HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksedağ, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Hatip Dicle, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit eşliğindeki heyet, abluka ve kısmi yasağın devam ettiği Mêrdîn'in (Mardin) Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde bayram ziyaretinde bulundu. Ziyaretin ardından Barış Parkı'nda açıklamalarda bulunan heyetten Koçyiğit, iradesi hiçleştirilmeye çalışılan bir kentte olduklarını belirterek, "Bu koşullar altında halkımızla bayramı geçirmeye çalışıyoruz. Bütün bu uygulamaların her birisi halkımızın bayramı tadında geçirmesini ciddi anlamda zorlaştırmaktadır. Hiç kimsenin ne bayram kutlayacak ne de bayram sevincini birbiriyle paylaşacak duygusu, düşüncesi ve hissiyatı ne yazık ki kalmamış" dedi.

 

Devlet yetkililerine seslenen Koçyiğit, “Biz diyoruz ki bu yol, yol değil, bu akıl, akıl değil. Bu yoldan geri dönün, demokrasiye dair sorunları bu akılla çözemezsiniz. Bunun tek bir yolu ve çözümü var o da barıştır. Barışı bu topraklara, topluma getirebiliriz. Eğer gerçekten devlet barış noktasında bir irade gösterebilirse, barış noktasında samimi bir adım atabilirse sayın Abdullah Öcalan'ın çağrısına ve projesine kulak verilmeli. 6 ay gibi bir kısa sürede biz bu ülkede barışı tesis edebiliriz, bütün bu acıları sonlandırabiliriz" diye belirtti.

 

'Nisêbîn baş eğdiremedikleri bir kent'

 

HDP Eş Genel Başkan Figen Yüsekdağ ise, her sokak ve evde yıkım, acı ve göz yaşı ile karşılaştıkları bu topraklara bayramın gelmediğini ifade ederek, annelerin hala tel örgülerin ardından cenazesini almak için gözyaşı döktüğünü söyledi. Buradaki annelerin evladının cenazesi üzerinde yas tutmaya bile hakkı olmadığını kaydeden Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Yaklaşık 15 kez ablukaya alınmış bu ilçenin sokakları, mahalleleri yaşanan onca ölüme ve yıkıma rağmen ölmedi, dimdik ayakta, bu şehir yaşıyor. İnsanıyla, umuduyla direnişiyle dimdik ayakta yaşıyor. Öldüremedikleri, katledemedikleri ve baş eğdiremedikleri bir şehirdir artık Nisêbîn. Kürtlerin nice şehirleri gibi, onurlu insanların nice şehirleri gibi burası da dimdik ayakta. Umut, direnç, insanlık dimdik ayaktadır” şeklinde konuştu.

 

'Değerleri ve mevzileri sonuna kadar savunacağız'

 

Bu halk barış derken devletin binlerce karakol inşa ettiğini vurgulayan Yüksekdağ, bugün belediyelerinde birer karakola dönüştürüldüğünün altını çizdi. "Artık karşımızda seçilmiş bir belediye yönetimi ve bir belediye anlayışı yoktur" diyen Yüksekdağ, "Bugün Nisêbîn’de belediyeyi işgal ederek, bir karakol daha yapmışlar. Her belediyeyi bir karakola dönüştürmüşler. Biz kimin seçilmiş olduğunu, kimin gayri meşru olduğunu gayet biliyoruz. Bugün o belediyelerde kurdukları karakollarla, halkımızın meşru demokratik iradelerini kıracaklarını sananlar gaflet içindedir" dedi.

 

'Bu iktidar lanetle anılacak'

 

Kurulan karanlık oyunun bozulacağını belirten Yüksekdağ, anti demokratik, yıkıcı siyasi anlayışında yıkılacağını dile getirdi. Meşru demokratik direnişleri ve bütün yaşam alanındaki mücadeleleri ile iradelerine sahip çıkacaklarını kaydeden Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Çok canımız yandı, alındı. İşte bizde tamda bu canlarımız için, onların mücadelelerini ve direnişleriyle birlikte yarattıkları bu değerleri ve mevzileri sonuna kadar savunacağız. Bu tarihte bu siyasi iktidar sadece lanet okumak için anılacak, biz buna yüreğimizin en derin yerinden inanıyoruz.”

 

Konuşmalar, "Bijî Serok Apo" ve "Bê Serok jiyan nabe" sloganlarıyla son buldu.

 

Kaynak:diha