?sk?dar ?niversitesi NPİSTANBUL Hastanesi N?roloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı şiddetin n?rolojik k?kenini değerlendirdi.

Fiziksel şiddet ruhsal yapıyı, ruhsal şiddet fiziksel yapıyı bozabilir

Şiddetin hem ruhsal ve hem de fiziksel olabileceğini belirterek s?zlerine başlayan N?roloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “İnsan ruhsal ve bedensel yapıdan oluşur. Bu iki kavram sıkı ilişki i?erisindedir. Dolayısıyla bedene alınan bir şiddet, ruhsal yapıyı etkileyebilir. Ruhsal alınan bir şiddet de aynı doğrultuda fiziksel yapıyı bozabilir. İki kavram da insanda i? i?e ge?tiği i?in ayırmak pek kolay olmayabilir. Şiddete maruz kalan kişide ruhsal, fiziksel, psikolojik veya cinsel bir değişim olur.” diye konuştu.

Beyni hasar g?rm?ş kişilerin davranışları değişiyor

Şiddet uygulayan kişide kendine ?zg? beyinsel kişilik davranış ?zelliği olduğunun altını ?izen Tarlacı, “Aşık biri, sevdiği kişi tarafından reddediliyorsa beyin bir yas durumuna girer. Depresyon, ?z?nt? ve ağlama vardır ancak beynine bakıldığında b?y?k bir acı g?r?r?z. Su?lu beyin ?zelliğinin ?ok boyutu vardır. 1848’li yıllarda beyni hasar g?rm?ş kişilerin davranışlarının değiştiği g?r?ld?. Araştırmalar neticesinde, ?z kontrol?m?z?n bulunduğu beynin ?n b?lgesi hasar g?rd?ğ?nde empati, normlara uyma, ?z kontrol?n bozulduğu ve yaptığı eylemin sonucunu tahmin edememe gibi bulgular saptandı. Bunun sonucunda da su? ve şiddet eğilimi artar.” a?ıklamasında bulundu.

Genetik tek başına su?lu sayılmaz?

Aileden gelen genetik bağlantıların da su?a yatkınlık olasılığını artırdığına dikkat ?eken Tarlacı, “Beynin kimyasını dengeleyen bir enzim ya da beyindeki kimyasalı par?alayan bir protein vardır. Bu kısım, olası bir gen alımında şiddet ?zelliğinin arttığını bize g?stermiştir. Diğer adı savaş?ı gendir. Ama bu tek başına su?lu sayılmaz. ?evre fakt?rleri de vardır. Beyin, anne karnından 21 yaşına kadar gelişme g?sterir. O s?re? i?erisinde beslenmenizden soluduğunuz hava ve duygu-iletişim durumunu kazanıp kazanmama gibi fakt?rler de ekleniyor.” şeklinde a?ıkladı.

Toplum, aile ve destek insanı su? işlemeyen birey haline ?evirebiliyor?

“Genetik kaderi kabul etmiyoruz.” diyen Prof. Dr. Sultan Tarlacı zekanın y?zde 50’sinin anne-babadan geldiğini diğer y?zde 50’sinin ortam etrafında şekillendiğini s?yledi. Tarlacı, “Halk arasında psikopat dediğimiz ve s?rekli su? işlemeye meyli olan insanlar da var. Bu insanlarda beyin b?lgesinde empati ve ?z kontrol eksikliği g?r?lm?ş. Ancak psikopat beyin de olsa toplum, k?lt?r, aile, iyi eğitim ve destek bu insanı tamamen su? işlemeyen bir birey haline ?evirebiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Ailede sevgi g?rm?ş ?ocuk iyi bir insan haline gelir ?

Ailenin ilk ?ğrenme ortamı olduğuna vurgu yapan Tarlacı, “Eğer ailede sevgi g?r?lm?ş, dinlenilmiş, duygularını ifade eden bir birey olarak yetişmişse, baskı yapılmamışsa ve şiddetten uzaklaştırılmışsa ileride o ?ocuk iyi bir insan haline gelir. ?ocuklar konuşmadıkları d?nemlerde aynalama yaparlar. Erken yaşta şiddet uygulanırsa bu durum beynin bir sanat eserine d?nmesini engeller.” dedi.

İki kardeşin birbirinden tamamen farklı davranışlar g?sterdiğine dikkat ?eken Tarlacı s?zlerine ş?yle devam etti:

“Biz anne-babamızdan genleri alırken onların t?m kopyalarını almayız. Yarı anneden ve yarı babadan alıyoruz. Kendi i?erisinde ?aprazlaşma dediğimiz bir durum ortaya ?ıkıyor. Kişilik ve miza? anne ve babamızdan otomatik olarak gelir. Karakteri ise toplum, aile ve okul gibi unsurlar şekillendirir.”

Hi?bir ?ocuk şiddeti talep etmez

D?nemlere bağlı genetik olarak biyolojik ?eşitlilik olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Belli bir kesim daha yaratıcı, ?retken olabilirken stres, baskı ve hayattaki zorluklarla daha kolay başa ?ıkabiliyor. Diğer bir kesimi ise yaratıcılığı az, hayatla m?cadeleden ka?ınan bireyler olarak g?r?yoruz. ?ocuk, ailede şiddeti bir ??z?m yolu olarak g?rm?şse bunu kendine modeller.” ifadelerini kullandı.

Beyin a?ısından bakıldığında erkeklerin 24, kadınların 21 yaşında hayatla m?cadele edebilecek bireylere d?n?şt?ğ?n? belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı s?zlerini s?yle tamamladı:

“?ocuk şiddet g?rd?ğ?nde sadece onu ?ğrenmiyor, beynin olgunlaşma işlevi de bozuluyor. H?creler arası bozukluk ve duygu durum bozukluğu da ortaya ?ıkabiliyor. Bu insan, insanlara hem az g?venir hem de d?nyayı tehdit olarak g?rmeye başlar. 20-30 senedir takip edilen ?ocuklar var. Hayvana şiddet, okuldan ka?ma ve akranlarına zorbalık gibi 12 parametre dikkate alındığı zaman, ilkokul veya ortaokul d?neminde g?r?lm?şse ileride yasal ve kriminal bir dosyası oluyor. O halde bu ?ocuklarla ilgili tedbirler alınabilir. Hi?bir ?ocuk şiddeti talep etmez. Hiperaktif ?ocukların fazla hareketli olmasının illaki bir anlamı vardır. Onu anlayıp ona g?re bir ??z?m yolu bulmak gerekiyor.”

Hibya Haber Ajansı