Bu defilenin Seferihisar'dan başlamak üzere 10 yılı aşkın süredir yürüttükleri çalışmaların bir halkası olduğunu belirterek, “Sütünden koyununa, kültürü kuşaklar arasında taşıyan çobanlarımıza sahip çıkıyoruz. Buradan memleketin yerel hayvan ırklarına, yerel atalık tohumlarına sahip çıkma çağrısı yapıyorum. Çünkü yerli ve milli olmak burada başlıyor” dedi.
Binlerce yıllık geçmişe sahip geleneksel Türk kültür ürünü keçe, bu yıl 6. kez düzenlenen Fashion Prime – Tekstil, Hazır Giyim Tedarikçileri ve Teknolojileri Fuarı’nda podyuma çıktı. Keçe ustası ve tasarımı Ayfer Güleç'in tasarımlarıyla Meradan Podyuma - “İklim Değişikliği ile Yaşanan Su Krizinde Keçe” defilesi, geleneksel Anadolu keçesini modern bir tarzla buluşturarak keçenin potansiyelini yaratıcı bir şekilde sergiledi.
Defileye ev sahibi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile İzmir Köy-Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer başta olmak üzere; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin'in eşi Fatma Yetişkin, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı'nın eşi Lütfiye Karakayalı, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun eşi Duygu Aslanoğlu, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta, İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, siyasi parti temsilcileri, sektör profesyonelleri, üreticiler, çobanlar, kooperatif ortakları, modacılar ve fuar ziyaretçileri katıldı.
Soyer: “Eserlerin tamamı karbon emisyonu ve atık oluşturmadan üretildi”
İklim krizi ve kuraklıkla mücadelenin önemine vurgu yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bizi bir araya getiren bu defileyi farklı kılan çok önemli bir özellik var. Meradan Podyuma Keçe ismini taşıyan bu çok değerli defile aslında bir ilk. Burada sergilenen sanat eserlerinin tamamı karbon emisyonu ve atık oluşturmadan üretildi. Bu yüzden her biri, iklim krizine ve kuraklığa karşı büyüttüğümüz mücadelenin birer sonucu. Tarihin en büyük yok oluş süreçlerinden birisine tanıklık ediyoruz. İklim krizi artık uzak gelecekte yüzleşmemiz gereken bir felaket değil. Hayatımızın her anında, iklim krizinin ve bunun sonucu olan felaketlerin etkilerini yaşıyoruz. Sulak alanlarımız, derelerimiz kuruyor... Seller, yangınlar, birbirini takip ediyor. Elimizi taşın altına koymak ve bu krizin üstesinden gelmekle mükellefiz. Nasıl mı? Yaşamın her alanında doğayla uyumlu çözümleri hatırlayarak ve yenilerini ortaya koyarak. Tıpkı bugün Meradan Podyuma Defilesinde olduğu gibi” dedi.
“Mücadelemize yepyeni bir soluk getiriyor”
Keçenin dünyanın ilk tekstil ürünlerinden biri olduğunu ve dünyanın karşı karşıya olduğu krizler karşısında dirençli yapısıyla çağları aşarak günümüze kadar ulaştığını söyleyen Başkan Tunç Soyer, Aliağa'da bulunan antik kent Aigai yani Ege'yi hatırlattı. Ege'nin anlamının keçi olduğunu hatırlatan Soyer, binlerce yıl boyunca bu topraklarda küçükbaş hayvancılık yapıldığını söyledi. Soyer, “Bu defile Seferihisar'dan başlamak üzere 10 yılı aşkın süredir yürüttüğümüz çalışmaların bir halkası. Çoban haritası, Mera İzmir, İzmirli markası, Başka Bir Tarım Sertifikası, İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi, Can Yücel Tohum Merkezi ve Bayındır'da kurduğumuz Bayındır Süt Fabrikası bu defileyle aynı bütüne hizmet eden çalışmalarımız. İki somut hedefe hizmet ediyor; ilki Anadolu'nun binlerce yıllık mera kültürünü koruma altına alıyoruz. Sütünden koyununa, kültürü kuşaklar arasında taşıyan çobanlarımıza sahip çıkıyoruz. Buradan seslenmek istiyorum; önce bu memleketin yerel hayvan ırklarına, yerel atalık tohumlarına sahip çıkalım. Çünkü yerli ve milli olmak burada başlıyor. İkinci hedefimiz de, hiçbir atık üretmeyen, karbon salımına neden olmayan döngüsel bir ekonomi inşa ediyoruz. İşte bu nedenle Meradan Podyuma bir defileden çok daha fazla anlam ifade ediyor. Anadolu'nun meralarını ve gezegenimizi yaşatma mücadelemize yepyeni bir soluk getiriyor” diye konuştu.
Neptün Soyer: “Keçeye farkındalık yaratmak istedik”
İzmir Köy-Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, “Dünyanın yüzde 70'i su ancak bu suyun yüzde 97'si tuzlu su. Sadece yüzde 2,5'u tatlı su. Bu yüzde 2,5 oranın sadece yüzde 0,3'ü kullanılabilir. Biz o kadar az suyla döngünün, doğanın içinde yiyoruz, içiyoruz, gıdamızı üretiyoruz ve aynı zamanda giyiniyoruz. Ama geldiğimiz bu dönemde iklim değişikliği denilen ama bizim artık kriz olarak gördüğümüz bu sorundaki en önemli nokta su. Biz İzmir Köy-Koop Birliği olarak, buradaki Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ortaklarımız olarak, tarımla uğraşan çiftçiler olarak biliyoruz ki topraktan gelen her şey kıymetli. Küçükbaş hayvancılığın Seferihisar'daki yolculuğunu İzmir'e taşıyan Tunç Soyer başkanımızla beraber, meradaki hayvancılığın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğu İzmirli markası, Can Yücel Tohum Merkezi gibi çalışmalarla aynı zamanda Seferihisar'daki bir sanat atölyesi olan keçe atölyesinde Ayfer Güleç ile buluşmamız da bunların bir halkası. Geldiğimiz noktada su kriziyle, merada hayvancılıkla, o hayvanların yünüyle, geçmişten gelen kadim bilgiyle sahip çıkmamız gereken en önemli özelliklerimizden biri olan bu sanata, keçeye farkındalık yaratmak istedik” dedi.
Güleç: “Bütünsel düşünmek gerekli”
Keçe ustası ve Tasarımcı Ayfer Güleç, “Bir işi sürdürülebilir kılmak, bir işe bütünsel açıdan bakmak, minimalist yaşam kültürü dediğimiz göçer kültürün en önemli el sanatlarından biri olan keçeyi, dünyadaki ilk tekstil ürününü, koyunun yetiştiği her yerde bilinen ve üretilen tekstil ürününü farklı bir boyuta taşımak, markalaştırmak benim heyecanımdı. Yol arkadaşlarımla bunu başardığımızı düşünüyorum. Defile de bunun tacı olacak. Çok heyecanlıyım. Bütünsel düşünmek gerekli ve o bütünselliğin içinde sürdürülebilir olmak gerekir. Bunu sürdürülebilir kılan ve arzu nesnelerine dönüştüren bir tasarımcı olma yolunda ilerliyorum” dedi.
Hibya Haber Ajansı