Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Bayramın ilk günü mukaddes kitabımız Kuran-ı Kerim’e yönelik İsveç’te yapılan alçak saldırı bunlardan biridir. Bu cürmü işleyenler kadar fikir özgürlüğü kılıfı altında  buna izin verenler bu alçaklığa göz yumanlarda emellerine ulaşamayacaktır.

Terör örgütleriyle ve İslam düşmanlarıyla kararlı mücadele edilinceye kadar tepkimizi en güçlü şekilde ortaya koyacağız. Müslümanların kutsallarına hakaret etmenin düşünce hürriyeti olmadığını, batılı kibir abidelerine eninde sonunda öğreteceğiz.

Dili, rengi, kültürü farklı milyarlarca insanın yüreğini birleştiren Kurban Bayramı, yardımlaşmanın, paylaşmanın ve dayanışmanın timsalidir. Bayram, aşımızı, ekmeğimizi, soframızı kardeşlerimizle paylaşmaktır.

Bayram, komşumuzu, akrabamızı ve yardıma muhtaç olanı gözetmektir. Bayram, birliğimizi, beraberliğimizi ve muhabbetimizi kuvvetlendirmektir.

Hamdolsun her bayramda yediden yetmiş yediye milletimizin tamamının bir kardeşlik seferberliğine çıktığını görmekten memnuniyet duyuyoruz.

Dargınlıkların bir tarafa bırakıldığı, küslerin barıştırıldığı, küçüklerin sevindirildiği, büyüklerin gönüllerinin alındığı, gariplerin elinden tutulduğu, yetim ve öksüzlerin gözyaşlarının silindiği, kimsesizlerin kapısının çalındığı bu bayram günlerinde 85 milyon olarak hep beraber millet varlığımızı daha da güçlendiriyoruz.

Özellikle rekabet seviyesi oldukça yüksek seçimler sonrasında Kurban Bayramı'nın halkımızın farklı kesimleri arasında samimi bir kucaklaşmaya vesile olmasını diliyorum.

Bayramları ruhuna, özüne ve manasına uygun olarak en güzel şekilde ihya etmeye çalışan İstanbul teşkilatımızı ayrıca kutluyorum. Bencilliğin tüm dünyada bir veba gibi yayıldığı, özendirildiği günümüzde bayramlar, temsil ettiği değerlerle bize asıl varoluş gayemizi hatırlatıyor.

Bayramlar vesilesiyle bir kez daha geride bırakacağımız en büyük mirasın mal, mülk değil, ülkeye, millete, ümmete ve tüm insanlığa kazandırdığınız eserler olduğunun şuuruna varıyoruz.

Deprem felaketiyle sarsılan ülkemiz için bu hasletler çok daha önemlidir. Bayram günleri özellikle depremzedelerimizle dayanışmamızı göstermek, yaralarımızı sarmak için eşsiz fırsatlardır.

Hep beraber bu fırsatı değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Sevdiklerini kaybetmenin acısıyla yürekleri yanan kardeşlerimize yalnız olmadıklarını özellikle bugünlerde hissettirmeliyiz. Bu anlayışla devletimizin ilgili tüm kurumlarının yanı sıra belediyelerimiz ve STK'larımızla depremzedelerimizin yanındayız.

Bir sonraki bayramı afetzede kardeşlerimizin yeni yuvalarının sıcaklığında geçirmesi için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Toplam 650 bin deprem konutundan 319 bininin inşasını ilk bir sene içinde bitirerek inşallah bu hedefimizi gerçekleştireceğiz. Bizden desteğini esirgemeyen, deprem bölgesiyle birlikte diğer illerimizi de kalkındırmanın gayretindeyiz.

4 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin geride bırakılması sonrasında hemen kolları sıvadık. Kendi alanında yetkin isimlerden oluşan güçlü bir kabine kurduk.

Meclis'teki ve Genel Merkezimizdeki görevlendirmeleri neticelendirdik. Birer hafta arayla üst üste yaptığımız iki Kabine Toplantımızda, önümüzdeki dönemde atacağımız adımları belirledik.

Birileri parti içi koltuk kavgasından haftalardır başlarını kaldıramazken biz meydanlarda milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmeye başladık.

Çiftçilerimizden asgari ücretle çalışanlara, toplumun farklı kesimlerine yönelik müjdelerimizi açıkladık. Emeklilerimizin maaş ve ikramiye ödemelerini bayram öncesinde yaparak hayır dualarını aldık.

Konut kiralarında üst sınır uygulamasını bu sene de devam ettiriyoruz. Memur maaşlarıyla ilgili düzenlemeyi bayram sonrası hızlıca Meclis'imizin takdirine sunacağız. Böylece seçimlerde milletimize verdiğimiz bir sözü daha gerçekleştirmiş olmanın bahtiyarlığını yaşamış olacağız.

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleriyle milletimiz bize, partimize ve ittifakımıza olan güvenini göstermiştir. Kendisinin ve evlatlarının geleceğini bizde gördüğünü bir kez daha açık ve net olarak ifade etmiştir.

Bu vesileyle seçim maratonundaki gayretleriniz dolayısıyla her birinizi, tüm İstanbul teşkilatımızı, 81 vilayetimizin tamamındaki yol ve dava arkadaşlarımızı tekrar tebrik ediyorum. Muhalefet cephesinde seçimlerden bu yana yaşananlar, karşımızdakilerin çaplarını ve ufuklarını bir kez daha ortaya koymuştur.

Seçim sonucunun faturası hala depremzedelere kesiliyor. Muhalefete baktığımızda sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunun farkındayız. Ne yapılacaksa yine bizler yapacağız.

85 milyon umudunu bize bağlamıştır. Enflasyondan vatandaşın lokmasına el uzatanlara kadar çözümün adresi biziz. Milletin kanını emen terör belasını bitirecek iradenin sahibi biziz. Ülkemizi şahlandıracak kadro, azim bizdedir.

Hiçbirimizin zafer sarhoşluğuna kapılma hakkı yoktur. Kibir, böbürlenme bizim partimizde kendisine yer bulamaz. 21 yılda elde ettiğimiz 17'nci zafer sonrası bize yakışan tevazu, samimiyet, tebessümdür, anlayıştır, hoşgörüdür.

Her vatandaşımızı Türkiye Yüzyılı'na inandıracak adımlar atmamız lazım. 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimlerine sizden bu anlayışla, şimdiden çok sıkı şekilde hazırlanmanızı bekliyorum. İstanbul'u 4 yıldır esir alan algı belediyeciliğinin bu güzel şehre verdiği zararları görünce içim kan ağlıyor. Muhalefetin yönettiği diğer il ve ilçeler de kan kaybediyor.

31 Mart seçimleri, 30 yıl önceki 1994 seçimleri gibi belediyecilikte yeni bir milat olacaktır. 94 ruhunu dirilterek şehirlerimize karabasan gibi çöken fetret devrine son vereceğiz."

Hibya Haber Ajansı