ABD, Japonya ve Güney Kore arasındaki ilk zirve, dün Camp David'de sona erdi. Beyaz Saray’in internet sitesinden yapılan açıklamada, üç ülke liderlerinin ortak basın toplantısında, 17 kez Çin’den bahsettiği görülüyor.

Zirvenin ardından yayımlanan üç açıklamayla, Taiwan Boğazı ve Güney Çin Denizi gibi konular üzerinde spekülasyonlar yapılarak, taraflar kışkırtılıyor ve Çin’in iç işine açıkça müdahale ediliyor. Son zirvenin asıl amacının ne olduğu herkesçe net olarak görebilir.

ABD’nin ana hedefi kim? Bunu tahmin etmek hiç zor değil. Son yıllarda ABD, yanlış bir şekilde Çin'i “en önemli rakibi” olarak tanımladı, her yönden kısıtlamak ve batırmak için çalıştı.

Son bir yıl içinde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD-Çin ilişkilerinden bahsederken, sıklıkla “Çin'in çevresindeki stratejik ortamı şekillendirmek”ten söz etti. Uzmanlar, ABD, Japonya ve Güney Kore arasındaki son zirvenin de ABD’nin söz konusu stratejisi kapsamındaki bir uygulama olduğu kanısında. Ayrıca, zirvede onaylanan "Camp David Ruhu", "Camp David İlkeleri" ve "İstişareye Bağlılık" başlıklı üç belge de bu durumu yansıtıyor.

Öyleyse, son zirve ABD'nin “Asya-Pasifik’te küçük bir NATO" kurma hedefine ulaşmasına gerçekten yardımcı olabilir mi?

Beyaz Saray’ın internet sitesinden edinilen bilgiye göre, zirvede yayımlanan sonuç belgesinde, bir müzakere mekanizması oluşturulması, güvenlik işbirliğinin güçlendirilmesi, ekonomik ve teknolojik işbirliğinin derinleştirilmesi gibi içerikler yer alıyor. Ne var ki, içerik ne kadar zengin olursa olsun, somut planlama da bir o kadar az. Bazı uzmanlara göre, önümüzdeki yıl ABD, Japonya ve Güney Kore’de seçimlere gidileceği göz önünde bulundurulduğunda, son zirvenin üç ülkenin birlikte sahnelediği bir “siyasi şov”a daha çok benzediğini söylemek mümkün.

Üç ülke arasındaki ilişkilere bakıldığında ise Japonya da Güney Kore de ABD ile müttefik olmalarına rağmen, kendi çıkarlarına uygun başka amaçlara sahip. Üç ülke arasında çözülmesi mümkün olmayan ihtilaflar mevcut.

Zirveden önce ABD ile Japonya arasında “Hint-Pasifik Ekonomik Çerçevesi”nde yer alan balina avcılığına ilişkin madde nedeniyle anlaşmazlık yaşandı. Japon yetkili, çerçeveden çekilme tehdidinde dahi bulundu.

Güney Kore ise ulusal onuruna zarar verme pahasına Japonya ile ilişkilerini iyileştirmeye çalışsa da, iki halk arasında hâlâ ciddi bir düşmanlık bulunuyor.

Öte yandan, ABD ile Güney Kore arasında da büyük anlaşmazlıklar var. ABD’de daha önce onaylanan Çip ve Bilim Yasası ile Enflasyonu Düşürme Yasası, Güney Kore’nin yarı iletken ve yeni enerjili araç endüstrilerini ciddi şekilde etkiledi. Bu endüstriler, Güney Kore ekonomisinin belkemiği olma özelliği taşıyor.

Kısacası, çatışan çıkarlar içinde ABD, Japonya ve Güney Kore’nin tüm bu çelişkileri bir kenara bırakarak, işbirliği yapıp yapamayacağının üzerinde büyük bir soru işareti bulunuyor.

Daha da önemlisi, ABD, Japonya ve Güney Kore arasındaki Camp David Zirvesi’nde görünüşte işbirliğinden bahsediliyor, ancak zirve esasen Asya-Pasifik bölgesinde bir kriz yaratıyor ve kaçınılmaz olarak bölge ülkelerinin şiddetli itirazıyla karşılaşacak.

ABD’nin “Asya-Pasifik’te küçük NATO" kurma planı başarısızlığa mahkûm; zira bu, bölge halklarının barış ve kalkınma yönündeki temel arzusuna aykırı. Bölünme ve zıtlaşma getiren her tür “küçük gruba” barışsever ülkeler ve bölge halkları karşı çıkacaktır.

 

Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu

Hibya Haber Ajansı