Genel itibariyle kızamık hastalığının tanımından bahseden İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Servet Öztürk, "Kızamık virüsü genellikle çocukluk çağında görülen ateşli, döküntülü, bulaşıcı, viral bir hastalıktır. Genellikle hasta kişinin solunum yolu partiküllerinin solunmasıyla yani inhalasyon yoluyla bulaşabileceği gibi temas ile de bulaşabilir. Genellikle virüsün bulamasından 7-14 gün içerisinde semptomlar başlar. Başlangıç semptomları ateş yüksekliği, burun akıntısı, boğaz ağrısı, gözlerde kızarıklık ve öksürük olarak özetlenebilir. Başlangıç semptomlarından birkaç gün sonra önce ağızda beyaz lekeler daha sonra vücutta küçük milimetrik boyutta ancak çok yaygın döküntüler meydana gelir. Döküntüler genellikle baş ve saçlı deriden başlayıp vücuda yayılır. Komplikasyon olarak kulak enfeksiyonu, akciğer enfeksiyonu ve bağırsak enfeksiyonu gözlemlenebilir. Nadir olarak menenjit, beyin enfeksiyonu ve nöbetlere de neden olabilir. Sıklıkla çocukluk yaş grubunda görülür. Ciddi bir bağışıklık yetersizliği olmayan sağlıklı insanlarda bir defa geçirilir ve ömür boyu bağışıklık sağlanır. " diye konuştu.
Bu kişilerde daha ağır seyrediyor
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Servet Öztürk, çocukluk çağında kızamık olmayan ve kızamık aşısı olmayan erişkinlerde hastalığın genellikle daha ağır seyrettiğini, virüse etkinliği kanıtlanmış henüz bir ilaç olmadığını ve tedavinin genellikle semptomatik ve komplikasyonları önlemeye yönelik olduğunu söyledi.
‘Etken tek silah kızamık aşısı’
"Hastalık tanısı kızamık virüsüne karşı meydana gelen antikor( Kızamık IgM) veya kızamık virüsünün kendisinin (Kızamık PCR) tespit edilmesiyle konur." diye belirten Öztürk, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Kızamık hastalığı yüzyıllar boyunca milyonlarca kişinin ölümüne neden olmuştur. Etkin bir tedavisi olmayan hastalıkta koruyucu tek silah yüksek koruyuculuk sağlayan kızamık aşısıdır( Sadece kızamık aşısı olmayıp ülkemizde ve dünyada kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşıları uygulanmaktadır). Kızamık aşısı hastalığı önlemede oldukça etkilidir. Dünya çapında 2000 ile 2020 yılları arasında yapılan kızamık aşılama kampanyaları sayesinde Kızamık vakaları yüzde 80’den fazla azalma gözlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 1980 yılında dünyada yaklaşık 2.5 milyon kişi hayatını kaybetmiştir. Aşılama kampanyaları sayesinde kaybedilen insan sayısı 2015 yılında 100 binin altına indirilmiştir. Bu azalmaya rağmen 2017 yılından sonra tüm dünyada bağışıklamadaki azalmalar, aşı karşıtlığı, göç hareketleri gibi nedenlerle kızamık vakaları artmaya başlanmıştır. Dünyada Afrika, Uzak Asya ve Batı Pasifik ülkeleri hastalıktan en fazla etkilenen bölgelerdir. Ülkemizde yoğun Kızamık aşılama kampanyası sayesinde 2008-2010 yılları arasında Kızamık vakasına rastlanmamışken 2019 yılında 2 bin 905 vakaya tanı konulmuştur. Bu vaka artışlarının en önemli sebebinin aşı karşıtlığının artışı, aşılanmamış göçmen ve turist sayılarının artışı olduğu düşünülmektedir. Pandemi sonrası sosyal kapanma sonrası açılmanın da vaka sayıları üzerine olumsuz etkisi olduğu söylenebilir."
Öztürk, "Enfeksiyon Hastalıklarından ve Kardiyovasküler rahatsızlıklardan korunmak için Akdeniz diyeti ile beslenin, sigara ve alkolden uzak durun, aktif olun, erişkin yaş aşılamaları için doktorunuza başvurmayı unutmayın. Ateş yüksekliği, vücutta döküntü, gözlerde kızarma gibi semptomların olması halinde kendinizi izole etmeyi ve doktorunuza başvurmayı unutmayın." şeklinde uyarılarılarda bulunarak sözlerini noktaladı.
Hibya Haber Ajansı