Çukurova'da yaz ayının gelmesiyle birlikte 50 derecelere yaklaşan bunaltıcı hava sıcaklıkları en çok dışarıda çalışmak zorunda kalan işçileri etkiliyor. Evlerine ekmek parası götürmek zorunda olan işçiler,  50 derecelere yaklaşan bunaltıcı, güneş kızgınlığı altında çalışıyor. İşçiler, mecbur oldukları için çalıştıklarını ve güneşten ise suyla serinleyerek korunduklarını söyledi

 

'Tarlada kavruluyoruz'

 

Sabahtan akşama kadarda tarlada bamya topladıklarını ifade eden Mehmet Şahin, bu ay ile birlikte aşırı derecede havaların ısındığını ve tarlada bu sıcaklığın daha da artığını kaydetti. Şahin, "Tarlaya girdiğimizde hem ürünün hem de havanın sıcaklığıyla kavruluyoruz. Mecburuz çalışmaya, yoksa evimize ekmek götüremeyiz. Sıcaktan su içip, kendimizi sulayarak serinliyoruz. Sürekli gölgede durmaya çalışıyoruz" dedi.

 

'Kızgın güneşin altında çalışıyoruz'

 

İnşaatta demir bağlayan inşaat işçisi Sedat Cenk, kışın soğuk ve yağmur altında, yazın ise kızgın güneşin ve kavurucu sıcağın altında çalıştıklarını ifade etti. Bugünlerde havanın çok sıcak olduğunu söyleyen Cenk, "Bizler oruçluyuz bu sıcakta. Bu sıcakta kavrulmuş durumdayız. Hava çok sıcak ve kızgın güneşin altında çalışmak zorundayız. Güneşten korunmak için şapka takıyoruz ama fazla faydası yok. Sıcaktan sürekli aralıklarla gölge alanında dinlemeye, serinlemeye çalışıyoruz. Sürekli olarak vücudumuza su döküyoruz. Demir zaten sıcak, biz de eldiven kullanıyoruz daha da sıcak oluyor. Bir de tabla yağlandığında ise daha da sıcak oluyor. Bizler çalışmak mecburiyetindeyiz" dedi.

 

'Güneş altında yanıp pişiyoruz'

 

İnşaatta kalıp bağlayan Ali Çıt ise, havanın bunaltıcı olduğunu ve kimsenin dışarı çıkamadığı bugünlerde mecburen güneş altında çalıştıklarını dile getirdi. Asgari ücretle çalıştıklarını ifade eden Çıt, kızgın güneşten dolayı kızarıp piştiklerini ve dayanılmaz baş ağrıları çektiklerini aktardı. Çıt, "Bu güneş altında çalışıyoruz. Hava aşırı sıcak ve bunaltıyor insanı. Akşam olana kadar ölüyoruz. Eve gittiğimizde ise bitkin bir şekilde yatıyorum. Durumumuz gözler önünde" dedi.

 

Ali Can da, aşırı sıcağa rağmen işçilerin hayatlarını hiçe sayarak çalıştığını kaydederek, "Şartlar bu, çalışmak gerek. İnsanlar mecbur, yoksa eve ekmek götüremez" dedi.

 

(diha)