''En sık rastlanan hematolojik kanser türü''
Lenfomalar, vücudumuzun bağışıklık ağının en önemli sistemi olan lenfatik sistemden kaynaklanan kanserlerden olduğunu belirten Doç. Dr. Rafet Eren, ''En sık başvuru nedeni lenf nodu büyümesidir. Lenfatik sistemi oluşturan organlar lenf bezleri, dalak, kemik iliği ve timustur. Lenf kanserleri çoğunlukla bu lenfatik sistem organlarından kaynaklanır, ancak meme, beyin, mide, testis ve kemik gibi lenfatik sistem dışı organlardan da kaynaklanabilmektedir.'' şeklinde konuştu.

''Lenfomaların birçok alt tipi mevcuttur''
Doç. Dr. Rafet Eren,  ''Bu alt tipler Hodgkin lenfoma ve non-Hodgkin lenfoma olarak iki ana gruba ayrılır. Hodgkin lenfomalar, hastaların yüzde 10’unu oluşturur ve en sık 15-40 yaş arası gençlerde ve 55 yaş üstünde izlenir. Lenfomaların yüzde 90’ını oluşturan Non-Hodgkin lenfomalar ise her yaşta izlenebilmekle birlikte çoğunlukla 65 yaş üstü bireylerde görülür.'' ifadelerine yer verdi.

''Hastaların en sık başvuru şikayeti ağrısız lenf bezi büyümesidir''
Nadiren Hodgkin lenfomalarda alkol kullanımı sonrası lenf bezlerinde ağrı olabileceğine değinen Doç. Dr. Rafet Eren, ateş, sık görülen bir başka başvuru sebebi olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:

''Lenfoma hastalarında genellikle başka bir nedene bağlı olmayan 3-4 günlük ateşli dönemi takip eden ve yine 3-4 gün süren ateşsiz bir dönemin gözlendiği özel bir ateş tipi vardır. Geceleri 2-3 kıyafet değiştirecek kadar olan terleme ve kontrolsüz kilo kaybı ise diğer önemli semptomlardır. Ayrıca lenfoma hastalarında halsizlik, erken yorulma, iştahsızlık, kaşıntı, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi şikayetler de olabilir.''

Lenfoma hastalarının çoğunda altta yatan neden bilinmemekte
Eren, ''Yapılan çalışmalar radyasyon, benzen gibi kimyasal maddeler, HIV ve EBV gibi virüsler ve vücut bağışıklığını düşüren ilaç kullanımının lenfoma riskini arttırdığını göstermiştir.'' dedi.

Lenfoma tanısı nasıl konulur?
Eren, Lenfoma tanısı, şikayet, muayene ve laboratuvar tetkikleri ile lenfoma şüphesi oluşan bireylerden alınan eksizyonel lenf nodu biyopsisi (büyüyen lenf nodunun tamamen çıkartılması) ile konduğunu söyleyerek biyopsinin tanıda altın standart olduğunu vurguladı. Biyopsi olmadan hiçbir laboratuvar tetkiki veya görüntüleme yöntemi ile lenfoma tanısı konulamayacağına dikkat çeken Eren, PET-BT görüntülemesi, tanı konan hastalarda hastalığın evresini belirleme ve tedavi sürecinde yanıtı değerlendirmede kullanılacağını belirtti.

Eren, ''Lenf kanserleri günümüzde yüksek oranda tamamen tedavi edilebilen hastalıklardır.'' dedi ve şöyle devam etti: ''Tedavi; hastalığın alt tipine, evresine, hastanın yaşına ve eşlik eden hastalıklarına göre bireyselleştirilir. Günümüzde kemoterapi ve immünoterapi tedavinin ana seçeneklerini oluşturmaktadır. Bazı lenfoma alt tiplerinde radyoterapi ve otolog kök hücre nakli de tedavi seçenekleri arasındadır.''

 

Hibya Haber Ajansı