, parti liderlerinden daha çok konuşması ve dinlenilmesi gereken kesim; halktır.. Ve milletvekili profilini de, “beklentileriniz” noktasında, ne olur açık ve aleni bir şekilde; yüzlerine söyleyin ki “bilsinler kolay bir lokma olmadığınızı!..”

***

En önemlisi de, onları aday gösteren her ne kadar parti başkanları ya da avaneleri ise de, onu seçecek, reyini verecek kesim; seçmendir?!.. Seçmen varsa, o seçilir, yoksa seçilemez hakikatini bilmeli.. Yani kolay lokma değil; seçmen..