Altun’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Biz tam anlamıyla bir küresel belirsizlik çağında yaşıyoruz. Bu ortamda yine küresel alana baktığımızda önümüzdeki iki çıplak gerçeğin olduğunu görüyoruz. Birincisi küresel barış ve istikrarın son derece kırılgan olduğu bir dünya yaşadığımız gerçeği. İkincisi ise insanlık olarak barış ve istikrarı korumaya muktedir bir uluslararası sistem içinde yaşamadığımız. Küresel aktörlerin maalesef etkisiz, siyasetsiz ve nüfus yoksunu olduğu bir uluslararası istemi tecrübe ediyoruz. Böyle bir ortamda bölgesel anlamda istikrarlaştırıcı güçlere ihtiyaç olduğu gün gibi ortadadır.

Güçlü, istikrarlı ve müreffeh bölgesel aktörlerin etkin olması gereken bir dönemi yaşıyoruz. Türkiye ve Yunanistan gibi bölgesel aktörlerin kendi sorunlarını karşılıklı anlayış ve ulusal menfaatleri çerçevesinde üçüncü tarafların yönlendirmesine, vesayetine, baskısına ihtiyaç duymadan çözmeleri gereken bir dönemdeyiz. Tam da bu yüzden Türkiye ve Yunanistan’ın ortaya koyacakları iş birliği girişimleri, bugün düne göre çok daha anlamlıdır, çok daha değerlidir.

Türkiye olarak Yunanistan ile iyi komşuluk ilişkilerimizin, bu potansiyelleri de göz önünde bulundurarak devam ettirilmesi gerektiğini düşünüyoruz ve buna büyük bir önem atfediyoruz.

7 yıl sonra ilk kez 7 Aralık 2023 tarihinde Atina’da gerçekleştirilen 5. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı ile iki ülke bu potansiyellerden faydalanma iradesini bizzat liderler düzeyinde ortaya koymuştur. Orada imzalanan 15 farklı işbirliği anlaşması ve Atina Bildirgesi, bu gerçeğin en önemli göstergesidir.

2021 yılından itibaren başlatılan Pozitif Gündem Girişimi, karşılıklı ziyaretlerle, işbirliği anlaşmalarla ve bugün düzenlediğimiz panel gibi organizasyonlarla kökleşmekte, kurumsallaşmaktadır.

Yunanistan Başbakanı Sayın Miçotakis’in 13 Mayıs Pazartesi günü ülkemize gerçekleştireceği ziyaretin de yine ikili ilişkilerimizi güçlendirilmesi açısında son derece önemli ve ciddi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda önümüzdeki süreçte bölgesel ve küresel krizlere karşı ortak çözümler geliştirme potansiyellerinin ötesine geçmek için tüm koşullar oluşmuş durumdadır.

Turizm konusunda her iki ülkenin potansiyelini de sektörel işbirlikleriyle genişleterek dünya turizminden aldığımız payın oranını daha da yukarı taşımalıyız."

Hibya Haber Ajansı