Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP-DBP Bingöl il örgütleri tarafından kentte düzenlenen iftar yemeğinde konuştu.
Demirtaş’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Türkiye’den korkuyorlar”
“Türkiye’de oluk oluk kan akıyor. Öyle bir yönetici anlayış tarafından yönetiliyoruz ki düşman başına dahi denilmeyecek durumda. Kendi vatandaşının kanını dökmek ve iktidarını sağlamlaştırmak için elinden gelen her şeyi kötülüğü yapıyor.
“Günlerdir dünyayı geziyorum. Dünyanın gezmediğim kıtası yoktur. İlk defa Türkiye’nin dış dünyada bu kadar korkulan ülke olduğunu gördüm. Müthiş korkuyorlar. Bir tarafta IŞİD, bir tarafta AKP dünyanın gözünde ikisi de aynı.
“İslamiyet adına yaptılar”
“Oluşturdukları görüntü tam bir panik görüntüsü. Şehirlerimizde gelip bombalar patlatacak, dünyayı kan gölüne çevirecek bir imaj sergilemişler. Haklı, haksız bilemem ama bu algıyı yaratanlar bellidir. Ve bunları kim adına yaptılar biliyormuşsunuz İslamiyet adına yaptılar.
“Bütün dünyaya İslamiyet’i getireceğim diyen parti bugüne kadar dünyada İslamiyet’e verilmiş en büyük zararı verdi. Yabancı birini getirin İslamiyet’i bilmesin. Sadece AKP’ye bakarak onu bir müddet izleyerek İslamiyet’i sorun; ‘Hırsızlık günah değil, mubahtır. Yolsuzluk, kul hakkı yemek, diri diri insanları bodrumlarda yakmak normaldir.
“Sizin dininize göre bir insanın cenazesine işkence yapmak mubahtır. Sizin dininize göre kadının ölü fotoğrafını çekip, teşhir etmek normaldir’ diyecekler. Bu adam elinde Kuran alan durmadan gezen bir adamdır.
“Filistinliller, Gazzeliler halen ablukada”
“Daha düne kadar İsrail, ‘terör devletidir’, şudur budur deyip meydanlarda oy toplayanlar, İsrail bugün ‘ittifakımızdır’ diyip meydanlarda aynı topluma hitap ediyor. Gazze ablukası kalkmadı. Filistinliller, Gazzeliler halen ablukada.
“Yalan İsrail limanına yine gemiler girecek. İsrail hangi gemi geçecek derse geçecek. Deniz ablukası olduğu gibi sürüyor ve Türkiye bunu kaybedildi. 9 insan Mavi Marmara’da katledildi. Yargılananlar vardı bunlardan vazgeçti.
“Yakında parlamentoya ya yeni yasa getirecekler ya da hakim savcıya baskı yapacaklar bu katliamı yapanlar sorumluluktan kurutulacak. 21 milyon dolar Türkiye’deki bir vakfa tazminat diye yatırılacak. Bu para çok gibi görünüyor ama İsrail bunun bin katını sadece tank ihracatında kazanacak.
“Özür dilendi dendi özrü de duymadık. ‘Diz çöktük’ diyemiyorlar. ‘İçerde uyguladığımız savaşın yükünü taşıyamadık’ diyemiyorlar İsrail ve Rusya ile birlikte anlaştık diyorlar. AKP havuz medyası da ‘İsrail’i dize getirdik’ diye övünüyorlar. Zafer havasıyla milleti kandırmaya çalışıyorlar.
“Puf kabadayılar beni ‘vatan haini’ ilan ettiler”
“Rusya’yla da aynı şekilde ilkesiz bir ilişki gelişiyor. ‘Ben emir verdim, talimatı ben verdim’ diyen Başbakan’dı Rus uçağı düştüğü zaman. ‘Bir daha yapsınlar bir daha düşünürüz’ diyen de Cumhurbaşkanı’ydı. ‘Bizim sınırımızı ihlal etti, düşürdük. Kesinlikle özür dilemeyiz. Özür dilemesi gereken Rusya’dır’ diyen Cumhurbaşkanı’ydı. Ne değişti?
“Biz o zaman yumuşatmaya çalıştık ama bu gözü dönmüş puf kabadayılar beni ‘vatan haini’ ilan ettiler. Rusya’ya gitti vatanı sattı. Bunlar utanmazlar. Bize dün hakaret etikleri şeyleri kendileri yapar, zafer diye sunarlar.
“İsrail’le ittifak yaptınız kime karşı?”
“Davutoğlu, bütün seçim kampanyasını benim üzerimden yürüttü. ‘Bu Selahaddin Eyyubi’ye sahip çıkamaz. Biz Kudus’e, Mescid-i Aksa’ya sahip çıkacağız’ dedi. Hani? Geçici başbakanı, mevsimlik işçi gibi işten çıkardılar ama çık iki kelime söyle. İsrail’le ittifak yaptınız kime karşı?
“Ne Mescid-i Aksa’yı ne Kudus’ü bıraktınız. Kimle, kimin için, ne amaçla, ne anlaşması imzaladınız. Diyin ki biz yıllardır bunları söylüyorduk ama bunlar bizim gerçek işimiz değildi.
“Sisi ile anlaşacaklar”
“Mısır’daki yaşanan trajedi de aynıdır, içler acısıdır. Mursi kendi seçimini yapmadan en büyük desteği AKP verdi. Erdoğan ve Müslüman Kardeşler aynı politikadan geliyor. Mursi her şeyde benim sözüm geçer İslam Anayasasında.
“Muhalefetle uzlaşmadan Mursi’ye acele acele yeni bir Anayasa yap. Güçlen bitir bu işi. Bir yılı geçmeden askeri darbeyle onu düşürdüler. Sisi ülkeyi yönetti. Ne oldu bu Mısır’da Rabia meydanında direnirken, Rabia’nın en çok ekmeğini kim yedi.
“Meydan meydan dolanıp ‘Rabia Rabia’ dediler oyları topladılar. İdam cezasına çarpıtılmış. Bak göreceksiniz Mursi’ye darbe yapan Sisi ile anlaşacaklar. Alttan görüşmeler başlıyor.
“Esad’la anlaşmanın yollarını arıyor”
“Esad’la da anlaşmanın yollarını arıyor. Geçen ay Cezayir’de gizli gizli görüşme yaptılar. Ne oldu memlekete bu kadar zarar ziyan verildi. Bu kadar ölenler içerde çıkardığın bu savaş, yürüdüğün her yol arkadaşını eze eze sırtını bine bine gittin ne olacak. Nerdeler bu insanlar düşman ilan edildiler.
“Bu kafa iyi anlaşılsın diye söylüyorum, bu kafayla oturup barış konuşamıyorsun. Adamın barış, kardeşlik adalet diye bir fikri yok. Nasıl ki Hz. Peygamber sonrasında Emevi iktidarında kendi dışından bir şey düşünmüyorsa, Kerbela’da bebeğine kadar katliam yapmayı düşünmüşse.
“Cizre, Silopi, Sur, Gever operasyon bitmiş, yıkım devam ediyor”
“Barikatı hendeği gerekçe edip bütün ilçeyi yıktılar. Cizre, Silopi, Sur, Gever operasyon bitmiş, ama yıkım devam ediyor. Bütün evlerin kapılarını patlatmışlar tek tek içeri girmişler. Televizyon, buzdolabı klima ne varsa hepsini ya dipçikle ya da tek kurşun sıkmışlar kullanılmasın diye. Yatak odalarına mahremlerine girmişler, küfürler, hakaretler…
“Niye bütün Kürtlerin yüreğine korku salmak için. Öyle bir korksunlar ki bir daha özgürlük demesinler diye. Saray’dan talimat yapıldı. Yüreğine işlettiğimiz korkudan bir daha laf almasınlar. Top atışlarıyla dozerle yıktılar. Sur’da bakın 8 ay geçti halen yıkıyorlar. Nusaybin öyle, Şırnak halen devam ediyor koca bir şehir tabi artık şehir denilirse.
“Asla onun karşısında zayıflık göstermeyeceğiz”
“Yakılan yıkılan yerlerle dayanışma içerisinde olacağız. Bizi içerimi atmak istiyor, öldürmek mi istiyor dimdik duracağız. Asla onun karşısında zayıflık göstermeyeceğiz. Ondan güçlüyüz ondan haklıyız. Gücümüzü meşruiyetimizden haklılığımızdan alıyoruz en büyük silahımız budur. Bunu kaybetmezsek bu ittifakımızı birliğimizi yitirmediğimiz müddetçe kazanacağımızdan eminiz.
“Sayılı günleri kaldı, bunun bu kadar çılgınlaşmalarının sebebi budur. Zulüm bitecek zulüm kaleleri yıkılacak. Çok denediler yıllarca bizi bitirmek için, yapmadıkları şey kalmadı. Başımıza getirmedikleri felaket kalmadı. Hiçbiri kazanamadı. Biz her seferinde daha da güçlendik daha da kocaman olan bir halka dönüştük.
“Bütün Ortadoğu’nun geleceğiniz biz belirliyoruz. Güney’de de öyle Türkiye’de de öyle. Neden Çünkü boyun eğmedik, fedakârlık yaptığımız için. Bütün halkların gözü bizde. Direnen mazlum halkların gözü bizde. Biz kazanırsak hepsi umutlu olacak. Geleceğe dair umutlarını taşıyacak. Sadece kendimiz için değil, bütün mazlum halklar için elbette ki direneceğiz.”
(kaynak.imc.com)