Op. Dr. Tural Babashlı, kataraktın gözbebeğinin arkasındaki doğal göz merceğinin şeffaflığını kaybetmesi ve kesifleşmesi olduğunu belirterek, “Dışarıdan gelen ışığın görme merkezine ulaşması için gözümüzde tüm tabakaların saydam, yani ışık geçirgen, olması gerekir. Kataraktlaşan mercek opaklaştığından ışığın net şekilde görme merkezine geçmesini engeller ve kişinin görmesi azalır.” dedi.

Katarakt kimlerde görülür?

Kataraktın doğuştan veya sonradan oluşabildiğine değinen Babashlı, “Doğuştan olan kataraktlar soyaçekim nedeni ile, bazı hastalıklar sebebi ile ya da anne karnında ilaç veya zararlı maddeye maruz kalma sebebiyle olabilir. Sonradan olan kataraktlar ise en sık yaşa bağlı olarak oluşurlar. 60 yaşının üzerindeki kişilerde göz merceği şeffaflığını kaybetmeye başlar.” diye konuştu.

Babashlı, “Kataraktın oluşma sebepleri arasında; yaşlanma, ailesinde katarakt hikayesi olması, diyabet hastalığı, travma ve göz yaralanmaları, kortizon gibi bazı ilaçlar kullanımı, göz içi iltihaplanmaları, radyasyon ve ultraviyole gibi zararlı ışınlara maruz kalınmasını sayabiliriz.” ifadesini kullandı.

Kataraktın belirtileri nelerdir?

Katarakt olan kişilerde en belirgin şikayetin, görmenin azalması ve bulanık görmesi olduğuna dikkati çeken Babashlı, şunları kaydetti:

“Bunun dışında gözde ışıkta kamaşma, güneşli havada görüşün azalması, gece görüşün bozulması, ışıklar etrafında yansımalar görme, çift görme gibi belirtilerden bir veya birkaç tanesi görülebilir. Yakını eskisinden daha iyi görmeye başlama da kataraktın belirtilerindendir. Bazı hastalar artık yakın gözlüklerini takmadan gazete okumaya başlarlar, bu durum sevindirici olsa da kataraktın gözde miyoplaşma yaptığı balayı dönemidir. Bebeklerde göz bebeğinde beyaz leke, cisimleri takip edememe, gözde kayma katarakt belirtisi olabilir.”

Katarakt nasıl tedavi edilir?

Babashlı, kataraktın tedavisinin ameliyat olduğunu belirterek, “Ameliyat haricinde bir tedavisi yoktur, ilaç veya gözlük ile katarakt yok edilemez.” dedi.

Katarakt ameliyatı ne zaman yapılır?

Katarakt hastalarında fako yöntemi başladığından beri, eskiden olduğu gibi görmenin tamamen kaybolmasını beklemediklerini söyleyen Babashlı, “Önce detaylı göz muayenesi, tetkik ve incelemeler yapıyor ve hastamızın durumunu analiz ettikten sonra bunların sonucuna göre ameliyat zamanına karar veriyoruz. Günümüzde ameliyat için gözün tamamen görmesinin yok olması beklenmez. Kişinin görme düzeyi istek ve ihtiyaçlarının altında ise ameliyat olunabilir.” şeklinde konuştu.

Katarakt ameliyatı olmazsam ne olur?

Babashlı, görme düzeyinin gittikçe azaldığını ve en son gözün kör olduğuna değinerek, “Katarakt göz tansiyonunu yükseltebilir buna bağlı da görme kaybına yol açabilir. Gözde uveit dediğimiz göz içi iltihabına sebep olabilir. Gözün retina dediğimiz arka kısmı detaylı muayene edilemeyeceğinden bu bölgenin hastalıklarında ( sarı nokta gibi) teşhis gecikebilir. Bebeklerde ise tedavi gecikmesi göz tembelliğine ve ileride de görüşün az olmasına sebep olabilir.” açıklamasını yaptı.

Katarakt ameliyatı nasıl yapılır?

Günümüzde katarakt ameliyatının iğne yapılmadan sadece damla ile uyuşturularak yapıldığını ifade eden Babashlı, şu bilgileri paylaştı:

“Hastanın hastanede kalmasını gerektirmeyen, günübirlik gelip gittiği, aynı gün gözün görmeye başladığı, kısa süren, ağrısız, acısız, hasta için rahat geçen bir ameliyattır. Hastalarımız genellikle ameliyatın başladığı ve bittiği anı hissetmemektedirler. Kataraktlaşan, şeffaflığı kaybolan mercek, gözün içinde ses dalgaları ile eritilip alınır. Bu yönteme FAKO adı verilir. FAKO yöntemi ile göz içinde eritilip alınan merceğin yerine yeni bir mercek konulmazsa hasta iyi göremez, bu nedenle bu merceğin yerine yapay mercek konulur.”

Sarı nokta ve göz tansiyonu hastaları katarakt ameliyatı olabilir mi?

Babashlı, “Sarı nokta hastalığı olanlar katarakt ameliyatı olabilir. Filtre yeteneği yüksek, kaliteli bir mercek kullanıldığında sarı nokta hastalığının ilerlemesinde katarakt ameliyatının etkisi yoktur. Yalnız sarı nokta hastaları ameliyat olsalar da olmasalar da göz doktorunun yakın takibinde olmalıdırlar.

Göz tansiyonu (glokom hastaları) olanlar da katarakt ameliyatı olabilirler. Hatta bu hastalıkta bazen tansiyonu düşürmek için katarakt ilerlemeden ameliyat önermekteyiz. Bu durumda hekim hastanın durumuna göre karar verecektir. Katarakt ameliyatı, göz tansiyonu üzerinde genellikle düşürücü etki yapar. İleri göz tansiyonunda ise hem tansiyon hem katarakt ameliyatı aynı anda yapılabilir.”

Katarakt ameliyatı ile gözlüklerimden kurtulabilir miyim?

Katarakt ameliyatı ile gözlük kullanan kişilerin numaralarının yok edilebileceğini söyleyen Babashlı, “Hipermetrop, miyop, astigmat, presbiyop kişiler yeni gelişen mercek teknolojileri ile gözlüklerini çıkarabilirler. Son 20 yılda teknolojinin hızla ilerlemesi ile yapay merceklerde büyük gelişmeler oldu. İleri teknoloji sonucu göz içine konulan mercekler kişinin kendi doğal merceğine çok yakınlaştı. Kendi merceğimizin güneş ve zararlı ışınları filtre etme yeteneği artık yapay merceklerde de mevcut.

Katarakt ameliyatı ile hastalığı tedavi etmemizin yanında göz numarasındaki bozukluğunu da yok edilebiliyoruz. Örneğin bir kişi çocukluğundan beri kullandığı yüksek numaralı gözlüklerinden katarakt ameliyatı ile kurtulabilir. Uzak – orta – yakın (akıllı) mesafeli merceklerle, kişinin kullandığı okuma gözlüklerinden de kurtulması mümkün olabiliyor. Bu mercekler ile kişi gözlük takmadan günlük aktif yaşantısına devam edebilmektedir.

Uzak yakın mesafeli merceklerin, astigmatı olan kişiler için de üretilmesi her türlü göz kusurunun katarakt ameliyatında tedavi edilebilmesine olanak sağladı.” diye konuştu.

Akıllı merceğe alışma süresi var mı?

Babashlı, “Akıllı mercekler gözü bu durum için uygun kişilere takılır, bu nedenle ameliyat sonrası kişi hemen görmeye başlar, gözlükten farklı olarak bu merceklere uyum sorunu yaşaması nadirdir. Ama en iyi performans birkaç aylık süre alabilir. Daha iyi bir görüş için bu merceklerin iki göze de takılmasını önermekteyiz.” dedi.

Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gereken durumlar nelerdir?

Hekimin önereceği damla tedavisini düzenli yapmak gerektiğini vurgulayan Babashlı,  “Ameliyat sonrası birkaç gün göze su değdirmemek, gözü ovuşturmamak, çok ağır işlerden kaçınmak gibi bazı kurallara dikkat edilerek kişi işini ve günlük hayatını rahatça sürdürebilir.” ifadesini kullandı.

Babashlı, katarakt ameliyatının günümüzde teknolojinin getirdiği yenilikler ile çok konforlu bir ameliyat haline geldiğini dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:

“Şikayetleri olan kişilerin hastalığını geciktirmeden hekime başvurması daha sonra karşılaşılabilecek sorunları çok azaltır. Ameliyat hekimin deneyimi, ileri teknolojik cihazlar, hijyenik bir ortam olduğunda hastanın endişe etmesine gerek olmayacak kadar az riske sahiptir. Hastalarımıza öncelikle sağlıklı bir yaşam diliyoruz ama sağlıkları bozulduğu zaman beklemeden bir hekime muayene olmalarını tavsiye ediyoruz. Her hastalıkta olduğu gibi kataraktta da zamanında müdahale başarı için çok önemli bir anahtardır.”

Hibya Haber Ajansı