Memorial Ataşehir Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Güldehan Atış, güneşin cilt üzerindeki etkileri hakkında bilgiler verdi. Güneşin zararlı etkilerinden korunmanın yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte daha da önem kazandığı belirtti.
Doç. Dr. Güldehan Atış, günlük 10-20 dakikalık güneşe maruz kalma süresinin ve düzenli güneş koruyucu kullanımının D vitamini sentezi için yeterli olduğunu açıkladı.
Ancak aşırı güneş maruziyetinin zararlı sonuçlara neden olabileceği aktaran Doç. Dr. Güldehan Atış; ''Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmak deri kanserlerine neden olabilir ve cildin yaşlanmasına yol açabilir. Özellikle yüz gibi daha yoğun güneşe maruz kalan bölgelerde çil ve lekeler oluşumunu tetikleyebilir. Ayrıca bazı alerjik ve romatizmal deri hastalıkları da güneş ışınlarıyla şiddetlenebilir'' dedi.
Atış, güneşten korunmanın en önemli adımlarından birinin güneş ışınlarının dik olduğu saatler olan 10:00-14:00 arasında güneşten kaçınmak olduğunu hatırlatarak, "Dışarıda vakit geçirilen zamanlarda, mümkün olduğunca gölge alanlarda bulunmaya çalışılmalıdır. Bulutlu ve kapalı günlerde de ultraviyole ışınlarının %80’i dünya yüzeyine ulaştığı bilinmektedir. Giysiler, güneşe karşı önemli bir bariyer fonksiyonu göstermektedir. Şapka ve güneş gözlüğü takılması da önemlidir. Kalın, sık dokunmuş kumaşlar, polyester giysiler güneş ışınlarından daha etkin bir koruma sağlarken, ıslanmış, solmuş, ince kumaşların koruyuculuğu düşüktür." ifadelerine yer verdi.
Doç. Dr. Güldehan Atış, güneşe çıkmadan önce 20-30 dakika önce güneş koruyucu krem sürmenin ve 2-4 saatte bir tekrarla yenilemenin önemine değindi. Atış, şunları aktardı:
"Güneşten koruyucular, güneşten korunmada etkili ajanlardır. Güneş koruma faktörü (SPF), 2-12 olan ürünler minimal, 12-30 olan ürünler orta, 30’un üstü olan ürünler yüksek koruma sağlar. SPF değerleri UVB’ye karşı koruma düzeyini ifade etmektedir. Güneşten koruyucu seçerken, hem UVA hem de UVB’ye karşı koruma sağlayan ürünler tercih edilmelidir. Yaz aylarında en az 30 SPF kremler tercih edilmelidir. Güneşe çıkılmadan 20-30 dakika önce sürülmeli ve 2-4 saatte bir tekrarlanmalıdır. Denize girme, aşırı terleme gibi durumlardan sonra ya güneşten koruyucular tekrar edilmeli ya da suya dayanıklı ürünler tercih edilmelidir. "
Doç. Dr. Atış, özellikle çocukluk döneminde su dolu kabarcıklara yol açabilecek düzeyde güneş yanığına maruz kalmanın, ilerleyen yıllarda deri kanseri gelişimi riskini artırdığını belirtti. Bu nedenle bebeklerin 6 aydan önce güneşle uzun süre temasının engellenmesi gerektiğini ve gerekirse koruyucu giysiler kullanılması önerisinde bulundu. 6 aydan sonra ise bebekler için uygun güneş koruyucuların kullanılmasının önemine vurgu yaptı.
Güneşin olumsuz etkilerinden korunma konusunda bilinçli olmanın ve düzenli güneş koruyucu kullanımının sağlık için büyük önem taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Atış, güneşten korunma adımlarının hayat boyu sürekli olarak uygulanmasının deri sağlığı için hayati öneme sahip olduğunu söyledi.
Hibya Haber Ajansı