"Gıda israfını önlemek için raf ömrünü bilmek önemli"

Günümüzde güvenli gıdaya ulaşmak ve aynı zamanda gıda kaybı ve israfını en aza indirmek için gıdanın raf ömrünün bilinmesi gerektiğine vurgu yapan Seydim, şunlara değindi: "Tüketicilerin satın aldıkları gıdalardan beklentileri lezzetli, besin değeri yüksek, daha az işlem görmüş, hazırlanışı kolay, daha az katkı maddesi içeren, daha uzun ömürlü olmasıdır. Gıda üreticileri ise ürünün satışına ya da kullanımına kadar geçen süre içinde tazeliğini, lezzetini ve besin değerini koruması için çalışmaktadır. Ambalajlama ile birlikte, çevresel, biyolojik, kimyasal, besin değeri gibi faktörlerin ve bunlara bağlı kalite parametrelerinin değişimi gıdanın tüketim kalitesini etkilemektedir. Raf ömrü; üretim tarihinden itibaren uygun koşullarda, kimyasal, fiziksel ve mikrobiyolojik olarak en az değişim ile gıda güvenliğini ve besin değerini koruduğu süre olarak tanımlanmaktadır. Bu sürenin Türk Gıda Kodeksi, Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği ile son tüketim tarihi (STT) veya tavsiye edilen tüketim tarihi (TETT) olarak gıda etiketi üzerinde belirtilmesi zorunludur."

''Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda kayıpları ve israfını önleme kapsamında etiket çalışmaları devam ediyor''

Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol ve Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı Gıda Etiketlerinde Raf Ömrü Bilgisinin Belirlenmesi ve Belirtilmesi Hakkında Kılavuz'da tam da bu konuya dikkat çekildiğini söyleyen Seydim, "kılavuzda, gıdaların raf ömrünün belirlenmesi ve etiket üzerinde belirtilmesinin, ilgili yönetmeliğe göre gıda işletmecilerinin sorumluluğunda olduğu ve etiketteki bilgilerin tüketici ile iletişim kurmanın en önemli unsuru olduğu vurgulanıyor." dedi. 

''Ambalajda "Sürdürülebilirlik" önemli başlık''

Ambalaj tasarımının raf ömrü ve gıda kaybı üzerindeki etkileri, ürünün cinsi, ambalaj malzemesi, üretim ve depolama koşulları gibi birçok faktöre bağlı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Atıf Can Seydim, "Uygun ambalaj tasarımı, ürünün kalitesini koruyarak atılacak gıda miktarını azaltabilir ve sürdürülebilir bir tüketim modeline katkı sağlayabilir. Son yıllarda biyoplastiklerin kullanımı ile petrol temelli hammaddelere bağımlılığın ve ambalaj kaynaklı karbon ayak izinin azaltması yönünde çalışmalar devam etmektedir. Ambalaj, Çevre ve Yönetmelikler üçgeni içinde değişkenlik gösteren uygulamalar yerine, geri dönüşüm, yeniden kullanım veya malzeme kullanımının azaltılması başlıklarının ”Sürdürülebilirlik“ adı altında tüketicilere yansıtılması eğilimi görülmektedir. Yapısında farklı ağaç ya da çiçek tohumlarının bulunduğu basit bir pizza kutusunun, kullanıldıktan sonra çöpe atılması yerine toprağa gömülmesini ambalaj üzerinde belirtilmesi buna örnek olarak verilebilir." diye konuştu. 

"Kalite ve Ürün Deneyimi Semineri"nde sunum yapacak olan Prof. Dr. Seydim, "İkincisi düzenlenen bu seminer gıda sektörünün tüm bileşenlerini buluşturması açısından oldukça önem taşımaktadır. Seminerin bu seneki mottosu olan "Tüketici Eğilimleri ve Sürdürülebilirlik" bakış açısıyla "Rafta Kalite"; son zamanlarda gıda israfı ve sürdürebilirlik tartışılırken çok isabetli bir tercih olmuş. Bu seminerde çok verimli, kaliteli ve ufuk açan sunumların gerçekleşeceğine eminim." 

Hibya Haber Ajansı