Afganistan Kalkınma ve Barış Araştırma Merkezi Müdürü Said Intizar Khadim, Beijing Xiangshan Forumu’nu değerlendirirken şunları söyledi: "Tüm tarafların sesine kulak vermeli ve bir kazan-kazan konseptini benimsemeliyiz, forumda ortaya koyulan teklif budur.” Bu ifade birçok katılımcının görüşünü yansıtıyor.
3 gün süren 10. Beijing Xiangshan Forumu, dün Beijing’de sona erdi. Yüzden fazla ülke, bölge ve uluslararası örgütten gelen bin 800’i aşkın katılımcı, “Ortak Güvenlik ve Kalıcı Barış” ana teması çerçevesinde diyalogda bulundu. Katılımcı sayısı ve düzeyiyle rekor seviyelere ulaşan forum, dört yıl sonra çevrim dışı olarak düzenlenen ilk Xiangshan Forumu olma özelliği taşıyor.
Ukrayna krizi ve Filistin-İsrail çatışmasının sürdüğü bir dönemde düzenlenen forumun “yüksek popülaritesi”, tarafların güvenlik sorununun incelenmesi ile iletişim ve diyalogun güçlendirilmesi niyetini yansıttı. Foruma katılan uzmanlar, barış ve güvenlik çağrılarını dile getirerek daha fazla diplomatik çaba, müzakere ve iletişime vurgu yaptı.
Çin’in önerdiği Küresel Güvenlik İnisiyatifi, artık küresel güvenlik yönetişimi için önemli bir çözüm haline geldi ve 100’den fazla ülke ve uluslararası kuruluştan destek aldı. Küresel Güvenlik İnisiyatifi’nin yerine getirilmesi için önemli bir platform olarak, Beijing Xiangshan Forumu tarafların güvenlik alanındaki iş birliğine fırsatlar sağladı.
Forumda ortak güvenliğe giden yol hakkında incelenmeler yapıldı.
Kuşkusuz uluslararası barış ve güvenliğin korunmasında büyük ülkelere özel ve önemli sorumluluklar düşmektedir. Foruma katılan ABD Denizcilik Analizleri Merkezi Başkan Yardımcısı David Finkelstein, CMG’ye verdiği röportajda, Çin-ABD ilişkileri ve iki ordunun ilişkisinin dünya için büyük anlam taşıdığını söyledi. ABD Savunma Bakanlığı Politikadan Sorumlu Savunma Müsteşarlığı Ofisi’nde Çin İşleri Direktörü Xanthi Carras, bakanlığın temsilcisi olarak foruma katıldı. Tıpkı Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsünün söylediği gibi, Beijing Xiangshan Forumu, tarafların temasta bulunmasına elverişli bir platformu sağladı. ABD ve Çin’in aynı yönde ilerleyip iki ordunun ilişkisinin sağlıklı ve istikrarlı gelişimine elverişli atmosfer yaratması bekleniyor.
Forum daha fazla gelişmekte olan ülkenin söz hakkına sahip olmasına olanak sağlamaktadır.
Forum kapsamında sadece gelişmekte olan ülkelerin küresel güvenlik alanındaki rolünü inceleyen genel toplantı yapılmadı, “Küresel Güney”, “BRICS’in genişlenmesi” ve Kuşak ve Yol güzergâhındaki ülkelerin güvenliği gibi konuların ele alındığı, gelişmekte olan ülkelerin rasyonel talebini yansıtan oturumlar da yapıldı.
Xiangshan Forumu, “oturup sakin bir şekilde diyalog kurma” fırsatı veriyor. Ortak güvenliğin gerçekleştirilmesi için, diyalog ve müzakereye sadık kalınarak ülkeler arasındaki ihtilaf ve anlaşmazlıkların barışçıl bir şekilde çözülmesi son derece önemlidir.
İsrail, Arap ülkeleri, Rusya ve Ukrayna gibi çatışma taraflarından temsilciler de foruma davet edildi. Bazı analistler, karmaşık güvenlik sorunlarının tek bir toplantıda çözülmesi zor olsa da, taraflar bir araya gelip iletişimi güçlendirdikçe, anlaşmazlıkları giderebilecek yolların bulunmasının mümkün olacağına inanmaktadır.
Halihazırda, bazı Batılı ülkeler kendi dar “mutlak güvenlik” anlayışı ve Soğuk Savaş zihniyetine bağlı kalarak blok çatışmasını kışkırtıyor ve uluslararası güvenlik durumunu büyük risklere maruz bırakıyor.
Uzmanlar, Xiangshan Forumu’nun az sayıdaki Batılı ülkenin diğer ülkelerin görüşlerini tam olarak anlamasına ve bu ülkelerin seslerine kulak vermesine olanak sağladığını belirterek bunun dünya ülkelerinin iş birliği ve kazan-kazana dayalı bir yönde adım atması için son derece önemli olduğunu ifade ettiler.
Ayrıca siber güvenlik ve biyogüvenlik gibi geleneksel olmayan küresel güvenlik konuları da giderek daha fazla ilgi görmeye başlamıştır. "Ortak güvenliğe" ulaşmak için geleneksel ve geleneksel olmayan alanlarda güvenliğin korunması gerekiyor. Xiangshan Forumu’nda yapay zekâyla ilgili incelemeler, yeni yükselen teknolojilerin getirdiği geleneksel olmayan güvenlik tehditlerine odaklanarak çeşitli küresel sorunlara uzun vadeli çözümlerin bulunmasına katkı sağladı.
Bu yılki 10. Beijing Xiangshan Forumu, Çin’in ileriye sürdüğü insanlığın kader birliği kavramının 10. yıldönümüne denk geldi. Karmaşık uluslararası durum karşısında, uluslararası toplum, güvenliğin kalkınmanın ön koşulu olduğu ve insanlığın birbirinden ayrılmaz bir güvenlik birliği içinde olduğu fikrine giderek daha fazla ikna oluyor.
Hibya Haber Ajansı