Merkez bankası faiz oranı artış hızını yavaşlattı ve bu hareket, enflasyon hala %38,2’de seyrederken yerel varlıkları daha fazla satışa maruz bıraktı. Başkan Hafize Gaye Erkan liderliğindeki Para Politikası Kurulu, gösterge faizi %15'ten %17,5'e çıkardı (beklenti: 18,5, Dinamik: %18). Haziran ayında merkez bankası, 650 baz puanlık bir adımı seçerek iki yıldan uzun bir süredir ilk faiz artırımını gerçekleştirmişti. TCMB son iki toplantısında faiz oranlarını toplam 900 baz puan artırdı. PPK açıklamasına göre, Merkez bankası ayrıca faiz artışlarını desteklemek için nicel ve kredi sıkılaştırma sözü verdi.

Politika metninden öne çıkan ayrıntılara bakacak olursak;

·        Bir hafta vadeli repo oranı %17,5’e yükseltildi (beklenti: %18,5).

·        PPK, enflasyondaki düşüşün bir an önce sağlanması, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması amacıyla parasal sıkılaştırmaya devam etme kararı almıştır.

·        PPK, vergi düzenlemelerinin ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerindeki baskıyı artıracağını öngörüyor.

·        Ülkemizde son dönemde açıklanan göstergeler enflasyonun ana eğiliminde artışa işaret etmektedir.

·        Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma zamanında ve kademeli olarak ihtiyaç duyuldukça daha da güçlendirilecektir.

·        PPK, para politikası duruşunu desteklemek amacıyla niceliksel sıkılaştırma ve seçici kredi sıkılaştırma kararları almıştır.

·        PPK, kararlarını öngörülebilir, veriye dayalı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.

Karar, Merkez Bankası'nın "kademeli" olarak tanımladığı sıkılaştırma döngüsünün bir parçası olarak geçen ay Erkan'ın atanmasının ardından başlayan faiz artırımlarının hızını geri çekiyor. Ekonomistler ve yatırımcılar, seçimden sonraki atamalarda ilk etapta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tercih ettiği gevşek para politikasından daha agresif bir dönüş beklemişlerdi. Alışılmadık önlemlerin gevşetildiği bu kademeli sekansta şu ana kadar yeni ekonomi ekibinin icraatları liraya verilen desteğin azaltılması, döviz rezervlerinin inşa edilmesi ve kur seviyelerini dizginlemek için kullanılmış düzenlemelerin basitleştirilmesi şeklinde ilerledi.

cid:image001.png@01D9BB1A.434C7BD0

Türkiye Çekirdek Enflasyon Halihazırda Yükseliyor… Kaynak: TÜİK, Bloomberg, Dinamik Yatırım 

Kararda, doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki iyileşmeler, artan rezervler ve turizm gelirleri yoluyla dengeli cari işlemler desteği gibi fiyat istikrarına katkıda bulunması beklenen unsurlar vurgulandı. Bu hafta Körfez Arap bölgesine yapılan ziyaret ile bir dizi yurtdışı mali kaynak girişini içeren gelişmeler oldu. Birleşik Arap Emirlikleri ile 50 milyar dolardan fazla değere sahip anlaşmalar sağlandı. 50,7 milyar dolarlık anlaşmanın ilk etabı 8,5 milyar dolar sukuk ihracı ve 3 milyar dolar ihracat kredisinden oluşacak, geri kalanı ise ihracatı 40 milyar doların üzerine çıkarma niyetinden oluşacak gibi görünüyor. Doğrudan yabancı yatırımlar ve artan turizm gelirinin cari açığın kapatılmasına ve enflasyonu dizginlenmesine yardımcı olması umuluyor.

Kararda enflasyonla mücadelenin önemi vurgulanırken, metinde vergi artışlarının enflasyonu olumsuz etkileyebileceği belirtildi. TCMB ayrıca sadeleştirme sürecinin devam edeceğini bildirdi. Çeşitli katma değer vergisi oranlarındaki artışlardan bankalar için daha yüksek kurumlar vergisi oranlarına kadar değişen yeni adımlar, kısmen seçim öncesindeki maliyetli vaatlerin bedelinin bir yansıması şeklinde. Mart yerel seçimlerinin yaklaşmasıyla dengeleme sağlamak mali politika tarafında yine çok zor olacak, çünkü daha hızlı ekonomik büyüme yeniden bir öncelik haline gelebilir. Arka planda, lira, enflasyona yönelik yeni bir tehdit olarak rekor değersiz seviyelere yakın işlem görüyor. Lira bu yıl %30,5 üzerinde değer kaybetti ve bu, Arjantin pezosunun ardından gelişen piyasalardaki en büyük değer kaybı oldu.

Metindeki en önemli değişiklik, "Etki analizleri de dikkate alınarak sadeleştirme süreci kademeli olarak devam edecek. Bu kapsamda Kurul, parasal sıkılaştırma sürecini desteklemek amacıyla seçici kredi ve niceliksel sıkılaştırma ile faiz artırım kararları almıştır." TCMB, son birkaç gündür piyasadaki TL likiditesini döviz alımlarından ve KKM getirilerinden süpürüyor, en son 2019'da, ondan önce 2009'da çok küçük bir alıcıydı.

Normal koşullarda; Enflasyon hedeflemesi uygulayan merkez bankalarının faiz kararlarında ilk baktıkları gösterge enflasyondur. Türkiye'deki enflasyon dinamiklerine baktığımızda mevcut durumun ve beklentilerin yukarı yönlü olduğunu analiz etmek zor değil. Ekonomistlerin %40'larda beklediği yıl sonu enflasyonu, Temmuz enflasyonunun ardından %60'a doğru revize edilecek. Enflasyonun bu kadar hızlı yükseleceği bir dönemde Merkez Bankası'nın faiz tarafında daha proaktif adımlar atması gerekecek. Bu nedenle, piyasa beklentileri zaten sınırlı bir faiz artırımı yönündeydi ancak Merkez Bankası'nın bu konuda beklenti yönetimi girişimi açısından daha fazlasını yapması gerektiği açıktır.

TCMB'nin bir sonraki faiz kararının 24 Ağustos'ta açıklanması planlanıyor. Ay sonunda Enflasyon Raporu toplantısı var. Bugünkü metinle birlikte Enflasyon Raporu toplantısında kurulacak iletişim çok önemli olacak. Merkez bankası, önceki rapor döneminde enflasyonun yılı %22,3 ile kapatacağını öngörüyordu; Gelecek hafta Merkez bankası üç aylık enflasyon raporunu açıkladığında muhtemelen daha yüksek bir seviyeye revizyon olacak. TCMB'nin enflasyonla mücadele ve ekonomiyi istikrara kavuşturmaya yönelik tedbirler alması ve enflasyon kontrol altına alınana kadar sıkılaştırıcı para politikasına devam etmesi kritik.

Kaynak: Enver Erkan / Dinamik Yatırım

Hibya Haber Ajansı