İlçede yer alan sorunların maddi imkânsızlıklara rağmen bir bir çözüm bulduğunu Urfanatik Okuyucularıyla paylaşan Bayram, hizmet alanlarının da kısıtlı olduğunu vurguladı.

 

 

Bayram, Göreve geldiği günden bu yana ilçede birçok sorunu tespit ettiklerini fakat ilgili mevkilerde sorunların giderilmesi konusunda işlerinin yavaş işlediğini aktardı.

 

 

Urfanatik okuyucuları için Halfeti Belediye Başkanı Mustafa Bayram ile gerçekleştirdiğimiz röportaj şöyle;

 

 

HALFETİ’DE YAPMAYI PLANLADIĞINIZ ÇALIŞMALAR NELERDİR?

 

 

“öncelikle hoş geldiniz plan denince her şeyin başında ödenek gelir. Bu Belediye’nin ekonomik durumuna bağlıdır. Büyükşehir yasası gelirken şöyle bir hesaplama yaptık Halfeti nüfusu yaklaşık 40 bine tekabül ediyordu. Kişi başına 20 küsür TL’den bahsedildiğinde, 1 trilyona tekâbül ediyordu ve bu parayla da rahatlıkla Halfeti’nin her tarafına hizmet götürebilecek şekilde yetiyordu. Şimdi büyükşehir yasası geldikten sonra kanalizasyon, alt yapı, sular, mezarlık, mezbahaneler, 15 mt. üstü yollar, otoparklar, 20.000 m2 üzeri olan parklar büyükşehir belediyesi hizmet alanına geçti. Bunun karşılığında %40 ilçe belediyesinin iller bankasından gelen ödeneğine Büyükşehir Belediyesi'nce her ay el konularak bizden kesildi.  Bu kaynak Büyükşehir Belediyesi'ne gidiyor. Dolayısıyla ilçe belediyelerinin içi tamamen boşaltılmış. Bu büyükşehir yasasıyla birlikte şimdi bunlar ortadayken bizim ilçe belediyesinin elinde kalan 15 metre ve üstü yolları çıkartırsan birde bizim bu üst yapı dediğimiz kilit taşları çıkartırsan, ilçe belediyesinde çok az imkanlar kalıyor. ilçe halkıyla beraber kolektif bir çalışmamız var. Ama halk özellikle biz iktidara geldiğimizden öncelikli olarak hizmet bekliyor. Şimdi bu demin saydığımız kalemler Büyükşehir’e ve Büyükşehir’in sorumluluğuna geçtiğinden dolayı, ilçe belediyesinin içi boşaltılmış. Halkta bu hizmetlerin tümünü ilçe belediyesinden bekliyor. Bizim sıkıntılarımızda tamda bu noktadan itibaren başlıyor. Temennimiz odur ki biz bunu ilçe ve büyükşehir belediyesinde de bunu dile getiriyoruz. Bu tür hizmetlerin bir kısmını en azından, ödenekleriyle birlikte ilçe belediyesine devredip, ilçe Belediyesi’nin üstlenmesi gerekir.”

 

 

BELEDİYE BAŞKANISINIZ, AMA BİR TARAFTAN DA VATANDAŞSINIZ. VATANDAŞ OLARAK SİZCE HALFETİ’NİN EKSİKLERİ NELERDİR?

 

 

“Tabi ki, her ilçenin mutlaka eksikleri var. Fakat Halfeti ilçemiz, baraj suları altında kalmasından dolayı, yeni yerleşim olan Karaotlak mahallesine taşındığında,  sıfırdan inşa edilen bir ilçe oldu.  Bu da alt yapı ve üst yapısı itibariyle Urfa'da tümden en çok sıkıntı yaşanan ilçelerin başında geldi. Bizde, yeni göreve geldiğimizden kaynaklı, halkımıza vermiş olduğumuz bir sözümüz vardı. Bu sözümüzü elimizdeki imkanların Büyükşehir’e aktarılmasından dolayı yerine getirmekte zorlanıyoruz. Kendi kıt imkanlarımız ile halkın hizmetine koşturuyoruz. Ama yetmiyor. Çünkü bütçe açığından ötürü yeteri kadar halkın sıkıntılarına cevap olamıyoruz. Kaynağımıza Büyükşehir Belediyesi tarafından el konulmamış olsa en iyi şekilde ilçemizin eksikliklerini tamamlayabiliriz. Ancak Büyükşehir Belediyesi'ne bizden doğru geçen kaynağa rağmen hizmet alanına giren çalışmalarını yerine getirmemekte ve bizde bu durumdan çok mustaribiz.

 

 

-BÜYÜKŞEHİR YASASINDAN SONRA, HALFETİ’DE BÜYÜKŞEHİR’İN OLAN TARAFLAR NERESİ SİZE AİT OLAN TARAFLAR NERESİ?

 

 

“Şimdi Halfeti’den başlarsak, sular üstü, kıyı şeridi ve orada ki işletmeler ve otopark, sular üzerin de faaliyet gösteren tekneler Büyükşehir’e ait. Yine yukarı Halfeti’ye gelirken muhakkak gözünüze çarpmıştır. Ana yolumuz 2013’ten beri, çalışması devam eden bir yol çalışması var. Ben öyle iddia ediyorum ki büyükşehir, büyükşehir olmadan önce de Halfeti’ye bitirilmemek adına verilen bir ceza olarak halen çilesini çekiyoruz. Bin 100 metre olan bir yol 3 yıldır tamamlanmadı. Bu halk bu yolun çilesini çekiyor. Orada ki yol üzerinde bulunan, esnafların işyerine insanlar gidemez durumda ve hijyen durumu tamamen ortadan kalkmış durumda. Bizim de belediye olarak normalde o bölgenin çöpünü alma yetkimiz yok iken, çöplerini alıyor ve tankerler ile tozun önüne geçmek için her gün en az 4 defa alanın sulamasını yapıyoruz. Bu da belediye için ayrı bir mali külfet oluşturuyor. Diğer yandan belediyenin giderleri içerisinden Halfeti ilçesinde yaşamını yitiren vatandaşlarımızın defin işlemlerinden tutun da, taziye giderleri oluyor. Çadırlar kuruyoruz ve insanların taziyelerini gerçekleştirmelerine yardımcı oluyoruz. Her köye bir taziye çadırı kuruyoruz. Taziye yerine çakıl götürüyorsun, efendime söyleyeyim kepçe gönderiyorsun. Dolasıyla, her bir cenaze bize ilçe belediyesine maliyet olarak Bin TL’ye yakın bir meblağa mal oluyor. Dolayısıyla biz maddiyat konusunda ilçe belediyesi olarak sıkıntı yaşıyoruz.”

 

 

 -GÖREVE GELDİĞİNİZ GÜNDEN BU YANA, HALFETİ’NİN ANA CADDESİNDE BULUNAN PROBLEMLER VARDI. BUNLAR İÇİN BÜYÜKŞEHİR’E BAŞVURUDA BULUNDUNUZ. EN SON BÜYÜKŞEHİR OTOBÜSÜNÜN O YOLA OTURMASIYLA, YOL YAPIMLARI BAŞLADI. SİZCE MUHALİF PARTİ OLMANIZ NEDENİYLE BİR AYRICALIK VAR MIDIR?

 

 

“Ben şahsi olarak siyasi nedenlere bağlıyorum. İlçemizde yaşanan sorunları yetkililere ilettiğimizde işte modası uymuyor, gelen taşlar kalitesiz efendime söyleyeyim vatandaşların razılığı yok gibi gerekçeler ile yapımı her defasında aylara ve yıllara yayılıyor. Mesela biz belediye olarak, gittiğimiz hiçbir esnaf bizi geri çevirmedi. İşte biraz sonra gidip gezdiğinizde, dükkânların sıfır noktasına kadar biz yolu götürmüşüz. İnsanlar yeter ki hizmet gelsin diyor. İnsanlar yolun yapılmasını ve biran önce çektikleri çileden kurtulmanın derdinde. Adamlar kendi arsalarından feragat ederek, sıfır noktaya kadar getirip fedakârlıklar yaptılar.”

 

 

-HALFETİ’NİN İÇERİSİNDE SURİYELİLERİN ORANI NE KADARDIR?

 

 

“Tabi ki bu Kobani süreci başladığından sonra Halfeti, ciddi bir şekilde nasıl ki Suruç’a, Birecik’e Suriyeli akımını başladıysa Halfeti’ye de başladı. Kobani kurtarılmadan önce burada 4-5 bine yakın nüfus vardı. Kurtarıldıktan sonra büyük bir kısmı geri döndü. Ancak 2. patlamadan dolayı tekrar geri dönüşler başladı. İşte, bizim çevre merkeze yakın köylerimizde insanlarımız yaşamakta. Halfeti merkezde de 700-800 Kobanili var. Yine bizim ilçenin yarı nüfusuna tekabül olarak bizim yaz sezonuna girmemizle kaynaklı bizim Halfeti’de ki vatandaşların birçoğu da Avrupa’da yaşıyor. Dolayısıyla bu aydan itibaren, izin geçirmek için Halfeti’ye geliyorlar. Bundan dolayı da bizim nüfusumuz hemen hemen, 2'ye katlanıyor. Geçen sene inşallah bu yol kısa zaman da biter de, vatandaşlarımız geldiğinde hiç olmazsa, hâli hazır bir yolla karşılaşırlar. Geçen sene tamamen bir rezaletti. İlçe sanki yoğun bir bombardıman yaşamış gibi her taraf toz, toprak içinde. Bu yıl biran önce bu ana yolun bitirilerek insanlarımızın da bu çileden kurtarılmasını bekliyoruz. Biz belediye olarak bu konuda üzerimize düşen her görevi yerine getiriyoruz.”

-SİZCE ESKİ HALFETİ’DE HANGİ PROJELER YAPILMALI, TURİST VE TURİSTLERİ ÇEKMEK İÇİN NELER YAPILMALI?

 

 

“Şimdi, aşağı Halfeti, biliyorsunuz Halfeti 2013 yılında Cittaslow (Sessiz Kentler Birliği’nin) ağına üye olan bir ilçemiz. Cittaslow'a üye olan bir ilçe olmasından kaynaklı işte oranın dokusu, yiyecekleri, içeceklerinin tamamen korunması gerekir. Ondan dolayı da Büyükşehir’in burada yapmış olduğu çalışmalar Cittaslow’a tamamen uyumsuz çalışmalardır. Özellikle ben bunu da belirtmek istiyorum. Şimdi biz Cittaslow gereği organik pazar, kadınlar üzerinden bir pazar oluşturmayı düşünüyorduk. Tabi ki biz bunu meclisten almış olduğumuz bir karar doğrultusunda aşağı Halfeti’de bulunan amfi Tiyatro’nun yerine yapmayı kararlaştırdık. Oraya kadınlarımıza iş yeri temin etmek suretiyle, ahşap ve küçücük dükkânlar üreterek işte, insanlarımız orada bir nevi de olsa akşam eve gittiklerinde evin bütçesine katkıda bulunması için böyle bir proje başlattık. Ancak kaymakam bey, bu projemizi geri çevirdi. Şimdi beklemedeyiz. Yani aynı statüde olan, aynı özelliğe sahip olan mesela bir sefer-î – hisar. İzmir’in sefer-î hisar ilçesi orada da büyükşehir var. Ben sefer-î Hisar’ın koordinatörü ile görüştüğümde büyükşehir, hiçbir zaman bize sıkıntı çıkarmadı ama bizim Urfa Büyükşehir Belediyesi henüz bu Cittaslow’un önemini bilmiyor veya bunun kalitesinin farkında değil. Gerçekten biz gittiğimiz her yerde işte Cittaslow bir markadır. Onlarca ilçemiz yalvarırcasına, işte büyük bir çaba sarf ederek bu birliğe dâhil olmak isterken, Halfeti’nin mevcut olduğu konumunu bilinçsiz yaklaşımlardan ötürü biz bu şekilde korunamaz hâle geldik.”

 

 

-ŞU DİKKATİMİZİ ÇEKTİ! ÖZELLİKLE BASIN BÜLTENLERİNİZDE DE BU GÖZ ÖNÜNDE BAYANLARA VERDİĞİNİZ ÖNEM ÇOK FAZLA. BELEDİYENİN DE ÖYLE. EĞİTİMLE İLGİLİ İRİLİ UFAKLI ÇALIŞMALARI VAR. NEDEN BÖYLE?

 

 

“Biz, hem siyasi olarak, hem de kişisel olarak kadının emeğine saygı duyarak kadının emeğine önem veriyoruz.”

 

 

- BELEDİYENİZİN BORCU VAR MI? ÖNCEKİ İLE ŞİMDİ Kİ BORÇ NASIL?

 

 

“Belediyemizin borcu SGK, maliye ve esnaflara olan 5 bin TL (eski parayla 5 trilyon) borcumuz vardı. Şimdi hemen hemen, bitme aşamasına getirdik. Bir de bizim gerçekten demin başta söylediğim gibi Büyükşehir’e giden %40’lık gider olmasaydı, diyebilirim ki; biz bu Halfeti’de birçok sorunun önüne geçmiş olurduk. Yine biz bu kırık kanat imkânlarımıza rağmen mesela 17 köyümüze temizlik hizmeti götürüyoruz. Yine, 3 tane köyümüze çok kültürlü taziye evleri, kültür evleri yapıyoruz. Şuan yeni bir tane daha geldi. Onu da başlatacağız. Yine çocuk parkları olsun işte, mesela bu sene işte biz, 13-14 tane sıfırdan parklar ortaya çıkardık. Özellikle ağaçlandırma ve çevre düzenlemesine kadar ve şuan da belirli olarak aralıksız sulama işlerini devam ettiriyoruz. Köylere de çöp hizmetlerini götürüyoruz.”

 

 

ESKİ HALFETİ’DEKİ FOTOĞRAFLAR MEDYAYA DA YANSIDI. TARİHİ DOKUYA ZARAR VERDİĞİ SÖYLENİYOR. SİZCE ÖYLE Mİ?

 

 

“Siz de biliyorsunuz sizinle önceden de bir röportajımız oldu. Eski başkanımız döneminde. Eski Halfeti’de bir otopark kiralaması olmuştu. Şimdi, kalan arkadaşımız maalesef o kanal çerçevesine hiç uymadan, kendi bildiği bir şekilde otoparkın işletmesine geldi ve o da oraya gelen yerli, yabancı turistlerimizin çok ciddi bir şekilde tepesinde dolanıyor. Biz bir şekilde otoparkı sonlandırdık şimdi Halfeti’ye bir otopark lazım. Çünkü her hafta sonu sadece hafta sonu bazında ele alırsak 5 bin araç Halfeti’ye geliyor. Yani burada 15 bin kişiye tahammül ediyorum. Fakat biz daha önceki büyükşehirde ki arkadaşlarla beraber bu otopark sorununu konuşurken aslında düşüncemiz, yukarıdaki seyir tepesine varmadan sağ tarafta bir alan vardı. Orayı öngördük ve orada yapıldığı takdirde işte, aşağıya insanların gidiş geliş konusunda da yine biz bu Cittaslow geziler kapsamında İtalya’ya gittiğimizde orada çok güzel teleferik projeleri görmüştük. Halfeti’de de dedik böyle bir düşünce düşünülür. Sonra bu konu hakkında görüştük. Artık çift katlı otobüsler olur, işte faytonlar olur, devreler olur. Herkes bir şekilde, yani o insanlarımızı mağdur etmeyecek şekilde aşağıya gidip gelmelerini sağlarız. Halfeti’nin en yakın merkezi birinde otopark yapıyor ve orası da bilmiyorum ne kadar sağlam olur olmaz. Tam bilemem çünkü tamamen doğal bir kent var. Stabilize malzemesi var. Bu yarın Halfeti için tekrar bir sorun tehlike falan arz eder mi? etmez mi? mesela yukarıda ki Otel’e giden yolun, üst tarafında herhangi bir taş, çakıl düşmesi orada ki insana zarar verir mi? vermez mi? bu da ayrı bir sorun. Keşke kalıcı bir çözüm getirilerek mesela yukarı yol ve seyir Tepesi’nin orada otopark yapılsa daha kalıcı olur. Daha ileriye dönük olur. Temennimiz o dur ki kazasız belasız olur.”