İmralı heyetinde bulunan Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Balukan ile İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Parlamento’da basın toplantısı düzenledi.

 

Heyet adına açıklamayı yapan Buldan, İmralı’ya gitmek için Adalet Bakanlığı’na yaptıkları başvuruyu anımsatarak “Başvuru, partimizin ve heyetimizin, demokratik çözüm ve barış sürecinde bugüne kadar oynadığı tarihi rolü devam ettirme hususunda samimi bir irade beyanıdır” dedi.

 

Buldan, heyetin İmralı Adası’na gidişinin engellenmesinin Öcalan ile başlayan diyalog sürecinin bittiği anlamına geleceğini ve bunun da sürecin sonlanması gibi olumsuz sonuç doğuracağını savundu.

 

Heyetin barış ısrarına karşı hükümetin "tehdit, müdahale ve çözümsüzlük" dilini kullandığını belirten Buldan “Yapılması gereken kesintiye uğramış diyalog kanallarını biran önce açmak, müzakereye geçiş mekanizmalarıyla ilgili zaman kaybetmeksizin somut adım atmak olmalıdır” diye konuştu.

 

Buldan, kamu düzeni tartışmalarının yanlış olduğunu, "şiddet ve çatışmalardan HDP sorumlu" algısı yaratılmak istendiğini kaydederek “Tarihi bir gerçekliktir ki, bir ülkede demokratik haklar tehdit ve kısıtlama altındaysa, hak talepleri anında kriminalize ediliyorsa ortada ne kamu kalır ne de düzeni. Dolayısıyla kamu düzeninin sağlanmasının ve çatışma ortamının ortadan kaldırılmasının biricik yolu; ülkede barış temelli tam demokratik düzenin tesisidir” dedi.

 

Buldan, heyet adına şu öneri ve çağrıda bulundu:

 

-Taraflar çatışma dili yerine sürece katkı sunacak çözüm dilini geliştirmeli,

 

-İmralı görüşmeleri üzerinden yapay gündemlerin oluşturulmamalı,

 

-Hükümet her tıkanıklıkta heyeti ve İmralı görüşmelerini tartışma konusu etmekten kaçınmalı,

 

 

-Sorumluluğumuzun tarihe karşı ve müşterek olduğu hiçbir zaman unutulmamalı.