Kadıköy-Sabiha Gökçen Havalimanı metro hattı filosunu 100 yeni araçla güçlendirmek için imzalar atıldı. M4 ve M10 hatlarında kullanılacak yeni araçların, Ankara merkezli yerli bir firma tarafından üretileceği bilgisini paylaşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 4 yıllık görev sürelerinin, iktidar kanadınca 25 yıllık geçmiş dönemle kıyaslanmasının kendisini mutlu ettiğini söyledi. “25 yılda üretilen bazı işleri, bu 4 yılda ortaya koyduğumuz kabiliyetle kıyaslayarak, ‘Biz şunu yapmıştık, siz bunu yaptınız’ diye bir yarışa tabi tutuluyoruz” diyen İmamoğlu, “Bunu hem gülümseyerek hem de keyifle karşılıyorum. Çünkü 4 yılın 25 yılla yarıştırılması ya da kıyaslanması, bizim için keyifli. Verimli ve etkili bir şekilde zamanı kullanıp, işinizi yaparsanız bu şekilde kıyaslanırsınız. Biz, 4 yılda çok güzel işler başarmış bir yönetimiz” şeklinde konuştu. M10 Pendik-Sabiha Gökçen metro hattının Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapıldığını hatırlatan İmamoğlu, “Normalde daha önceki düzene göre belediyenin kasasından, Hazine hesabına kesinti yapılarak 25-30 yılda parası alınan para, değiştirilen son genelgeyle beraber bizden 11 ayda alındı” bilgisini paylaştı.

İmamoğlu, “Bu kesintilerin olabileceği yeni işler, İstanbul ile bakanlık arasında vardır, olacaktır. Aynı şekilde bu tavrı ortaya koyarlarsa, bu altından kalkılacak bir süreç olmayacaktır” uyarısında bulundu.

Emirgan’daki Beyaz Köşk’te düzenlenen törende imzalar; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin, Raylı Sistemler Daire Başkanı Ceyhun Avşar ile Bozankaya Grup kurucusu ve firma sahibi Murat Bozankaya arasında atıldı. 

“2023 yılı yatırım harcamamızın yüzde 40’tan fazlasını raylı sistemlere ayırdık”

İmza töreninde konuşan İmamoğlu, ulaşım konusunun İstanbullular için en önemli sorunlardan biri olduğunu vurguladı. İBB’nin, bu sorunun çözümü için var olduğu günden beri bir mücadele içinde olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Eğer kent için sağlıklı bir zaman dilimini tasarlayamaz ve öngörülerini oluşturamaz iseniz, sorunlar büyüyor ve biriktirdikten sonra da elbette çözümleri de ne yazık ki kolay olmuyor” dedi. İstanbul için bu anlamda birinci sıra çözüme kavuşturulması gereken sorunun raylı sistemler olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Bu bağlamda yatırımlarımızı artıran ve hızlandıran bir yönetim olduk. Dört yıldır gerçekten ciddi bir yatırımı metrolarımıza aktardık, ciddi bir kaynağımızı aktardık. 2023 yılı yatırım harcamamızın yüzde 40’tan fazlasını raylı sistemlere ayırmış durumdayız. Yıllık metro üretme hızımız da az önce Pelin Hanım'ın da söylediği gibi, gerçekten bir rekora doğru gidiyor. Rekor dediğimize bakmayın. Bunun bile İstanbul'a ne yazık ki yeterli olmayacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

“2015’te, 2016’da, 2017’de ihalesi yapılmış, bazılarına çivi bile çakılmamış bir şantiye şeklinde devraldığımız bir dönemi halkımıza hatırlatmak zorundayım”

2025 yılı sonuna kadar 100 kilometreyi bulan bir üretimi İstanbullulara kazandırmış olacaklarına vurgu yapan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Göreve geldiğimizde; plansızlıktan, finans kabiliyeti olmadığından ya da finansla ilgili düzenlemeleri oluşturulmadığından durmuş ve sorunları olan 10 metro hattını devralmış idik. Bu terk edilmiş pozisyonuna düşmüş olan metro inşaatlarımıza dair hızlıca harekete geçtik. Ama ne yazık ki, milyarlarca liralık da bir zararı kentimiz, bütçemiz yaşamış oldu o dönemde. Şöyle hep ifade ederim; bunu özellikle halkımızın bilmesi lazım: Siyasi bir manevra için, ‘-mış gibi’ yapmak adına bir ihaleye çıkmak, ‘Bir işe başladım’ demek kadar yanlış bir şey yok. Bir ihtiyaç belirir. İhtiyaçtan sonra analizleri etütleri yapılır. Sonra metronun bir proje süreci başlar. Proje süreci yönetilirken, aynı zamanda finansla ilgili gereksinimleri masaya yatırılır. Bu bağlamda bu işin nasıl ihale edildiği, geleceği ortaya konulur. Ve bu iş akışı düzeniyle beraber de projesi hazır, finansı hazır bir biçimde böylesi büyük rakamlara sahip yatırımlar, bu şekilde ihaleye çıkılır. Yüklenici bu işi aldıktan sonra da hem projesi düzgün bir şekilde hazırdır hem finansmana hazırdır ve işe başlar. Ondan sonra siz kentliye, ‘Bu işi 3 yılda, 3,5 yılda, 4 yılda bitireceğiz’ dersiniz ve bitirilir. Ama üzülerek söylüyorum ki; 2015’te, 2016’da, 2017’de, yani bundan yaklaşık 7-8 sene önce ihalesi yapılmış, bazılarına çivi bile çakılmamış, bazılarına hiç başlanamamış, bazıları terk edilmiş bir şantiye şeklinde devraldığımız bir dönemi halkımıza hatırlatmak zorundayım. O bakımdan biz hem israfı hem de ne yazık ki maliyetini artırarak, yine milletin cebinden daha fazla para çıkmasına vesile olan bu düzeni tam tersine çevirerek aklın, bilimin, tekniğin içinde hakim olduğu bir şekilde, ‘-mış gibi’ yapmadan, insanlarını aldatmadan, hemşehrilerine şeffaf bir biçimde neyi yapabileceğini, yapamıyorsa da niçin yapamadığını aktarabilen bir yönetim olduk, olmaya devam edeceğiz.”

“4 yılda çok güzel işler başarmış bir yönetimiz”

Yaşanan ekonomik krizin, söz ettiği süreçleri olumsuz anlamda etkilediğini belirten İmamoğlu, “Ama buna rağmen gerçekten disiplinli, adaletli, şeffaf bir yönetim olarak, kat be kat fazla metroyu bu dört yılda ürettik, hala üretmek için büyük bir fedakarlıkla… Bakın büyük bir fedakarlık diyorum. Çünkü, gerçekten hem ülkenin enflasyonla mücadelesi hem artan emtia fiyatları hem de döviz kurlarının çok tahmin edilemez, öngörülemez şekilde artması, bizim hala fedakarlıkla yürüttüğümüz bir sürecin var olduğunu yine vatandaşlarımızın bilmesi gerekir” dedi. 4 yıllık görev sürelerinin, iktidar kanadınca 25 yıllık geçmiş dönemle kıyaslanmasının kendisini mutlu ettiğini söyleyen İmamoğlu, “25 yılda üretilen bazı işleri, bu dört yılda ortaya koyduğumuz kabiliyetle kıyaslayarak, ‘Biz şunu yapmıştık, siz bunu yaptınız’ diye bir yarışa tabi tutuluyoruz. Bunu hem gülümseyerek hem de keyifle karşılıyorum. Çünkü 4 yılın 25 yılla yarıştırılması ya da kıyaslanması, bizim için keyifli. Verimli ve etkili bir şekilde zamanı kullanıp, işinizi yaparsanız bu şekilde kıyaslanırsınız. Biz, 4 yılda çok güzel işler başarmış bir yönetimiz” şeklinde konuştu.

Hibya Haber Ajansı