Başbakan Binali Yıldırım, Diyarbakır'daki saldırı ve HDP milletvekillerine yönelik operasyona ilişkin açıklama yaptı.
Yıldırım'ın verdiği bilgilere göre Diyarbakır'da 2'si polis 8 kişi yaşamını yitirdi. Patlamada yaralananların sayısı ise 100'ü aşkın.
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde katıldığı Uluslararası Denizcilik Örgütü Dünya Denizcilik Günü etkinliği çıkışı soruları yanıtladı.
Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
DİYARBAKIR'DAKİ PATLAMA
''Sabah 08.00 civarında Diyarbakır'da bölücü terör yapacağını yaptı, alçak, iğrenç yüzünü tekrar gösterdi. Çevik Kuvvet'in konuşlandığı noktaya, vatandaşların da işine giden, okuluna giden, çocukların olduğu bölgede bir bomba yüklü araç patlatıldı. Şu ana kadar 8 vefat var. 2 polisimiz var, bir teknisyen olmak üzere 5 vatandaşımız hayatını kaybetmiş durumdadır. Bir terörist de ölü ele geçirilmiştir. Hastanede tedavileri süren 100'ün üzerinde yaralıdan 93'ü taburcu olmuştur, 7'si hala tedavi altındadır.
HDP'YE TERÖR OPERASYONU
Yapılan işlem hukuk içerisinde bir işlemdir. Mahkeme çağrısına uyulmayınca gözaltı işlemi oldu. Seçimle gelip terörle iç içe girenler bunun hesabını vermelidir. İşi birbirine karıştırmamamız lazım. Buradaki iş tamamen yargısal bir faaliyettir. Siyaset suç işlemenin bir kalkanı olamaz. Sayın Bahçeli, Baykal, Kılıçdaroğlu ifade veriyorsa HDP'kiler de gidip ifadelerini verecekler. Bundan kaçındığınız zaman doğacak sonuçtan da şikayet etmemek gerekir.
''SEÇİMLE GELİP TERÖRLE İÇ İÇE GİRENLER...''
Seçimle gelip, terörle iç içe girenler elbetteki bunun hesabını vermelidir. Orada işi birbirine karıştırmamamız lazım. Eğer kastettiği bugünkü savcılığın yaptığı tasarrufsa, işlemse Sayın Kılıçdaroğlu iki şeyi birbirine karıştırıyor. Terörle siyaseti, milli iradeyi birbirine karıştırmamak lazım. Seçimle geldiniz, vatandaşlara hizmet ettiniz, vatandaşın hayatını kolaylaştırdınız, bir dahaki seçimde ya devam edersiniz ya da göreviniz sona erer. Buradaki olay farklıdır. Buradaki iş tamamen yargısal bir faaliyettir. Seçilmiş olmasına rağmen terörle birlikte hareket eden, terörü teşvik eden ve terörü cesaretlendiren, lojistik destek verenler ve bu tutumları nedeniyle de dokunulmazlıkları Anayasa değişikliği sona erdirilen milletvekilleri hakkında hukuki bir işlemdir. Bu konunun net olarak ortaya konması lazım. Vatandaşın kafasını karıştırmaya hacet yok.
''SİYASET SUÇ İŞLEMENİN BİR KALKANI OLAMAZ''
Siyaset, suç işlemenin bir kalkanı olamaz. Eğer siz siyaseti suç işlemek için kendinize bir güvence olarak görürseniz büyük yanlış içinde olursunuz. Türkiye, bir hukuk devleti, eğer Sayın Bahçeli, Sayın Baykal, Sayın Kılıçdaroğlu ve milletvekillerinin birçoğu gidip ifade veriyorsa HDP'dekiler de gidip ifadelerini verecek, bu kadar basit. Bundan kaçındığınız zaman doğacak sonuçtan da şikayet etmemeniz gerekir.
SOSYAL MEDYAYA ERİŞİM KISITLAMASI
Güvenlik açısından zaman zaman bu tip tedbirlere başvurulabilir bunlar geçici tedbirlerdir. Tehlike bertaraf edildikten sonra her şey normale döner.''
kaynak.internethaber.com