Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD), 24 Mayıs'ta DAİŞ çetelerine karşı 3 koldan başlattığı "Rakka'nın kuzeyini özgürleştirme" hamlesi, 29 Mayıs'ta Tabqa Barajı ve ilçesine doğru genişletilmişti. DAİŞ'e karşı başlatılan bu hamleye, Minbic Askeri Meclisi de "Minbic'i özgürleştirme" hamlesi ile katıldı. Rojava Kantonları arasındaki Şehba Bölgesi'nin en büyük kenti olan Minbic'in özgürleşmesi halinde, Kobanê ve Efrîn kantonları biraz daha yakınlaşacak. Böylelikle, 4 tarafı çetelerle kuşatılan Efrîn'e bir soluk borusu açılacak.
Bunun yanında hamle ile Minbic'ten sürekli "özgürleştirme" doğrultusunda QSD'ye yapılan çağrılara da cevap olunacak.
İstilalara karşı dik duran kent: Minbic
Kuzey Kürdistan'dan doğan ve Rojava topraklarında Fırat Nehri'ne karışan Sacur Çayı'nın güneyinde ve Halep'i Riha'ya bağlayan önemli bir ticaret yolunun üstünde olan Minbic'ın bilinen tarihi, Asurlulara kadar dayanıyor. Eski adı Bambyke (Suryanîce Mabbug) veya Hierapolis olan kent, Fırat Nehri üzerindeki geçitleri kontrol eden bir mevkide verimli bir ovada kurulmuş. Ortaçağ'da meyve ağaçlarıyla çevrili olan ve "bombassino" (bombagio) denen pamuklu kumaş dokumacılığı ile tanınan Minbic, yine Hıristiyanlığın doğuşundan önce putperestliğin önemli bir merkezi olarak da biliniyor. Hıristiyanlığın kabulünden sonra ise, yeni dinin kutsal emanetlerine karşı duyulan hayranlık putperestliğin yerini almış ve pek çok dindar kişiyi kente çekmiştir. Minbic, tarihten bu yana Bizans, Emeviler, Abbasiler, Hanedanlılar, Mirdasiler, Eyyubiler, Selçuklu ve Osmanlılar tarafından yönetilmiş, sürekli hâkimiyet savaşlarına sahne oldu. İncil'in Süryanice'ye çevrildiği kent, 6'ıncı yüzyılda Sasaniler ve Bizanslılar arasında imzalanan ateşkesle Manbiç adını aldı. Daha sonra bu isim Arapça'da Menbice oldu. Sasani, Bizans, Moğol, Türkmen ve çekirge sürülerinin saldırıları, Veba salgını ile defalarca kez tahrip olan kent, sürekli ayakta durmayı başardı.
Hem göç alan hem veren kent haline geldi
Minbic'in nüfusu 1960'ta 8 bin 877 iken, 1970'te 14 bin 635, 1981'de 30 bin 844 oldu. 2003 yılına ait tahminlere göre ise, kentin nüfusu 90 bini aştı. Minbic, son 30 yılda ticaret merkezi olmasına rağmen hem göç alan hem de göç veren bir kent haline geldi. Kentte yetişip nam salan alimlerden bir kaç tanesi şunlar: "Muhaddis Muham-med b. Sellam el-Minbici. Muhaddis Dah-hak b. Hacve, Muhaddis hacib b. Süleyman, muhaddis Omer b Saîd b Sînan, Fakih Ebû Alî Hasan b. Selame, şair Buh-tûrî, tarihçi Agapius, Tesliyetû Ehîl-mesti, müellifi din alimi Ebû Abdullah Muhammed b. Muhammed b. Muhammed el-Hanbeli."
Çeteler halkların birliğini yıktı
Tarihin tüm anlarında halklar mozaiği olmayı başarmış Minbic kenti, Suriye iç savaşı ile Özgür Suriye Ordusu (OSO), daha sonra El-Nusra ile DAİŞ çetelerinin bayraklarının asılmasıyla bu kimliğini yitirdi. Kentten halklar zorla çıkarılırken, yerlerine de çete ve terör örgütü yanlıları yerleştirildi.
Minbic coğrafya ve demografyası
Minbic Suriye'nin kuzeyindeki büyük bölgelerden biri olurken, idari olarak Halep vilayetine bağlır. Minbic, güneyde Halep'e 85 kilometre, kuzeyde Cerablus'a 40 kilometre, doğuda Kobanê'ye 65, batıda ise Bab'a 45 kilo metre uzaklıkta.
Şuanda bir kent olarak görülen Minbic'e, Ebû Qelqel, Ebû Kehef, Meskene ve Xefsa adlı 4 ilçe bağlı. Çok eskilerde kurulan bir kent olan Minbic'te Arap, Kürt, Çerkes ve Türkmen halkları bir arada yaşıyordu. Kentte yaşayan halkların oranı ise şöyle: "Arap yüzde 68, Kürt yüzde 25, Türkmen yüzde 5 ve Çerkezler ise yüzde 2 oranında."
Minbic bölgesinin en eski halklarından birisi olan Kürtler, aşiret olarak Mala Betran ve Mala Mistefa Memo olarak biliniyor. Minbic'in mahalle ve köylerine dağılan Kürtler, Minbic merkezde ise Cezîrê yolu, Mexmorîn Caddesi ve Mizgefta Fetih'in kuzeyinde ikamet ediyor.
Kentte DAİŞ zulmü
Minbic'in batısına düşen 10 köyden en büyük olan Eseliyê köyünde, 250 Kürt aile yaşıyor. Aileler, 2014 yılındaki DAİŞ işgalinden sonra her türlü zulme maruz kaldı. Kent merkezi ve köylerde yaşayan başta Kürtler olmak üzere yurttaşların YPG/YPJ yanlıları olduğu gerekçesiyle ev ve mallarına el konuldu. Çok sayıda kişi tutuklanırken, akıbetleri hakkında bilgi mevcut değil. Bunun yanı sıra QSD'ye sempati duydukları ve yardım ettikleri gerekçesiyle kent meydanında birçok kişinin kafası kesildi, kadınlar recm edildi, kurşuna dizildi ve idam edildi.
Minbic özgür olacak
DAİŞ çetelerinin bu uygulamalarından dolayı nefes alamayan Minbic halkı, sık sık QSD'ye bu zulümden kurtarmaları için çağrıda bulundu. Halkın bu çağrılarına sessiz kalmayan QSD, içerisinde bulunan Minbic'li Arap, Kürt, Çerkes, Türkmen savaşçılar, Minbic Askeri Meclisi'ni kurdu. Ardından da Kobanê'nin güneyindeki Sırrin beldesinde Minbic'ten göç eden ailelerden oluşan 40 kişilik Minbic Yürütme Meclisi kuruldu. Minbic halkının sürekli çağrılarına kulaklarını tıkamayan Minbic Askeri Meclisi, Minbic'i özgürleştirme hamlesi başlattı.
(diha)