Avşar, mahkeme kararları, bilirkişi raporları, halkın talepleri, kent konseyi ve ilgili meslek odalarının haklı itirazlarının olduğunu, ilçenin rezidansa değil, yeşil alana ve deprem toplanma alanlarına ihtiyacı olduğunu, Bakanlığın bu haklı talebi karşılaması gerektiğini ve iddia edildiği gibi bir imar izni verildiyse iptal edilmesi gerektiğini belitti.
Depreme hazırlığının rezidanslara izin vererek yapılamayacağını ifade eden Avşar, “Yıllardan beri tartışmalı alan olma özelliğini koruyan Şişli Kaptanpaşa Mahallesi 10619 ada, 3 parsel; ilçe sakinleri, kent konseyi, ilgili meslek odaları ve Belediyenin kamu yararı gözeten itirazlarına rağmen yeniden gündeme gelmiş ve 30 ile 27 katlı olacak şekilde 2 blok halinde rezidans, alışveriş merkezi olarak imar kararının verildiği iddia edilmektedir.” dedi.
Avşar, “Söz konusu alan 2021 Ocak ayında rezerv alan ilan edilmiş, itirazlar sonucu İstanbul 8. İdare Mahkemesi tarafından bakanlığın rezerv alan kararı iptal edilmiştir. Yine konuya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu, söz konusu arazinin yeni bir yerleşim alanı olarak kullanılamayacağını, davaya konu işlemin şehircilik ilkelerine, kamu yararına ve afet riski altındaki alanların dönüştürülmesini de kapsayan 6306 sayılı kanuna uygun olmadığını belirtmiştir. Bütün bu değerlendirmelere ve karara rağmen, arazi 8 Ağustos 2022’de ikinci kez rezerv yapı alanı ilan edilmiştir.” şeklinde konuştu.
“Nüfus artışı ve trafik sorunundan başka bir şey katmayacak rezidanslara değil, deprem toplanma ve yeşil alanlara ihtiyaç var”
Avşar, ilçenin 276 bin 528 yerleşik nüfusa ve konumu itibariyle yoğun iş sirkülasyonuna sahip olduğunu, nüfus yoğunluğu yüksek, trafik problemi ve park sorunu en çok hissedilen ilçe olduğunu bunula birlikte kişi başına düşen yeşil alan miktarı 4 metrekare civarında ve İstanbul ortalamasının altında kaldığını söyledi.
Avşar, “İlçe sakinleri ve kent konseyinin söz konusu alanın ilçede az sayıdaki yeşil alanlardan biri olması ve kamuoyu yararına halkın talepleri doğrultusunda sosyal donatı alanı ve ilçenin nefes alabileceği bir yer olarak düzenlenmesi konusunda ısrarlı ve haklı talepleri bulunmaktadır. Aksi takdirde ilçenin yeni yapılaşmaya ihtiyacı olmadığı gibi, yüksek yapıların ekolojik dengeleri ve kültürel yapıyı bozduğunu, yapılacak rezidansların yabancılar tarafından tercih edileceği, ilçeye nüfus artış ve trafik sorunundan başka bir şey katmayacağını dolaysıyla rezidans değil deprem toplanma ve yeşil alana ihtiyaç olduğu ifade edilmekteler.” diye konuştu.
Avşar’ın Bakan Özhaseki’ye sorduğu sorular şu şekilde:
"İddia edildiği üzere Bakanlığınız tarafından verilen 27 ve 30 katlı 2 bloktan oluşan rezidans ve iş merkezi imar kararı bulunmakta mıdır? Şayet böyle bir kararınız varsa mahkeme kararları, bilirkişi raporları, şehir sakinleri ve ilgili meslek odalarının talep ve itirazları değerlendirildi mi? Bu talep ve itirazlara karşı bir açıklamanız olacak mıdır? Söz konusu projenin ÇED raporu (Çevre Etki Değerlendirme Raporu) yapıldı mı? İlçeye getirmesi muhtemel yeni nüfus artışı, trafik ve otopark sorunu ve altyapı problemleri açısından etkileri değerlendirildi mi? Rezerv alan kararı ile yapılması planlanan rezidans projesi, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi kanun hükümleri açısından değerlendirildi mi? Söz konusu kanun hükümleri ile ne derece örtüşmektedir? Bilirkişi raporu, ilgili mevzuat hükümleri, mahkeme kararları, Sayıştay bulguları ve siyasi beyanların yanında; şehir sakinlerinin, kent konseyinin, ilgili meslek odalarının talebi olduğu üzere söz konusu alanın yeşil alan fonksiyonun korunması ve kamu yararına açılması hususunda bir planınız var mıdır? İlçede deprem hazırlıkları kapsamında neler yapılmaktadır? Kamu yararına bir tasarrufta bulunacak mısınız? Bu kadar yoğun ve sıkışık bir nüfus popülasyonuna sahip ilçe de muhtemel bir İstanbul depremine karşı yeterli deprem toplanma alanları başta olmak üzere deprem tahliye koridorları, konut stoku risk analizi, uzun ve orta vadeli dönüşüm planı vb. hazırlıklar yapılmış mıdır?"
Hibya Haber Ajansı